Üniversiteleri kontrol etmek için 1980 yılındaki 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası, 6 Kasım 1981 tarihinde kurulan Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK), üniversitedeki muhalif örgütlülüğü dağıtmayı amaçladı. Son olarak 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra da AKP'nin tekeline girdi. AKP birçok konuda verdiği sözü tutmadığı gibi, "YÖK'ü kaldıracağım" sözünü de tutmadı.

DARBECİLER KURDU

YÖK, 1960-1980 yılları arasında çıkan ekonomik ve sosyal sorunların akademiyi daha kötüye götürdüğü iddiasıyla çıkarılan, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile akademik, kurumsal ve idari yönden yeniden yapılandırılma sürecine sokuldu. Böylece, Türkiye'deki tüm yükseköğretim kurumları YÖK çatısı altında toplanarak, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürüldü ve konservatuarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlandı. 
YÖK, Türkiye'nin her tarafında öğrenci ve akademisyenler ile sivil toplum kuruluşlarınca protesto edilirken, protestolara katılan yüzlerce kişi hakkında okuldan atma, gözaltı ve cezaevi süreçleri yaşandı. 

AKP'NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

AKP, 2002 yılında iktidara geldikten sonra YÖK'ün demokratik olmadığı söylemlerini kullandı. AKP'nin YÖK'e de başta Kürt sorunu olmak üzere geciktirme ve siyasi rant çerçevesinde yaklaştığı çok zaman geçmeden anlaşıldı. 
Erdoğan, "YÖK'ü kaldıracağız, demokratik değil" söylemlerinden yine cayarak, 9 Temmuz 2011 tarihinde katıldığı Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (SU-NUM) açılış töreninde şunları söyledi: "Biz YÖK'ü kaldıracağız demiyoruz. Muhalefetle anlaşabilirsek YÖK'ün reforme edilmesini gereğini ortaya koyacağız. Oturalım anlaşalım YÖK'ü reforme edelim. Üniversitelerin bu konudaki sıkıntılarını da biliyoruz. Ama YÖK'ü tamamen kaldırdığınız zaman üniversitelerin kontrol dışında olması da ayrı bir sıkıntıyı başlatır. Onun için sadece denetleyen düzenleyen bir kurum olarak YÖK kalmalı, üniversiteler kendi yönetimlerine sahip olmalıdır. Bunu da başaracağız." 

BİR TÜR İSTİHBARAT KURUMU!

Son darbe girişimi ile binlerce  öğretmen ve Barış İçin Akademisyenler (BAK) görevinden atılırken, darbe girişimi AKP için muhalifleri susturmak için adeta biçilmiş bir kaftan oldu.  YÖK'ün personeli üzerinde bir istihbarat kurumu olması da bu dönemde değerlendirildi. Personellerine yönelik yıllarca topladığı bilgiler, KHK ile devletin hızlı bir şekilde akademisyenleri görevlerinden uzaklaştırmasına katkıda bulundu.

GEZEN: SADECE ERDOĞAN'A HİZMET EDİYOR

667 sayılı KHK ile görevinden uzaklaştırılan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Araştırma Görevlisi, Eğitim Sen ve BAK Üyesi Aysun Gezen, YÖK ve AKP ilişkisi üzerine değerlendirmede bulundu. 
AKP'nin YÖK'ü önceki halinden de kötü bir pozisyona getirdiğini belirten Gezen, YÖK'ün sadece Erdoğan'a bağlı bir birim haline geldiğini söyledi. YÖK'ün, iktidarın tekelinde işlev yapması için tasarlanmış olduğuna dikkati çeken Gezen, bu kurumun, Erdoğan'a üniversitelerden atılacakların isimlerini belirleyen bir kurum haline geldiğini kaydetti.