‘Faili belli cinayetler’ zamanaşımına uğratılmak isteniyor

‘Faili belli cinayetler’ zamanaşımına uğratılmak isteniyor

Her Cumartesi olduğu gibi bugün de kayıp yakınları Diyarbakır, Batman, Urfa ve Cizre’de alanlara çıktı. “Faili belli cinayetler”le ilgili birçok davanın zaman aşımına uğratılmak istendiğine dikkat çeken kayıp yakınları Roboski Katliamını aklayan raporun geri çekilmesini istedi.

DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi yöneticileri ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile düzenlediği oturma eyleminin 216'ncısı, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eylemde kayıpların resimlerinin üzerinde yer aldığı büyük pankart açıldı. Eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri ile MEYADER, SES Belediye-İş Sendikası temsilcileri katıldı. Eylemde güncel gelişmeler hakkında kısa bir değerlendirmede bulunan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, Uludere Raporu’nun Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nda kabul edilmesine tepki gösterdi. "Bu raporun toplum vicdanında hiçbir zaman aklanmayacağını vurgulamak istiyoruz. Bu aynı zamanda başlatılan yeni barış süreci için ortaya konulan samimiyetin de göstergesidir. Barış sürecine dair yeşerttiğimiz umutlarımıza adeta gölge düşürülmüştür. Yıllarca burada akıbetlerini aradığımız kayıplar gibi, Roboski'de aynı akıbete uğratılmak isteniyor" diye konuştu. Kayıpların bulunarak faillerinin yargı önüne çıkarılmadığını hatırlatan İnceören, yetkililerin duyarsızlığına dikkat çekerek davların zaman aşıma uğratılması için adeta çaba gösterildiğini kaydetti. İnceören, "Çoğu faili belli faili meçhul cinayetlerin, yetkililerin duyarsızlığından kaynaklı nerdeyse birçoğu zaman aşımına uğrayacak" dedi. 

RIHANE BADUR’DAN 13 YILDIR HABER YOK

İnceören'in konuşması ardından İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi ve Faili Meçhul Cinayet ve Kayıplar Komisyonu üyesi avukat Gamze Yalçın, 2000 yılından bu yana kayıp olan Rıhane Badur'un hikayesini okudu. Yalçın, 1994 yılında örgüt üyeliğinden tutuklanan ve Midyat M Tipi Cezaevi'nde tutulan eşinin ziyaretine gidip geldiği sıralarda polisler tarafından tehdit edilen Rıhane Badur'un sık sık özel hareket timleri tarafından evlerine yapılan baskınlarda tehdit edildiğini söyledi. Yalçın Badur'un 2000 yılında Midyat'ta kalmak için gittiği ağabeyinin evininden ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmadığını söyledi. 
Açıklamaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi. 

BATMAN
İHD Batman Şubesi üyeleri ile kayıp yakınları tarafından Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirilen eylem bu hafta da gerçekleştirildi. 1990'lı yılarda kaybedilenlerin resimlerinin bulunduğu "Kaybedilenler" ile "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartının açıldığı eyleme kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri, BDP, KURDÎ-DER, MEYADER'in yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Kayıpların ve gözaltında yaşamlarını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, Sason ilçesine bağlı Helkis Dağı'nda 2009 yılında açılan toplu mezar için başvuru yapan 16 ailenin kan örneklerinin eşleşmediğini belirterek, 2010 yılında Gerçüş ilçesine bağlı Yayladüzü (Bahawê) köyünde ise 11 PKK'liye ait toplu mezar için başvuru yapan 11 aileden, ancak 4'ünün kan örneklerinin eşleştiğini söyledi. Ancak eşleşmeyen diğer cenazelerin kan örnekleri için tereddütte kalan ailelerin İHD'ye başvuru yapabileceklerini belirten Künteş, bu konuda ailelere yardımcı olacaklarını dile getirdi. 

ULUDERE RAPORUNU GERİ ÇEKİN

Künteş'ten sonra açıklama yapan İHD Batman Yöneticisi İlyas Ekinci, 216'ncı haftadır kayıplar bulunsun failler yargılansın talebiyle alanlarda olduklarını ifade ederek, 1990'lı yıllarda bölgede yaşanan kayıpların, işlenen failli meçhul cinayetler ile Roboski katliamının faillerinin ortaya çıkarılıp yargı önüne çıkarıncaya kadar alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi. 28 Aralık 2011 tarihinde Roboski sınır hattında TSK savaş uçakları tarafından yapılan hava bombardımanı sonucu çoğu çocuk olmak üzere 34 sivilin öldürüldüğüne dikkat çeken Ekinci, "TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde 9 Ocak 2012 tarihinde Alt Komisyon kurarak olayla ilgili araştırma ve incelemeye başlatmış. Ancak geçtiğimiz günlerde, sivil toplum kuruluşları ve muhalefetin eleştiri ile itirazları dikkate alınmadan oy çokluğu ile onaylamıştır. Raporun sonuç bölümünde olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilemediği görüş ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir. Raporun kendi içinde çelişkilerle dolu olduğu maddi gerçekliği gizlemeye dönük ve olayda sorumluluğu bulunan askeri ve sivil yetkilileri aklama gayreti içerisinde yazıldığı anlaşılmaktadır" dedi. 
Mavi Marmara saldırısı nedeniyle İsrail Devleti'nin Türk Devleti'nden ve Türk halkından geçte olsa özür dilediğinin altını çizen Ekinci, şöyle devam etti: "Siyasal iktidar Roboski'de katledilenlerin ailelerinden ve Kürt halkından özür diledi mi? Özür dilemek bir yana, olayı örtbas etmek için her türlü çabayı gösterme gayreti içerisinde olduğunu görmekteyiz. İnsan hakları savunucuları olarak, Hükümetin hiçbir kuşkuya mahal bırakmadan kamuoyunu tatmin edecek araştırma ve incelemeye dayalı bir raporun ortaya koymasını istiyor ve Roboski katliamı nedeniyle özür dilemesini bekliyoruz. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na sesleniyoruz. Bu raporunuzu geri çekin ve olay aydınlatılıncaya kadar herhangi bir rapor açıklamayın." Yapılan açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. 

URFA  TANIKLIK YAPMAYA HAZIR
Urfa'da ise, İHD ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla Karakoyun İş Merkezi önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Eyleme, İHD yöneticileri, kayıp yakınları ile kentte bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Eylemde konuşan İHD Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, geçtiğimiz günlerde basına yansıyan Muhsin Melik olayını hatırlatarak, "Muhsin Melik'in katillerini ailesi ve Urfa halka iyi biliyor. Sayın savcı isterse bu failleri bulur. İsterlerse aileler konu ile ilgili ifade vermeye hazırdır" dedi. Urfa'da 1990'lı yıllarda katledilenlerin isimlerini tek tek sayan Babaoğlu, "Bunların hepsinin katillerini tanıyoruz. Yeter ki bizden bilgi, belge ve şahit istenilsin. Bunu yapmaya hazırız" şeklinde konuştu. 

KEMAL MÜBARİZ İŞKENCE İLE KATLEDİLDİ

Dayikên Şemiyê, Şırnak'ın Cizre ilçesinde bulunan Orhan Doğan Caddesi üzerindeki Cizre Lisesi önündeki oturma eylemlerini bu hafta da sürdürdü. Eylemde, 1990'lı yıllarda kaybedilen ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin fotoğrafları taşındı. Bu haftaki oturma eyleminde 1993 yılında Cizre'de yapılan ev baskınında JİTEM tarafından kaçırılıp kaybedilen Kemal Mübariz'in hikâyesi anlatıldı. Hikâyeyi anlatan Mübariz'in yengesi Sacide Mübariz, "Sivil giyinen silahlı adamlar evimizi bastı. Baskında Kemal'i evden zorla çıkararak beyaz Toros marka bir arabaya bindirdiler. Engel olmak istedik. Ancak bizleri öldürmekle tehdit ettiler. Daha sonra Nusaybin'e götürüldüğünü ve orada işkence ile öldürüldüğünü öğrendik. Cesedini bile bulamadık. Yıllardır aynı acıları yaşıyoruz. Faillerin biran önce ortaya çıkması kemiklerimizin bizlere verilmesini istiyoruz" dedi. Mübariz, verdikleri mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirterek, faillerin ortaya çıkarılarak bu yaranın kapanmasını istediklerini kaydetti. Konuşmanın ardından 5 dakikalık oturma eylemiyle açıklamaya son verildi.