GÖRÜNTÜLÜ

Erciyes: Ankara katliamı, intikamı alınana kadar unutulmayacak bir olaydır

Ankara katilamına ilişkin konuşan Erciyes, “Halkların demokrasi, barış ve özgürlük istemine karşı siz barış, demokrasi ve halkların kardeşliğini istiyorsanız devletin vereceği cevapta katliamdır” dedi.

Dönemin sloganı gibi “yasta değil direnişte olunması” gerektiğini belirten KJK Koordinasyon üyesi Emine Erciyes “Halkların direnişinin aşamayacağı hiçbir faşizm gücü yoktur” diye konuştu.

‘ERDOĞAN FAŞİZMİ, HALKLARA SAVAŞ AÇMIŞ DURUMDADIR’

Bu katliamın birebir AKP eliyle yapıldığını söyleyen Erciyes şunları söyledi: “10 Ekim Ankara Garı katliamının birinci yılını yaşamaktayız. Bu vesileyle burada yaşamını yitiren özgürlük, demokrasi ve barış şehitlerini saygıyla anıyorum, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Tabi bu katliam Türkiye tarihi ve demokrasi, özgürlük mücadelesi açısından unutulmaz, intikamı alınana kadarda unutulmayacak bir olaydır.

DAİŞ eliyle yapıldığı söylenen fakat Türkiye devletinin kendisinin planlayıp organize edip uyguladığı bir katliamdır. Hedefi demokrasi güçleridir. Zaten mitingin asıl amacı barış mitingiydi. Bu anlamda Türkiye’de geliştirilmek istenen barışa, vurulmak istenen bir darbedir. Türkiye tarihine baktığımızda, tarihinde dönem dönem yükselen demokrasi, özgürlük istemlerine karşı hep bu tür katliamlar gelişmiştir. İşçilerin doğal haklarını istedikleri 1 Mayıs eylemlerinde; 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamdan tutalım, Madımak’ta Alevi, aydın kesimlere yapılan katliamlarından Maraş katliamına kadar aslında gericilik adı altında demokrat, aydın ve özgürlükçü kişilere Türkiye’de hep bu şekilde katliamlarla gözdağı verme, sindirme politikaları uygulanmıştır.”

Ankara katliamının aslında bu katliamlar ve saldırıların zirvesini ifade ettiğini belirten Erciyes, “Aslında 2015 yılına baktığımızda AKP’nin halklara açtığı bir savaş gerçekliği var. Bu başta Amed’te, HDP mitinginde yapılan katliamla başlıyor. Daha sonra Suruç katliamıyla devam etti ve Ankara katliamı da bunun en üst bir zirvesi oldu. Halkların demokrasi, barış ve özgürlük istemine karşı siz barış, demokrasi ve halkların kardeşliğini istiyorsanız devletin vereceği cevapta katliamdır. Bu anlamda yürümekte olan özgürlük mücadelesine vurulmak istenen bir darbedir. Tabi burada şunu da belirtmek istiyorum; Türkiye’de tırmanmakta olan bir faşizm var. Bu faşizmin ilk adımlarının da bu katliamlarla gün yüzüne çıktığını belirtebiliriz. Faşizmin toplumları hizaya getirmek için kullandığı iki yöntem vardır; birisi soykırım ve katliam, diğeriyse asimilasyon ve kendine benzetmedir. Tek tip insan yaratmadır. Katliamlarla halkın sesini kesme, sindirme ve korkutma, asimilasyonla da tamamen teslim almadır. Ya benim gibi, devletin dediği gibi olacaksın ya da yaşama ve konuşma hakkın yoktur” diye konuştu.

Türkiye’de gün be gün bu katliamdan sonra faşizmin yükseldiğinin görüldüğünü de sözlerine ekleyen Erciyes şöyle devam etti: “İşte aydınlara olan yönelimler, tutuklamalar, özgür basına yönelik kapatma ve susturma baskıları, hepsi birbiriyle bağlantılı durumlardır. Fiziki katliamdan tutalım siyasi katliama, insanların haber alma özgürlüğü katliamına kadar bir bütünen kör bir toplum yaratılmak isteniyor. Fiziki olarak yaşayan, AKP hükümetine bağlı olan bir toplum istenirken onun dışında kendi özgür düşünce ve fikri olan bir toplum istenmiyor. AKP faşizmi bunları yaparken bir halk kitlesine dayandığını da ifade ediyor ama bu kitle görüntüsü aslında devletin kendi parasıyla, AKP’nin paralı olarak örgütlediği kendi çevresini ifade ediyor. Yoksa AKP ve Erdoğan faşizmi halklara savaş açmış durumdadır. Soykırıma, katliama ve asimilasyona varan bu halklara karşı açılan savaşı yenmenin, yıkmanın tek yöntemi de direniştir. Bugün Türkiye'nin Erdoğan ve AKP diye bir sorunu vardır. Gittikçe Türkiye’yi tamamen tek bir renge boyayan, AKP faşizminin siyah rengine boyayan bir sorunla karşı karşıyayız. Bunu değiştirecek ve bu gidişata dur diyecek olan da halkların öz direnişidir. Kendi açımızdan şunu belirtmek istiyorum; özgürlük mücadelesi ve hareketi olarak tabi ki bu katliamların hesabı sorulacaktır. Burada şehit düşen insanların kanları yerde kalmayacaktır. Bu temelde mücadelemiz bu intikamlar alınana kadar devam edecektir. Fakat bunun diğer ayağı da halkın kendi öz direnişidir. Bu anlamda bu katliam olduktan sonra atılan bir slogan vardı, ‘yas değil direniş’ gerekiyor. Bu anlamda başta bu katliam vesilesiyle yakınlarını, dostlarını ve arkadaşlarını kaybeden kesimlerden tutalım, Türkiye’deki gerçekten özgürlüğe, barışa ve demokrasiye inanan herkesin bu süreçte tek bir sloganı olmalıdır, o da ‘direniş direniş direniş’. Direniş kazanacaktır. Halkların direnişinin aşamayacağı hiçbir faşizm gücü yoktur. Bu konuda yeter ki halklar olarak birlikte hareket edelim, birlikte mücadele edelim ve faşizmi aşacağımıza inanalım. Bu temelde özgürlük mücadelesi veren herkesi tekrar selamlıyor, şehitleri saygıyla anıyorum.”