Şırnak’ta 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı çatışmaların bitmesine rağmen hala devam ediyor. Nüfusun yüzde 90’ının göç etmek zorunda kaldığı kentin, büyük bir bölümü iş makinalarıyla yıkılıp, ev ve işyerleri korucu ve görevli personel tarafından yağmalanıyor.

Şırnaklılar için Rojava Yardımlaşma Derneği de kışlık çadır, soba ve battaniye alımı için bir kampanya başlattı.

Şırnak’taki son durumu ANF’ye değerlendiren HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürtlere karşı topyekûn bir savaş başlatıldığını vurgulayarak, birçok kentte de şiddetin dozu arttırılarak, imhaya yönelik politikalar izlendiğini aktardı.

HDP’li Encü, sözlerine şöyle devam etti: “Kültürel ve yaşam alanlarına müdahaleye kadar giden bir durumla karşı karşıyayız. Şırnak’ta bunlardan bir tanesi. 14 Mart’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, çatışmalar yaklaşık yetmiş gün sürmüştü. Çatışmalar bittikten sonra hala yasağın devam ettirilmesinin sebebi; ağır silahlarla yıkamadıkları evleri, iş makinalarıyla yıkıp, talan etmek. Bu saate kadar da yıkım hala devam ediyor. 15 Ekim’e kadar kentte yıkımın süreceği bize gelen bilgiler arasında. Bu yıkımın bu boyutta olmasının sebebi; Şırnak halkının göçe zorlanmasıdır. Sokağa çıkma yasağı ilan edildikten sonra halk, çevre köylere, yakın beldelere ve dağ eteklerine çadır kurarak direnişe geçti. Tüm zorluk ve olumsuzluklara rağmen bu direniş 204 gündür devam ediyor.”

‘TALAN YAPILIYOR ŞU AN’

Yıkılıp, talan edilen diğer kentler gibi Şırnak’ta da evlerini terk etmek zorunda kalan insanların eşyalarının yağmalanıp, satıldığına dikkat çeken Encü, “Hiçbir aile evlerinden eşya almadan çıktı. İş yerlerinde de yine bütün ürünler dükkanlarda bırakıldı. Korucular ve oradaki personel tarafından talan ediliyor şuan” diye konuştu.

‘ŞIRNAK’TAN ÖÇ ALINIYOR’

Şırnak’ta yapılmak istenen 6 Termik Santrali hatırlatan Encü, yıkımın sebeplerinden birinin de bu olduğunu dile getirdi. Yıllardan beri bu projenin var olduğunu belirten Encü, “Şırnak halkı büyük bir yürüyüşle bu termik santrale karşı çıkmıştı. Doğasına ve alanına sahip çıkan örgütlü bir halk olduğundan şimdide de bunun öcü alınıyor. 7 Haziran ve 1 Kasım’da ortaya konan iradenin cezalandırma politikasıdır bu yıkım ve talan. Şırnak’ın tarihi bir geşmişi de vardır. 92 yılında da bir katliamla karşı karşıya kalmıştır Şırnak halkı. Tarih boyunca devlet politikalarına boyun eğmeyen direngen yapı dağıtılmak isteniyor. Bu aslında bir cezalandırmadır ” şeklinde ifade etti.

‘ÇADIRDAN DA GÖÇERTİLMEK İSTENİYORLAR’

Şırnak çevresinde kurulan çadırlarda 10 bine yakın insanın yaşadığını ifade eden Encü, bu ailelerin birçoğunun da yoksul aileler olduğunu belirterek, “Sadece bu aileler mağdur değil diğer kentlere yerleşen ailelerimiz de mağdur. Bütün bir yıkım olduğu için hem taşınma gibi bir külfet var, hem de yaşadıkları alanları terk etmek istemedikleri için bu çadır kentlerde yaşıyorlar. Bu aileler yaklaşık 9 aydır bu çadırlardalar. Önümüz kış ve en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değiller. Halkımızın desteğiyle yaşam sürüyor burada. Kışın bu çadırlarda kalabilmenin imkanı yok. Çadırların durumu ve yapısı kışı geçirebilecek seviyede değil. Eğitim ve sağlıktan da mahrumlar. Baskı ve tehditle karşı karşıyalar. Kimi zamanlar çadırlar basılmakta ve oradaki halk gözaltına alınmakta. Burada da göçertilmek isteniyorlar” ifadelerine yer verdi.

‘DAYANIŞMAYA DESTEK’

Şırnak halkı için başlatılan kampanyaya destek çağrısı yapan HDP’li Encü, “Kışlık çadır kampanyası başlatıldı. Bu çadırları ısıtacak mekanizmalara da ihtiyaç var. Battaniye ve sobaya, temel yaşam malzemelerine ihtiyaç var yine. En önemlisi de bu halkla dayanışmak gerekiyor. Kardeş aile projemizde var, ailelerle bu anlamda dayanışabilir. Halkımızdan bu konuda destek istiyoruz. Şırnak halkıyla kış gelmeden bir dayanışma ağı örmek gerekiyor” dedi.