‘Erdoğan, AKP zihniyetine karşı irademizi savunalım’
KCK Eğitim Komitesi üyeleri, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan halkın demokratik iradesini tanımayarak 1 Kasım’da seçimleri yenileten AKP- Erdoğan zihniyetine karşı kendi oylarını ve iradesini savunmaya çağırdı.
ANF
BEHDİNAN
Çarşamba, 21 Ekim 2015, 08:36
KCK Eğitim Komitesi üyeleri, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan halkın demokratik iradesini tanımayarak 1 Kasım’da seçimleri yenileten AKP- Erdoğan zihniyetine karşı kendi oylarını ve iradesini savunmaya çağırdı.
‘AKP’NİN KANLI REJİMİNE SON VERİLMELİ’
Sait Sembur: Bilindiği gibi Kürdistan’da 7 Haziran’dan sonra yeni bir süreç başladı. Kürdistan’da sıcak bir savaş yaşanıyor. Bu savaşı başlatan, sürdüren ve vahşet düzeyine vardıran AKP devleti ve tayip Erdoğan’ın kendisidir. Demokrasi güçlerinin tümüne topyekun bir saldırı var. Çünkü 7 Haziran’da açığa çıkan iradeyi hazmedemediler. Bunun içinde HDP’ ye oy veren herkese saldırıyorlar. Yaşanan bu saldırılara karşı başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokrasi cephesi bir direniş içerisindedir. Kürt halkı 7 Haziran’da ede ettiği öz yönetim hakkını sonuna kadar savunmakta kararlıdır. Bunun içinde halkımız birçok bedel verdi.
Bugün Kürt halkının öncülüğünde Türkiye’de tarihi bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte öne çıkan temel şey halkımızın kendisini örgütleyerek kendi kendisini yönetme çabasıdır. Bu durum toplumlar için en doğal haktır. Fakat bu doğal hakka tahammülü olmayan AKP devleti, Kürdistan’ın her sokağına, mahallesine her yerine vahşi saldırılar düzenleyerek halkı yıldırmaya çalışıyor. 7 yaşındaki çocuktan tutunda 80 yaşındaki yaşlıya kadar toplumun her kesimi R. T. Erdoğan’ın terörüne maruz kalmıştır. Bütün bu saldırılar 7 Haziran’da açığa çıkan demokrasi bloğunu yıldırmak için yapılmaktadır.
Erdoğan her zaman kendi iktidarını korumak için ‘kadında olsa, çocukta olsa gereken yapılacaktır’ diyerek gerçekten de gerekeni yapmıştır. Türkiye’de barış ve huzur ortamının olmaması için ne gerekiyorsa AKP hükümeti tarafından yapılmıştır. Bu çok açık bir şekilde herkes tarafından görülmektedir. En son Ankara’da barış mitingine yapılan saldırıda bunun somut bir göstergesi olmuştur. Bu saldırılarla demokratik siyasetin, demokratik iradenin önü alınmak isteniyor. Bütün bunlar kimin barıştan yana kimin ise savaştan yana olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. AKP, DAİŞ’tir, DAİŞ, AKP’dir. Yapılan bütün saldırılar belgeleriyle bu gerçekliği gözler önüne sermiştir. Bunun için tüm Kürt halkı ve Türkiye halkları bilmeli ki AKP’ye giden her oy savaşa verilmiş bir oy olacaktır. Türkiye’de kalıcı bir barışın, huzurun olmasını isteyen her kesin oyunu demokratik siyaset yürüterek halkların kardeşliğini sağlamaya çalışan HDP’ye vermelidir. AKP- Erdoğan Türkiye’yi bir felakete sürüklüyorlar. Vicdan sahibi olan hereksin bu felaketin durdurulması için kendisini örgütleyerek bu seçimlerde AKP’yi yerle bir etmelidir. Her gün Erdoğan ‘tek bayrak, tek renk, tek din’ diyor. Bu söylem bile tek başına Erdoğan’ın ne kadar faşist ve tekçi bir rejimi arzuladığını göstermektedir. Hiç bir dinde bu kadar ırkçılık ve tekçilik yoktur. Ümmet anlayışı çokluğa dayanır. Önderliğimizin paradigmasında ön gördüğü öz yönetimde çokluğu, farklılığı içerir. Bunun içinde herkesin bulunduğu her yerde kendi mevziisini koruyarak, geliştirerek AKP’nin kanlı rejimini bu seçimlerde yerle bir etmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye’de savaş giderek derinleşecek, ananlar her zamankinden daha çok ağıtlar yakacak. Kırk yıldır yürütülen savaş sonuç almadığı gibi bu günde AKP devletinin yürüttüğü bu savaş kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecektir. Halkımızda bu karanlık dönemden çıkmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bu konuda herkesin duyarlı yaklaşacağına inanıyoruz.
Son olarak Güneybatı halkına seslenmek istiyorum; Urfa, Maraş, Antep, Malatya, Adıyaman bölgeleri çok duyalı olmalı. Bu seçimlerde AKP faşizminden kurtulmak için bu bölgedeki oyların önemi büyüktür. Bunun için başta bu bölgedeki halkımız başta olmak üzere tüm halkımız oylarını AKP’ye değil kendisine vermelidir. Kadınlar, gençlerin, yaşlıların, emekçilerin her kesimin kendisini bulabileceği bir parti olan HDP’ye sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu temelde tüm halkımızı selamlıyor ve başarılar diliyorum.
‘BİRLİK OLMAK TEK ÇIKAR YOLDUR’
Dildar Satê: 7 Haziran’da çok büyük bir gelişme açığa çıktı. Hem Türkiye halkları hem de Kürt halkı arasında bir birlik açığa çıktı. Bu birliktelik ortaya güçlü bir başarı çıkarttı. Özgürlükçü, barışçı, ve toplumcu insanların bir araya gelerek yapamayacağı hiç bir şey yoktur. Kuşkusuz bu birlik Türkiye’de gelişen faşizme karşı gelişti. Seçimler öncesi AKP hükümeti kendisini bir savaş hükümeti olarak ilan etti. Bu ülkeye barışın gelmemesi için her şeyi yaptı. Türkiye’de otuz kırk yıldır yürütülen bir savaş var. Ama hiçi bir dönem bu kadar vahşileşmedi. Halkları birbirine kırdırtmak isteyen bir savaş konsepti yürürlüktedir. AKP politikasını bunun üzerinden yürütüyor. Davutoğlu 7 Haziran seçimleri öncesi ‘seçimlere bir hafta kala bir sürprizimiz olacak’ diyordu. Bilindiği üzere sürpriz Amed’teki patlama oldu. Bu sefer ise seçimler öncesi Ankara’da bir patlama oldu. Amaç; HDP’nin başarısını engellemektir. Bu katliamla ülke kan gölüne çevrilerek bir iç çatışma çıkarılmak istendi. Fakat HDP’nin duyarlı yaklaşımı ile bu politika boşa çıkarıldı. AKP 7 Haziran seçimlerinde kaybettiğini bu seçimlerle tekrar elde etmek istiyor. Fakat Türkiye halklarının geneli artık Ankara merkezli bir yönetimle yönetilmek istemiyor. Herkes kendi öz yönetimi ile kendi kendisini yönetmek istiyor. HDP’nin projesinin tutmasının nedeni de budur. Bütün halklar kendisini burada buldu.
AKP bu seçimlerde halkların birliğini bozmak için çabalıyor. Fakat başarılı olmayacak. Tüm demokrasi güçleri AKP’nin hilelerine, oyunlarına karşı uyanık olacaktır.
Unutmayalım ki AKP 7 Haziran seçimlerini içine sindirememiştir. Bunun için seçimi yenileme kararı almıştır. Bu erken seçim değildir. 7 Haziranı yok sayarak seçimi yenileme girişimidir. AKP ne yaparsa yapsın bu istemine ulaşmayacaktır. Tersine AKP’nin tümden yıkıldığı bir seçim olacaktır. Çünkü AKP sadece Kürt halkına değil, en ufak bir demokrasi ve barış girişiminde bulunan herkese saldırarak düşmanlarını her geçen gün çoğaltmaktadır. Günümüzde AKP’nin saldırısına maruz kalmayan hiç bir kesim, kurum veya kuruluş kalmamıştır. Tüm bu kesimler eğer gerçekten de AKP’nin iktidarına son vermek istiyorlarsa, birlik olmak tek çıkar yolları olmaktadır. Bu gün HDP dışında Türkiye’de AKP’ye gerçek anlamda alternatif olabilecek başka bir parti yoktur. Tek alternatif öz yönetim ilkesini savunarak tüm halklara kendi kendilerini yönetme imkanı sağlayan HDP’dir. Bunun için ben herkesi HDP çevresinde toplanmaya çağırıyorum. Bu çağırımı aynı zamanda Ankara’da barış için şehit düşenlerin anısına yapıyorum. Onların barış ve özgürlük istemleri yarım kalmamalı bunun için tüm Türkiye ve Kürdistan halkı bu saatten itibaren canla başla çalışıp bu seçimlerde AKP’yi yerle bir ederek şehitlerinin istemlerini yerine getirmelidir. Halkımız eğer özgürlüğünü istiyorsa bunun için bu seçimlerde AKP’yi tümden ortadan kaldırmalıdır. AKP’nin yakmış olduğu ateş ayrım yapmadan yediden yetmişe herkesi yakıyor. Bunun için yediden yetmişe herkesin bu seçimlerde sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Bu ateşten kurtulmanın tek yolu HDP’nin etrafında toplanmakla mümkündür.
Türkiye’de halkların partisi olan tek parti HDP’dir. Bu temelde Türkiye halklarının kedi partilerine sahip çıkacaklarına inanıyoruz. Şimdiden kazanacaklarına olan inancımızla sevgi ve salamlarımızı sunuyoruz.