Erdoğan, Cumhuriyet'in kuruluşuna işaret etti

Erdoğan, Cumhuriyet'in kuruluşuna işaret etti

Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, "çözüm süreci" kapsamında oluşturulan ancak özellikle kadın sayısının azlığı nedeniyle eleştiriler alan Akil İnsanlar Heyeti ile bir araya geldi. Toplantıda Cumhuriyetin kuruluşuna gönderme yapan Erdoğan, " Yeni bir Türkiye yeni bir Cumhuriyet kurmanın çabasında değil Türkiye'nin özüyle buluşturmanın gayreti içerisindeyiz" dedi. Erdoğan mevcut süreci "kardeşlik hukukunu tesis etme, silahı aradan çıkarma" ve " terörün sonlandırılması süreci" şeklinde tanımlaması dikkat çekti.

Erdoğan, Dolmahçe'deki Çalışma Ofisi'nde Çarşamba günü isimleri açıklanan Akil İnsanlar Heyeti ile bir araya geldi.  Murat Belge, Vahap Coşkun, Abdurrahman Dilipak, Lale Mansur, Celalettin Can, Ahmet Gündoğdu, Beril Dedeoğlu, Yılmaz Erdoğan, Ethem Mahçupyan ve Şemsi Bayraktar'ın da içinde olduğu çok sayıda komisyon üyesi Dolmabahçe'ye geldi. Başbakan Erdoğan da yan kapıdan Dolmabahçe'ye girdi.

Komisyon üyeleri basına açıklama yapmaktan kaçınırken, Bu arada DİHA muhabirleri Başbakanlık'tan akreditasyonları olmadığı gerekçesiyle konut bahçesine alınmadı ve görüntü almaları engellendi. ETHA muhabirleri de bir süre çekim yaptıktan sonra uzaklaştırıldı.

ERDOĞAN: BU HEYET TEMSİLİ BİR GRUP OLARAK GÖRÜLMELİ

Toplantıda konuşan Erdoğan,  "2009 yılından itibaren milli birlik ve kardeşlik projesi adını vererek başlattığımız süreçte içinde bulunduğumuz salonda çok değerli dostlarımızla toplantılar yaptık. O toplantılardan çok istifade ettik" dedi.

"Bugün bu salonda bulunmuyor olmak, sürecin dışında kalmak anlamına gelmiyor" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, "Bu heyet Türkiye'nin tüm akil insanlarının oluşturduğu bir heyet değildir.  Bu heyet temsili bir grup olarak görülmelidir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Listeden, listenin ve heyetin isminden de ziyade, işin magazin boyutundan ziyade, üstenmekte olduğumuz misyonun çok daha önemli olduğunu, çok daha hassas zeminde yürütülüyor olduğunu özellikle hatırlatmak durumundayım. Zarfla değil, mazrufla ilgilenilmelidir" diye ekledi.

Heyeti oluştururken çok zorlandıklarını savunan Erdoğan,  "Heyetin etkinliği ve çalışma kolaylığı açısından sayıyı sınırlı tutmak zorundaydık. 76 milyonun özeti sayılabilecek bir listeyi oluşturmaya gayret ettik" diye belirtti.

Heyetin çok farklı kesimlerden oluştuğunu ifade eden Erdoğan, "Her ne olursa olsun, burada bulunan herkes bir sorunun var olduğunu ve acilen çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye'nin canını yakan bu olayda hiç kimsenin her ne sebeple olursa olsun uzak durması kabul edilemez. Hepimizin ittifak edeceği konu kanın durmasıdır" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Herkesin yapması gereken elini taşın altına koymak ve akan kana 'dur' demektir" diyerek şunları ekledi: "Bu salonda bulunan insanlar sadece akil değildir; aynı zamanda cesurdur. Çözümün değil, sorunun parçası olanların eleştirisi umudumuzu zayıflatmayacak."

"Burada bulunan insanların ortak noktası, kangren olmuş bir sorunun çözüme kavuşmasını istemeleridir" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Can kaybına, kan kaybına yol açan bir meselenin sona erdirilmesini dert edinmeleridir. Bu heyetin içinde ya da dışında söyleyecek sözü, önerisi, eleştirisi olan varsa dikkatle dinleriz, dinliyoruz ve hiç bir komplekse kapılmadan dinlemeye devam edeceğiz

Erdoğan kendi iktidar döneminde izlediği politikaları anlatırken,  "Son 10 yılda bölgeye yaptığımız yatırımların miktarı 40 milyar dolara yakındır. Oradaki kardeşlerimiz 'Şu OHAL'i kaldırın, sizden başka bir şey istemiyoruz' dediler. Biz hemen kaldırdık, DGM'leri kaldırdık, Emasya protokülünü kaldırdık. İsimler üzerindeki dil yasaklarını kaldırdık. Farklı dil ve lehçelerde yayının, savunma hakkının önünü açtık. En önemlisi inkar, red ve asimilasyon politikalarına son vererek büyük bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik" diye konuştu.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece hükümetin adım atması devletin kucaklaması yetmiyor. Şimdi artık topyekün kucaklaşma zamanı, kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirme zamanı. Şimdi ayrılıklara vurgu yapmanın değil ortaklıklara vurgu yapmanın zamanı. Acılara vurgu yapmanın değil ortak sevinçlere vurgu yapmanın zamanı, helalleşmenin zamanı." 

CUMHURİYETİN KURULUŞUNA GÖNDERME YAPTI

Ortak geçmişi görmeyenlerin ortak geleceği de anlayamayacaklarını belirten Erdoğan, "Size bu akşam burada Malazgirt, Çaldıran, Sarıkamış, Çanakkale demeyeceğim. Cumhuriyetimizin kuruluşundaki o ruh ve kardeşlik anlayışı bize fazlasıyla yeter" ifadeleri dikkat çekti.

Erdoğan, "Cumhuriyetimizin kuruluşundaki kardeşlik ruhu ihlal edilince tek parti döneminde maalesef o yaşadığımız sıkıntılar başlıyor. Toplumun her kesimine yönelik acımasız zulüm dönemi başlıyor. Bu yapıyı bozmak, milletin fertleri arasına bariyerler konulmak isteniyor" dedi.

"Hepimizin kitapları yasaklandı, sesi kısılmak istendi. Sadece etnik kökenler değil inançlar değerler dahi asimilasyona tabi tutuldu. Kelimelerimiz, kavramlarımız dahi sakıncalı bulundu" diyen Erdoğan, "10 yıldır Cumhuriyetimizin kuruluşundaki o ruhu, inancı, özü ve öz kardeşliği tesis etmenin mücadelesi içindeyiz" şeklinde konuştu.

"YENİ BİR TÜRKİYE DEĞİL..."

Erdoğan, "Eksiklerimiz, hatalarımız olabilir ama asli niyetimiz bu" iddiasında bulundu.  Erdoğan, "Yeni bir Türkiye yeni bir Cumhuriyet kurmanın çabasında değil Türkiye'nin özüyle buluşturmanın gayreti içerisindeyiz. Herkesin birinci sınıf olduğu bir Türkiye inşa etmenin çabası içerisindeyiz" şeklinde konuştu.

YASAKLAR, KISITLAMALAR OLMASIN!

Kendi iktidarı döneminde fikirler önünde konulan benzeri görülmemiş engeller ve düşüncelerini ifade ettikleri için binlerce kişinin tutuklanmasına değinmeyen Erdoğan, "Fikirler özgürce ifade edilsin, inançlara, değerlere, dillere ve duygulara kimse karışmasın. Yasaklar ve kısıtlamalar olmasın. Bundan hiç kimse korkmasın, bu Cumhuriyetin, kardeşliğin, birliğin ve beraberliğin güçlenmesidir. Bu Türkiye'yi kalkındaracak, demokrasimizi birinci sınıfa yükseltecek yegane yöntemdir" dedi.

PAZARLIK YOK

Mevcut süreci anlatan Erdoğan'ın, bu süreci "terörün sonlandırılması süreci" olarak değerlendirmesi dikkat çekti. Erdoğan şöyle dedi: "Ne acıların ne korkuların üzerine gelecek inşa edilemez. Korkulara, tehditlere karşı uyanık olacağız. Geleceği acılar, korkular, sanal tehditler üzerine değil karşılıklı güven üzerine inşa edeceğiz. Bu süreç kardeşlik hukukunu tesis etme, silahı aradan çıkarma, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir. Çözüm süreci pazarlıkların yapıldığı, teröre karşı geri adımların atıldığı bir süreç değildir, terörün sonlandırılması sürecidir."