Dünyada savaşlar azalırken ölümler arttı
Dünyada savaşlar azalırken ölümler arttı
Dünyada savaşlar azalırken ölümler arttı
Dünyadaki savaş, çatışma, barış anlaşmalarıyla ilgili yaptığı kapsamlı çalışmalarıyla tanınan İsveç’in Uppsala Üniversitesi bünyesinde kurulu “Uluslararası Barış ve Çatışma Enstitüsü” (UCDP) yayımladığı raporda, dünyada geçtiğimiz yıl savaş ve çatışmaların azalmasına rağmen savaşta yaşamını yitirenlerin sayılarının arttığını açıkladı.
Raporda son yıllarda çatışmalarda bir azalma görülmesine rağmen 2011 yılında “Arap Baharı”nın ardından belirli bir artış gösterdikten sonra geçtiğimiz yıl yeniden düşüş gösterdiği tespitleri yapılıyor.
2011 yılında en az 25 kişinin yaşamını yitirdiği 37 çatışma olurken, bu rakam geçtiğimiz yıl 32’ye düştü. Ama buna karşın savaş ve çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısı arttı. Bu artışın Suriye’deki iç savaşın şiddetlenmesinden kaynakladığı belirtiliyor.
Geçtğimiz yıl Suriye’de 15 bin 055, Afganistan’da 7 bin 442, Pakistan’da 2 bin 833, Somali’de 2 bin 620, Sudan’da bin 621 olmak üzere toplamda yaklaşık 38 bin kişi savaş ve çatışmalarda yaşamını yitirdi. UDCP, savaş ve çatışmalarda azalma görülmesine rağmen ölümlerdeki artışın nedeni olarak Suriye’deki iç savaşın şiddetlenmesini, Somali ve Sudan’daki çatışmaların giderek artmasını gösteriyor.
BARIŞ ANLAŞMALARINDAKİ AZALMA KAYGI VERİCİ
Son yıllarda daha az barış anlaşması yapılması UDCP bünyesinde görev yapan uzmanları kaygılandırıyor. Uzmanlar, soğuk savaş yıllarında silahlı çatışmaların görüşme ve barış anlaşmasıyla sonuçlanmasının oldukça nadir görüldüğünü ama bunun Berlin duvarının yıkılmasından sonra değiştiğini, sadece 1991 yılında 19 barış anlaşması imzalandığını söylüyor.
1990 ve 2000’li yıllarda yılda ortalama 5 barış anlaşması imzalandı. Uzun yıllardan beri Mozambik, Guatemala ve Liberya’da süren savaşlar barış anlaşmalarının imzalanmasıyla sona erdi. 1995’te Dayton Anlaşması’yla Bosna’da, 1998’de Belfast Anlaşmas’ıyla Kuzey İrlanda’da, 2005 yılında da Sudan’da yapılan anlaşmayla barış sağlandı. Ancak 2008 yılından bu yana barış anlaşmalarında azalma olmaya başladı.
UCDP Başkanı Prof. Dr. Peter Wallensten, savaş ve çatışmalarda bir artış görülmesine rağmen son 4 yıl içinde imzalanan barış anlaşmalarında azalma olduğunu tespit ettiklerini belirterek “Savaşın görüşmeler yoluyla bitirilebileceği düşüncesi yerine zaferi kazanma umutları ağır basmaya başladı. Ancak zafere çok seyrek ulaşılabildiği ve insan yaşamına malolduğu gibi arzulanan istikrarı da vermiyor” diyor.
SİLAHLI GRUPLARIN TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNDE OLMASI MÜZAKERELERİ ZORLAŞTIRIYOR
UCDP Uzmanlarında Therese Pettersson da silahlı grupların terör örgütleri listesinde olmasının politik olarak müzakereleri zorlaştırdığını, bunun barış anlaşmalarındaki azalmanın devam edeceği kaygısını doğurduğunu söylüyor.
Geçtiğimiz yıl Filipinler, Orta Afrika’nın yanı sıra Sudan ve Güney Sudan arasında üç barış anlaşması yapıldığı belirlendi. Ancak uzmanlar bu barış anlaşmalarının barışı güvence altına alacak uzun bir süreçin başlangıcı olduğuna da dikkat çekiyor.
Suriye’deki savaşta yaşamını yitirenlerin giderek artması ve son dönemde ABD’nin Suriye’ye yönelik müdahale söylemleri UDCP’yi kaygılandırıyor. Konu hakkındaki sorularımızı cevaplayan UCDP Başkanı Prof. Dr. Peter Wallensten, ABD ve dış güçlerin Suriye’ye bir müdahalede bulunmasının sorunu daha karmaşık hale getireceğini ve savaşın bölgeye yayılmasına yol açabileceğini söyledi. Suriye’deki savaşa uluslararası aktörlerin müdahelesinden dolayı, barış için çalışma gibi söylemlere rağmen, farklı çıkarları olan güçlerin tutumlarının sorunun barışcıl yollarla çözümünün önünde bir engel oluşturduğunu ifade etti.
ABD ve bölge ülkelerinin muhaliflere yaptığı yardımların savaşın daha da şiddetlenmesine ve ölümlerin artmasına yol açtığına dikkat çektikten sonra, tüm devletlere hem Esat, hem de muhalif güçlere silah vermeyi durdurmaları ve silah ambargosu uygulamaları çağrısında bulundu.