Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son yıllarda medya ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi saldırılarda bulunduğunu, Kürt illerinde katliamlar yaptığını belirten Amin, Erdoğan'ın işlediği insanlık suçlarını şöyle sıraladı:
”Bağımsız gazetecileri tehdit etti, suçladı ve tutukladı.
Uluslararası basın kuruluşlarına göre şu an 150 gazeteci cezaevlerinde.
Medya kuruluşlarına baskınlar düzenledi ve kapattı.
Çok sayıda akademisyeni dava açmakla tehdit etti ve yurt dışına çıkışlarını yasakladı.
Farklı düşünenlere ülke çapında bir tutuklama başlattı.
Türkiye'nin kendi verdiği rakamlara göre bugün 32 bin kişi tutuklu.
Yüzbini aşkın kişinin işine son verdi.
Bir çok Kürt ilinde sivil halka karşı savaş başlattı.
Şehrin top ve füzelerle vurulmasına izin verdi.
Sivilleri toptan cezalandırma suçunu işledi.
Çok uluslu muhalefet partisi HDP'ye yapılan 400 civarında saldırıya izin verdi.
24'ü Kürt, 28 belediye başkanını görevden aldı.
Bir çok rapora göre IŞİD'ı destekledi, onlara silah verdi ve lojistik yardımında bulundu.
Askerlerine Kürdistan'daki yüzlerce köyü bombalama izni verdi.
Rojava'ya yönelik saldırı düzenledi, ambargo uyguladı.
Başka bir ülkenin topraklarına girerek Suriye'nin bir bölümünü işgal etti.”
Amin, Erdoğan'ın tüm bunları yaparken Hitler'i örnek aldığını söylüyor ve Hitler'i övücü açıklamalar yaptığına dikkat çekiyor.
Erdoğan'ın Roma Sözleşmesi'nin 7.nci maddesine göre en az üç noktada; sivillere yönelik cinayet, sivillerin hapsedilmesi ve sivillere işkence yapılması suçunu işlediğini söyleyen Amin, İsveç Parlamentosu'nda önergesinin oylanmasını ve önerisinin kabul edilmesi durumunda İsveç'in konuyu Birleşmiş Milletler'e taşımasını istiyor.
