Erdoðan'ın Amed 'paranoyaları'...

Erdoðan'ın Amed 'paranoyaları'...

Türk Başbakanı Tayyip Erdoðan, 10 kez gidip fiyasko ile döndüðü Diyarbakır’a 11. kez gidiyor. Erdoðan’ın Diyarbakır’a yaptıðı ziyaretler hep olaylı oldu ve kent adeta savaş alanına döndü. Erdoðan’ın Diyarbakır ziyaretleri ve buradaki konuşmaları ise Kürtler de umut yerine öfke büyütmekten başka bir işe yaramadı. Erdoðan, Diyarbakırlılara ya ‘cezaevi müjdesi’ verdi ya ‘kabak tadı’ veren GAP Projesi’nden söz etti ya da son ziyaretinde olduðu gibi ‘Dicle Vadisi’ gibi çalıntı projelerden söz etti. Kürtlerin taleplerine kulak kapatan, Roboski katliamını meşrulaştırmaya çalışan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 10 aydır tecrit uygulayan ve Kürt sorununda şiddet politikalarına askeri ve siyasi operasyonlarla sürdüren Başbakan Erdoðan bugüne kadar 10 kez yaptıðı ziyaretlerde olduðu gibi 11. kez de Diyarbakır’da protestolarla karşılanacak.

Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoðan bugüne kadar hep protestolarla karşılaştıðı ve her gidişinin bir fiyaskoya dönüştüðü Diyarbakır’a 11. kez gidiyor. Başbakan Erdoðan bugüne kadar Diyarbakır’a hep ‘mesaj’ vermek amacıyla gitse de Kürt sorunu konusundaki çözümsüzlük ve şiddet politikalarından dolayı Erdoðan deðil Diyarbakırlılar Erdoðan’a mesaj verdi. Amed halkı Erdoðan’dan Kürt halkının uzattıðı barış elini uzatmasını isterken Erdoðan ise ya Kürt sorununda çözümsüzlük açıklamaları yaptı, ya ‚‘kabak tadı‘ veren paketler sundu yada ‘çalıntı proje’lerinden söz etti. Erdoðan Amed’e ancak binlerce polis, özel harekat timi, panzer ve akrep tipi araçlarla giriş yapabildi. Amedliler ise yaptıðı tüm ziyaretlere kepenk kapatma, kitlesel ve yumurtalı eylemler, yine katıldıðı mitingler ve etkinliklere gösterilen boykotla ders vererek soðuk duş aldırttı.

SUWAR HAT Û PEYA ÇÛ

Kürtlerin taleplerine kulak kapatan, Roboski katliamını meşrulaştırmaya çalışan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 10 aydır tecrit uygulayan ve Kürt sorununda şiddet politikalarına askeri ve siyasi operasyonlarla sürdüren Başbakan Erdoðan bugüne kadar 10 kez yaptıðı ziyaretlerde olduðu gibi 11. kez de Amed’te protestolarla karşılanması bekleniyor. 11’inci kez Amed’i ziyaret edecek olan Erdoðan, bugüne kadar yaptıðı ziyaretler nasıl gerçekleşti ve nasıl sonuçlandıðına baktıðımızda Erdoðan’ın Kürtlerin meşhur deyimi ile ‘Suwar hat û peya çû’, yani ‘atlı gelip’ nasıl ‘yaya’ gittiðinin de fotoðrafı çıkıyor.

‘NANE SÊLE’ ERDOÐAN’



Erdoðan, Aðustos 2005 yılında önce Ankara’da aydınlarla bir araya geldi ve ardından 12 Aðustos günü Diyarbakır’a geçerek burada toplu konut açılış töreninde konuştu. Amed halkı ‘olumlu mesajlar verecek’ denilen Erdoðan’a temkinli yaklaşarak, mitinge katılım göstermezken, Erdoðan ise o meşhur konuşmasını yaptı. Erdoðan, Amed’te herkeste büyük umutlar yaratan sözleri dile getirerek, “'Ýlla ad koyalım diyorsanız Kürt sorunu bu milletin bir parçasının deðil, hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur” diyordu. “Büyük devlet, güçlü millet kendisi ile yüzleşerek, hatalarını ve günahlarını masaya yatırarak geleceðe yürüme güvenine sahip millet ve devlettir" diyen Erdoðan, Kürtlerin deyimi ile ‚nane sele’ yani iki yüzlü politikasını bir kez daha ortaya koyarak bu konuşmanı üzerinden daha 2 ay geçmeden, “Biz o gün yanlış yaptık. Bu sorun, ekonomik, kültürel, sosyal bir sorundur“ diyerek çark ediyordu.



''KÜRTLERÝN HAK SORUNU YOKTUR'

Bununla da kalmayan Erdoðan, Amed’te 28 Mart 2006 olaylarında aralarında çocukların da bulunduðu 14 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan katliamın adeta talimatını vererek Kürtlerin demokratip tepkisine karşılık “Kadın da olsa çocuk ta olsa gereken yapılacaktır” diyordu. Ve Mayıs 2006’da ikinci kez Amed’i partisinin Ýl Kongresi için ziyaret eden Erdoðan, bırakın 'Kürt' ve 'Kürt sorunu'nu, 'alt-üst kimlik', 'Türkiye vatandaşlıðı' gibi kavramları bile aðzına almadı. Ve aynı yıl Aralık 2006’da Erdoðan, ABD'nin New York kentinde ve gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir soru üzerine verdiði yanıt gayet açık. 'Türkiye'de Kürtlerin hak sorunu yoktur.' diyordu.

Erdoðan, 24 Haziran 2007 tarihinde bu kez 22 Temmuz seçimleri dolayısı ile Diyarbakır’a ziyarette bulundu. Tüm kurmayları ile ve bölgedeki devletin tüm kurumlarını hukuksuz bir şekilde seferber etmesine raðmen Amed’teki mitingte havasını alıyordu. Keza Kürt sorununda adım atmayan Erdoðan da mitingde kah bölgeye yapacakları ekonomik yatırımlardan kah‘kardeşlikten’ dem vuruyor ama Kürt sözcüðünü aðzına bile almıyordu. Erdoðan, Kürt sorununu aðzına almazken Amed halkı da 22 Temmuz seçimlerinde 4 Bin Umut Adayı’nı rekor seviyede oylarla Meclis’e göndererek cevabını veriyordu.

KÜRT SORUNUNA ‘BOŞ-ANMA’ AÇISI

Kürt sorununda ikiyüzlü politikaları ile tarihe geçecek olan Erdoðan, Amed’teki sözlerinin gereðini yerine getirmediði için çatışmalar şiddetleniyor ve özellikle AKP döneminde kadınlar, çocuklar art arda toplumsal olaylar da yaşamını yitiriyordu. Ve AKP Kürt halkının tüm tepkisine raðmen 2007 yılında sınır ötesi operasyon için tezkere kararına imza atıyordu. Amedlilerin on binlerle sokaða dökülmesine ise Erdoðan kulak kapatıyordu. Amed’te 4 Ocak 2008’de askeri araca yapılan bombalı saldırı sonrası Başbakan Erdoðan, milliyetçiliði ile nam salmış Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’i de yanına alarak Amed Valilik binasında sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek, bir toplantı yaptı. Toplantı da ‘Kürt sorununun ‘terör sorunu’ olarak adlandırılmasını isteyen Erdoðan, sivil toplum örgütlerinin sorunun siyasal bir sorun olduðu deðerlendirmesine karşılık, ‘Bekara karı boşamak kolaydır’ diyerek yaklaşımını ortaya koyuyordu.

‘KABAK TADI’ VEREN BAŞBAKAN’

Amedlilerin taleplerine kulak kapatan Erdoðan, Kürt halkının öfkesini ve tepkisini anlamayarak, bu kez de Kürt sorununu ‘ekonomik sorun’ olarak adlandırıp Mayıs 2008’de suyu çıkmış olan ve ‘kabak tadı’ veren GAP Eylem Planı ile Amed’de bir kez daha ziyarette bulunuyordu. Savaşın her gün şiddetlendiði Kürdistan’da Kürtleri bununla kandırmayı planlayan Başbakan Erdoðan, tüm Bakanları ve sözde 75 Kürt milletvekili ile Amed’e çıkarma yapıyordu. Günler öncesinden yapılan propagandalar ve binlerce kişiyi iş imkanı saðlayacaðı iddia edilen ve Kürt sorununda inkar ve imha siyasetinin bir parçası olan GAP Eylem Planı’nı açıklamaya gelen Erdoðan’a Amedliler kepenklerini kapatarak, öðrenciler okula gitmeyerek, araçlar kontak kapatarak ve yollar da yumurta ve domatesleri ile karşılıyordu. Erdoðan’ın Eylem Planı’nın açıklamak için geldiði Amed’te daha önce elini sıkmadıðı ve görüşmediði DTP’li milletvekilleri ve belediye başkanlarını da davet etti ancak halk gibi temsilcileri de aynı tavrı göstererek Erdoðan’ın davetini geri çevirdi. Erdoðan, Ziya Gökalp Kapalı Spor Salonu’nda yaptıðı konuşmada 2005’te Amed'de aðzından kaçırdıðı “Kürt sorunu” konusunda bu kez aðzını sıkı tutuyor ve “tek devlet, tek millet, tek vatan” söylemini tekrarlayarak, inkarcı siyaset sürdürdü. Faşizmin gömleðini giyen Erdoðan’a Amedliler sille gibi yanıt vermişti. Kentte 90’ının üzerinde kişi ev baskınlarında gözaltına alınıyor ve Amed aBaşbakan’a ‘bizi kandıramazsınız’ diyerek güle güle diyordu. Ancak, Erdoðan’ın GAP Eylem Planı zaman içersinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de deyimi ile ‘kundır’ yani ‘kabak tadı’ veriyordu. Keza Erdoðan, 4 yılda 3 milyonu aşkın kişinin iş sahibi olacaðını ve Amed’in ekonominin cazibe merkezi olacaðını ileri sürüyordu. Ancak aradan 4 yıl geçti ne bir kişi bile işe alındı nede böyle bir planın varlıðı ifade edildi.

ERDOÐAN’A 20 EKÝM’DE SÝLLE GÝBÝ YANIT

Ankara’ya istediðini alamadan dönen Erdoðan, inkar ve imha siyasetinde ısar ederken Ekim 2008’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik fiziki saldırı yapılması Kürtler de infiale yol açmıştı. Kürdistan’da tepki ve öfke doruða ulaşırken, Erdoðan ise işte bu atmosferde Amed’e ziyarette bulunuyordu. Amed halkının tavrı bu defa Erdoðan’a her zamankinden daha sert oldu. Erdoðan’ın Diyarbakır’a gelişini protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da kepenkler açılmadı, kontaklar kapatıldı ve öðrenciler okula gitmeyerek boykot yaptı. Kentte yoðun güvenlik önlemleri alınırken kentin tüm semtlerinde barikatlar kurularak eylemler yapıldı. Mahalleler de ve ana caddeler de PKK bayrakları ve Öcalan posterleri ile kitlesel eylemler yapıldı. Kent savaş alanına dönerken Başbakan Erdoðan, açılışa katılacaðı Dicle Üniversitesi Araştırma Hastahanesi’ne helikopter ile geçmek zorunda kaldı. Burada Erdoðan konuşma yaptıðı sırada Kürt akademisyenler salonu terk ederek, Erdoðan’a tepkilerini gösterdi. Erdoðan ise kendisini protesto edenlerin oluşturduðu çöp konteynırlarını ve bu yüzden yıðılan çöpleri ‘Belediye etrafı temizlemiyor’ diyerek deðerlendirmesi ile komik duruma düşüyordu. Savaş alanına dönen Amed’te yüzü aşkın kişi gözaltına alınırken Amed Erdoðan’a sille gibi yanıt vererek, ‘Önderimize uzanan elleri kırarız’ diyerek mesajlarını iletmiş oldu.



AMED SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ…

Erdoðan, Amed halkının Kürt sorununda demokratik çözüm isteyen bu tavrına karşılık, ‘tek dil, ‘tek bayrak; ‘tek millet’ söylemini sürdürmeye devam etti. Kürdistan’da yaşanan savaş, katledilen siviller, Kürt siyasetçileri ve DTP üzerindeki baskılar, operasyonlar kısacası inkar ve imha siyasetini sürdürmeye devam etti. Ýşte tüm bunların sorumlusu Erdoðan, 29 Mart Yerel Seçimleri’nde Amed’i alabileceðini hayali ile 22 Şubat 2009’da bir kez daha kente geldi. Amedliler Erdoðan’a bir kez daha kepeklerin kapatıp, işyerlerine gitmeyip, okulları boykot ediyordu. Esnafın kepenk kapattıðı kentin birçok sokaðı polis tarafından adeta kuşatma altına alındı. Kentte 20’yi aşkın kişi gözaltına alınırken, Erdoðan'ın içinde bulunduðu otobüs, helikopterler tarafından havadan korundu. Otobüs Kuruçeşme'den geçerken, bir grup genç Başbakan Erdoðan'ı yuhaladı. Gruba müdahale eden polis, çok sayıda kişiyi yaraladı.

AKP ise dolduramadıðı meydana tehditle ve şantajla devlet memurlarını götürmeye çalıştı. Erdoðan, Ýstasyon Meydanı’nda yaptıðı konuşmasında, köy, hastane, yol, eðitim sorunlarını gidereceklerini ve bu yöndeki faaliyetlerini anlatırken, Kürt sorununa çözüm yerine şiir okumayı tercih etti. Erdoðan, ayrıca kömür yardımının süreceðini söyleyerek, oy istedi. Amed’in sesine kulak vermeyen Erdoðan’a yanıt 29 Mart Yerel Seçimleri’nde geldi Amed kalelerine kale ekleyerek, Erdoðan’ın 10 belediyesini de indirerek yanıtını verdi.

AMED’E CEZAEVÝ MÜJDELEDÝ!!

Erdoðan son olarak 4 Eylül 2010’da Referandum dolayısı ile Amed’e ziyaret gerçekleştirdi. Ancak, Kürt halkının ‚boykot‘ ettiði referandum için Diyarbakır'a gelen Başbakan Erdoðan'ın iki genel başkan yardımcısı, 8 bakan ve Van, Hakkâri, Siirt, Şırnak, Hakkari, Bitlis, Muş, Urfa, Elazıð, Adıyaman'dan beraberinde getirdiði 36 milletvekili ile çıkarma yaptıðı Amed’teki mitingi fiyaskoyla sonuçlandı. Keza Erdoðan tüm bölge kentlerinden korucu ve polislerin de katılımıyla meydana ancak bir kaç bin kişi toplayabildi. Kürt sorunu konusunda bir şey dile getirmeyen Erdoðan, 45 dakikalık konuşmasında Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'ni kapatacaklarını söyledikten sonra bir müjde verir edası ile, "En kısa zamanda yeni bir cezaevi kuracaklarını" söyledi. Erdoðan, Ape Musa’dan Exmede Xani’den söz etti ancak Kürt sorununda ‘tek dil’ ve ‘tek bayrak’ demekten geri durmadı. Erdoðan Amed’te bir kez daha fiyaskoyla sonuçlanan mitinginin ardından Diyarbakır’ı yine polis ablukası altında terk etti.

‘ÖFKE SOKAKLARA TAŞTI...’

Türk Başbakan Erdoðan Amed’e 10. ziyaretini ise 12 Haziram Seçimleri öncesi gerçekleştirdi. Erdoðan’ın Amed’e gelmeden önce ‘Kürt sorunu yoktur’ şeklinde açıklaması tüm Kürt coðrafyasında olduðu gibi Amed’te de büyük bir öfke ve tepki yaratmıştı. Erdoðan Hopa’dan Batman’a Şırnak ve Hakkari’ye kadar bir çok yerde protestolarla ile karşılaştıktan sonra 1 Haziran’da Ýstasyon Meydanı’nda seçim mitingi yapmak amacıyla Amed’e geldi. Diyarbakır halkı 10. kez Erdoðan’ı protestolarla karşılıyordu. Erdoðan ise Diyarbakır’a adeta darbe yaparak giriş yapıyordu. Kentte AKP’nin kolluk güçleri tarafından protesto gösterileri yapan halka devlet terörü estiriliyordu. Aksaray’dan Ankara’ya kadar bir çok il ve ilçelerden kente getirilen binlerce polis, barikatlar kurarak ateşler yakan kitlelere coplarla, tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırıyordu. Kentin tüm caddelerinde panzerler, özel harekat timleri ve çevik kuvvet ekipleri tarafından tutuldu. Ancak Erdoðan Diyarbakır Havaalanı’na iniş yaptıðı sırada kent adeta savaş alanına dönmüştü. Kentin en işlek caddelerinden mahallerine kadar bir çok alanda protestocular ile polisler arasında çatışmalar yaşanıyordu.

VE ‘PROJE HIRSIZI’ BÝR BAŞBAKAN…

Protestolar arasında Diyarbakır Ýstasyon Meydanı’na ulaşan Başbakan Erdoðan, AKP’nin çevre il ve ilçelerden araçlarla insan taşımasına raðmen meydandaki kitle 5 bini aşmıyordu. Fiyasko ile başlayan mitingde konuşan Erdoðan ise Kürt sorunu yerine 1990'lara geri dönerek "Güneydoðu sorunu" derken, son açılımını da yaparak kentte yüzde 70'e yakın oy oranı olan BDP'yi ise "Terör örgütü" ilan ediyordu. Ancak Türk Başbakan’ı Türk siyaset tarihinin en büyük proje hırsızlıðına da Diyarbakır’da imzasını basıyordu. Erdoðan, BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e ait olan Dicle Vadisi Projesi’ni kendileri hazırlamış gibi halka anlattı. Erdoðan, "Dicle Vadisi projesi, nehre raðmen yeşil alan miktarının düşük olduðu Diyarbakır'a yeşil ile suyun birleştiði bir yaşam merkezi kuruyoruz” diyerek hırsızlık yaparak çalınan proje ile Diyarbakırlıları aldatabileceðini sandı. Erdoðan meydanda atıp tutarken Amedliler ise cadde ve sokaklardaki direnişleri ile Erdoðan’a 10. kez sille gibi yanıt veriyordu. Kürt halkın AKP politikaları karşısında diz çökmeyeceðini bir kez daha vurgularken, Erdoðan ise bir kez daha protestolar arasında kenti terk ediyordu.

‘ÇERÇÝ BAŞBAKAN’

Erdoðan’ın proje hırsızlıðına yanıtı ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir vererek, Erdoðan'ın ‘Proje hırsızı’ olduðunu açıkladı. Bu projelerin zaten kendileri tarafından uzun zamandır yürütülen projeler olduðuna dikkat çeken Baydemir, Başbakan'ı çerçilere benzeterek, "Çerçiler en kötü malı bile en iyi şekilde pazarlama yeteneðine sahipti. Erdoðan da öyle, en kötü işleri bile en iyi şekilde bize pazarlamaya çalışıyor" dedi.

11. kez Amed’e gidecek olan Erdoðan ise bir kez daha protestolarla karşılanacak. Son Diyarbakır ziyaretinde Kürtlerin barış çaðrısına karşılık yeni cezaevi projesinden söz eden Erdoðan’ı Amedlilerin nasıl karşılayacaðı ise ‘görünen köy kılavuz istemez’ sözünü söyletiyor.

PROTESTO ÇAÐRISI....

Yine BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ta Erdoðan’ın Diyarbakır ziyaretine sert tepki göstererek, Diyarbakır halkını Erdoðan’ı protesto etmeye davet etti. Başbakan Erdoðan'ın 2 Haziran'da Diyarbakır'a gideceðini belirten Demirtaş, Diyarbakır halkına seslendi. Demirtaş, "Bütün Amed halkına sesleniyoruz; halkımdan rica ediyorum. Roboski'nin sorunlusu olan Başbakan ve yandaşları Amed'e gelince sokakta tek bir Kürt göremesin. Kimse çıkmasın sokaða, yüzüne çarpsın Kürt halkı. 'Ne yüzle Amed'e geliyorsun' diye cevap versin ona. AKP'yi çetesiyle yalnız bırakmak lazım Amed sokaklarında" dedi.

ANF NEWS AGENCY