Egeliler kadın odaklı, demokratik, ekolojik bir gelecek için ‘HAYIR’ diyor
Egelilerin de ‘hayır’ deme sebepleri oldukça çeşitli. Kimisi kadın hakları için kimisi de bölgedeki turizm ve hayvancılığın bitirilmesine dur demek için ‘hayır’ diyor.
Egelilerin de ‘hayır’ deme sebepleri oldukça çeşitli. Kimisi kadın hakları için kimisi de bölgedeki turizm ve hayvancılığın bitirilmesine dur demek için ‘hayır’ diyor.
Ege Bölgesi, 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuna ‘hayır’ demeye hazırlanıyor. ‘Hayır’ kampanyası coşku ve heyecanla yürütülüyor. Emeklisinden, gencine, kadınından, farkı etnik köken ve inancına kadar herkes ‘hayır’ cephesinde buluşmuş durumda.
Muğla, Aydın ve Denizli’de yapılan HES, RES ve termik santrallerden kaynaklı doğa tahribatı çok yüksek seviyede. Ormanların yok olduğunun çıplak gözle görüldüğü kentlerde, bu gidişatın referandumla önlenebileceğine inanan Egeliler, ‘evet’ çıkması durumunda talan ve rantın büyüyeceğine inanıyor.
Ege’de halk, Muğla’da turizm ve balıkçılığın bitme noktasına gelmesinin, Aydın’da tarım ve hayvancılığın verimsizliğinin artmasının hesabını 16 Nisan’da sandıkta sorumaya hazırlanıyor. Devletin bütün olanaklarının ‘evet’ için kullanıldığı Aydın ve Muğla sokakları ‘hayır’ için gönüllülerle dolu.
ANF’ye konuşan Muğlalı Belgin Koç, referandum çalışmalarını 8 Mart ve Newroz çalışmalarıyla birlikte yürüttüklerini dile getirerek, bir aylık süreçte partinin de artık sokağa çıkacağı bir döneme geldiklerini ifade etti.
‘KADINLAR HAYIR DİYECEK’
Belgin Koç, “Kadınlar olarak Milas’ta 8 Mart’ı kutladık. Burada oldukça coşkulu ve başarılı bir kutlama yapıldı. Hayır, kampanyasına da burada başladık. Özellikle kadınlar açısından ‘hayır’ın ne anlama geldiğini konuştuk. Çalışmalarımız 8 Mart’la start almıştı zaten. ‘Hayır Bodrum’ diye bir platform var orada yer alıyoruz kendi özgünlüğümüzle” ifadelerinde bulundu.
Kadın emeğine, kadın bedenine, kadın özgürlüğüne, kadın yaşamına top yekun bir saldırı olduğunu düşünen Belgin Koç, AKP iktidarında kadınların daha fazla yoksullaştığını söyledi.
Koç şöyle konuştu: ‘’Kadın örgütleri kapatıldı. İktidar, ideolojileri gereği kadını ev ekseninde muhafazakar bir biçimde şekillendirmek istiyor. Kaç çocuk yapacağımızdan tutun artık en özel noktalara kadar saldırı altındayız.
Kürdistan’daki saldırı ve yıkımlarda da devletin saldırısı ve kadınlara olan tutumunu gördük. Kadınlar arasında ciddi bir şekilde ‘hayır’ sesinin yükseleceğini düşünüyorum. Burada güçlü bir hayır bekliyoruz.”
‘ORTA SINIF VE YOKSULAR HAYIR DEMELİ’
Kırk yıldır Aydın’da yaşayan Ali Rıza Temür, emekli bir öğretmen. Temür, eğitimin kalitesizliği ve yetersizliği konusuna yıllardır bu sistemin bir çözüm getiremediğini söyledi. Temür, “Emekli olduğum halde direnenlere desteğim devam etmekte. Aydın KESK şubesinde 18 kişi meslekten ihraç edildi. Haklılıklarıyla onlar da mücadeleye devam ediyor” dedi.
Mevcut iktidarın ülkede her şeyin iyiye gittiğini söylediğini; ama gerçeğin böyle olmadığını belirten Temür, “Yeni anayasa değişikliğinin, ülkeyi iyiye ve ileriye değil tam tersine daha da kötüye gitmesinin işareti olarak görüyorum. Ekonomik durum kötüye gidiyor. Uluslararası değerlendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu daha da düşürdü. Ülkenin güvenirliği kalmadı. Yatırım yapılmıyor. Turizm bitti. Bütün bunlara rağmen mevcut iktidar herkesi suçlayıp, beğenmiyor” ifadelerini kullandı.
Emekli öğretmen Temür, değişim paketini olumlu görmediğini, ekonominin kötüye gittiğinin gayet açık olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ‘’Aydın ili yüzde 70 oranında ‘hayır’ pozisyonundadır. AKP’nin ve MHP’nin bir kısmının dışında herkes hem fikir. Orta sınıf ve yoksullar, geçimini zor sağlayan herkes ‘hayır’ demelidir” dedi.
‘EKOLOJİ İÇİN HAYIR DİYORUZ’
Ekolojist olan Alp Doğan; Denizli, Muğla ve Aydın çevresinde yapılan termik santral ve HES’ler yüzünden bölgenin insansızlaşmaya başladığını ifade etti. Bölge halkının talana ve yok olmaya karşı ‘hayır’ diyeceğini ekleyen Doğan, “Başka bir çaremiz yok. Yasalara rağmen Ege yok edilmek isteniyor. Bölgede bu gidişata dur demek için tabii ki ‘hayır’ demeliyiz. Yapılan doğa katliamının geri dönüşü yok. Bunu artık ancak önleyebiliriz. Gideni artık geri getirmek çok zor” diye konuştu.