Erdoğan ‘kıyı illerini’ baskı altına alıyor

Erdoğan ‘kıyı illerini’ baskı altına alıyor

Van'ın yıllardır yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri olan Van Gölü kıyılarının işgali, Başbakan Erdoğan'ın Ege sahilini denetledikten sonra yaptığı açıklamaların ardından yeniden gündeme geldi. Van'da çevreciler Başbakan'ın açıklamasının yaklaşan seçimler öncesi AKP'ye pek oy çıkmayan kıyı illerini baskı altına alma amaçlı olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Ege sahillerinde yaptığı denetlemenin ardından söylediği  “Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşmalar denize kadar girmiş. Kıyı kenar çizgisi filan hak getire. Neredeyse denize düşecekler. Durum felaket.  Bütün sahil bandını denetleyeceğiz.  Kıyı kenar çizgisi incelemesi yapılacak. Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş, nasıl izin vermişler anlamak mümkün değil. Haklarında dava açılabilir, gerekirse de görevden almalar olabilir. Denetimler ve cezai işlemlere hemen başlıyoruz. Valilikler kolluk güçleri verecek. Yıkımlara başlayacağız" şeklindeki sözler üzerine yıllardır aynı dertten mustarip olan ve kıyıları tamamen işgal altında olan Van Gölü'ndede yaşanan bu sorunun nasıl giderileceği merak konusu oldu.

"YAŞANAN KIYI İŞGALİNİN SORUMLUSU BİZZAT BAŞBAKANDIR"

Yıllardır konuyla ilgili yaptığı çalışmalar ve eylemlerle bilinen Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, Başbakan'ın açıklamasının gecikmişte olsa önemli bir açıklama olduğunu belirterek, Başbakan'ı kanunların uygulanarak kıyı işgaline son verilmesi için duyarlı olmaya çağırdı. Kıyı Kenar kanunun 134 ülke devlet başkanının imzasıyla hayatımıza girdiğini dile getiren Kalçık, " Kıyı kenar kanunu uluslararası bir sözleşmedir. Burada herşey çok açık ve net olarak belirlenmiştir. Kanunda 'Tüm kıyılar canlılara açıktır' deniliyor ama Van'da tüm kıyılar canlılara kapatılmış durumda. Özellikle Kamu kurumları, özel sektör ve bazı yurttaşlar kıyıları işgal etmiş ve vatandaşın kullanmasına izin vermemektedir. Bunun yapında Van Gölü kıyısında yaşanan kaçak yapılaşmada çok büyük sorun ve önüne geçilmiyor. Çünkü; kanun uygulanmıyor. Başbakan öylesine şortla tatil yaptığı sırada bunları gördü ve böyle bir açıklama yaptı. Oysa Başbakan şunu biliyor mu Van'da göl kıyısının  yüzde 70'i kamu kurumları tarafından işgal edilmiştir." dedi.

"BAŞBAKAN GELSİN VAN GÖLÜ'NE BAKSIN"

Başbakan Erdoğan'ın  Bodrum'dan söz ettiğini ancak Van Gölü'nde bir katliamın yaşandığını ifade eden Kalçık, "  Kıyı kanunu bugüne kadar yetkililer tarafından ihlal edildi. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz Van Valisi ile yaptığımız görüşmelerde konuya çözüm bulunmasını istedik ama bu gerçekleşmedi. Başbakan'a çağrımız gelsin Van Gölü'nün halini görsün. Ege sahillerini Helikopterle gezerek inceleyen ve 'Felaket' yorumunda bulunan Başbakan bakalım Van Gölü'nde yaşananları görünce ne diyecek." diye konuştu.

"BAŞBAKAN'IN SÖYLEMİ KENDİNE OY VERMEYEN KIYI KENTLERİ İÇİN BİR TEHDİT OLABİLİR"

Van Kent Konseyi Eko-Gençlik Başkanı Cevahir Yiğit Böke ise, 1950 çıkmış kıyı kenar kanununun Türkiye'de asla uygulanmadığını söyledi. Başbakan'ın söyleminin çok tehlikeli olduğunu kaydeden Böke şöyle konuştu : " Burdan anlaşılıyor ki, Türkiye'de kanunlar uygulanmıyor, Başbakan'ın söyledikleri uygulanıyor. Ortada bir kanun varsa daha Başbakan söylemeden bu zaten uygulanmalıdır. Türkiye'de bir doğa katliamı yaşanıyor ve bunun sorumlusu da mevcut hükümettir. Başbakan, tatil yaparken sırf göz zevkine engel olduğu diye böyle konuştu. Oysa Türkiye'nin her yerinde özellikle Van'da kıyı işgali çok vahim durumdadır. Van'ın tüm kıyıları işgal etmiştir ve bu iş o kadar kolaylaştı ki isteyen istediği yeri işgal edip kendine işletme haline getiriyor. Ancak ben yine de Başbakan'ın bu açıklamasını olumlu buluyorum. Bodrum Başbakan'a yaradı anlaşılan. Eğer Başbakan gerçekten samimiyse, ben onun samimi olduğuna inanmak istiyorum ve derhal harekete geçmelidir. Başbakan'ın bu açıklaması ile önümüzdeki günlerde konuya ilişkin çok farklı eylemlilikler gerçekleştireceğiz.  Başbakan'ın Van'a Van Gölü'nde yaşanan kıyı işgalini incelemeye davet ediyoruz. Başbakan'ın bu söylemi AKP'ye pek oy çıkmayan sahil kentler için bir uyarı niteliğinde de olabilir. Umarım böyle değildir ama böyle olma ihtimalide yüksek."