İstanbul’da düzenlene ‘F’ oturma eyleminde, felçi tutsak Salih Tuğrul’a özgürlük istendi. İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu tarafından düzenlenen "F" oturma eyleminin 89'cusunda felçli hasta tutsak Salih Tuğrul'a özgürlük istendi. Adli Tıp Kurumu'nun Tuğrul'un cezasının ertelenmesi yönünde kararına rağmen Siirt Emniyeti'nin Tuğrul hakkında "Toplum güvenliği için tehlikelidir" görüşü bildirilerek tahliyesinin engellendiğine dikkat çekilen eylemde, "Demek ki, ülkemizde tıp biliminin alanına giren karar yetkisi polistedir" denildi.

İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyeleri, F tipi cezaevlerindeki hak ihlallerine ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri "F" oturmaları eylemlerinin 89'uncu haftasında da Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi.

"Tecrit öldürüyor F tipi hapishaneler kapatılsın" ve "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz hasta tutuklular serbest bırakılsın" pankartlarının açıldığı eylemde hasta tutsakların fotoğrafları ve isimlerinin yer aldığı dövizler taşındı.

"Hasta tutsaklar serbest bırakılsın, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Salih Tuğrul serbest bırakılsın" sloganlarının atıldığı eylemde 16 yıldır cezaevinde olan ve kısmi felç olan hasta tutsak Salih Tuğrul'un durumuna dikkat çekildi. İHD adına açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Ebru Kaya, PKK davası hükümlüsü Salih Tuğrul'un cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonrası kısmi felç geçirdiğini ve tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda olduğunu söyledi.

Tuğrul'un 2012 yılında geçirdiği beyin kanamasının ardından  vücut reflekslerini ve hafızasını da yitirdiğini belirten Kaya, tek başına ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olan Tuğrul'un Haziran ayında Adli Tıp Kurumu raporu hazırlanması için Siirt Kapalı Cezaevi'nden Metris R Tipi Cezaevi'ne sevk edildiğini söyledi.

Adli Tıp Kurumu tarafından Tuğrul hakkında cezaevinde kalamayacağı ve cezasının infazının ertelenmesi yönünde karar verildiğini belirten Kaya, bu rapora rağmen Bakırköy İnfaz Savcılığı ve Siirt Emniyeti'nin "Toplum güvenliği için tehlikelidir" görüşü bildirilerek Tuğrul'un tahliyesini engellediğini söyledi.

Kaya, "Böylece insan hakları ve demokrasi adına tanık olduğumuz sayısız skandala bir yenisi daha eklenmiş ve polis devletinde yaşadığımız bir kez daha, Savcılık kanalıyla teyit edilmiş oldu. Demek ki, ülkemizde tıp biliminin alanına giren karar yetkisi polistedir" dedi.

Ağır hasta tutsakların tahliye önündeki 'adli tıp raporu', 'savcılıktan görüş isteme' gibi engellerin ortadan kaldırılmasını isteyen Kaya, "Sivil toplum örgütlerinin sürece dahil olmasını sağlayın. İHD gibi sivil toplum örgütleri hapishanelerde gözlem ve izleme faaliyeti yapabilmeli, resmi makamların atacağı adımları görebilmeli bu konuda raporlar hazırlayabilmeli ve bu raporlar aracığıyla kamuoyu bilgilendirebilmelidir" dedi. 

Eylem açıklamanın ardından sona erdi.