Farqînî: Kürtler 'seçmeli ders' formülüne karşı çıkmalı

Farqînî: Kürtler 'seçmeli ders' formülüne karşı çıkmalı

DTK öncülüðünde TZPKurdî, Diyarbakır Kürt Enstitüsü, Kürt Yazarlar Derneði ile Eðitim Sen'in katkıları ile iki gündür devam eden "Eðitimde Anadilin Önemi" konulu Çalıştay sona erdi. Kürt dilinin eðitimdeki önemi ve rolü ile ilgili yapılan akademik tartışmalarda; Ýstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqînî, Kürt halkının "Seçmeli ders" formülüne karşı çıkması gerektiðini vurguladı.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüðünde TZPKurdî, Diyarbakır Kürt Enstitüsü, Kürt Yazarlar Derneði ile Eðitim Sen'in katkılarıyla Ehmedê Xanî Dil Akademisi'nde 2 gündür devam eden "Eðitimde Anadilin Önemi" konulu çalıştayın son oturumunda, "Çocuklar için yabancı dil ile eðitim ne anlama gelir?" konusu tartışıldı. Moderatörlüðünü DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'in yaptıðı panele; Ýstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqînî, Prof. Dr. Serdar Deðirmencioðlu, Eðitim Sen MYK Üyesi ve Kadın Sekreteri Sakine Esenyılmaz, Kurdi-Der Genel Merkez Yöneticisi Sebahattin Gültekin ile Ýngilizce Öðretmeni ve çevirmen Resül Geyik konuşmacı olarak katıldı. Panelin ilk konuşmacısı olan Ýstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqînî, Kürt dili ile ilgili bir prensipleşme ve netleşmenin kararlaştırılması gerektiðini vurguladı. Anaokullardan yüksek okullara kadar her kesin “anadilde eðitim” alması gerektiðini söyleyen Farqînî, bunun için uluslararası kanunların referans alınarak, uygulanabileceðine dikkat çekti. Yine uluslararası kanunların referans alınarak anayasanın deðiştirilip, dönüştürülmesi gerektiðini ifade eden Farqînî, bu baðlamda dil ve kültür önündeki yasaklar ile baskıların ortadan kaldırılması gerektiðini dile getirdi. Türkiye'de asimilasyona ilişkin kimi uygulamaların başarılı olabilmesi için hükümetin kendi hukuk sistemini dahi çiðnediðini ifade eden Farqînî, "Devlet dışındaki asimilasyon kendimizin yapmış oluðu asimilasyondur. Örneðin, teknolojik olarak imkanlar eskisi gibi deðil. Teknoloji çaðında yaşamamıza raðmen bir birimize telefonla mesaj yazarken Türkçe dilini kullanıyoruz. Zaten sistemde teknolojiyi kullanarak iyi bir asimilasyon politikası uyguluyor. Türkiye'de radyo ve televizyonun bir eðitim aracı olarak kullanılıyor. Ama son zamanlarda özellikle çocuklar için hazırlanan programlarla etkinleştirilen bu politikalar çocuklar tamamen asimile edilmeye çalışılıyor. Yine son dönemlerde tartışmaya açılan seçmeli ders konusu var. Kürtlerin buna sert bir tepki göstermesi gerekiyor. Kürt dilinin seçmeli ders olmaması gerekiyor. 6 yaşına kadar ki bir çocuðun tüm dünyası ana dili ile şekilleniyor. Fakat okula başlaması ile birlikte bir bilgisayar resetlenir gibi çocuðun ana dili beyninden siliniyor. Kürt çocukları okula başladıklarında kendi anadilleri ile eðitim ve öðretim görmelidir" diye kaydetti.

Ardından diðer panelist Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Kadın Sekreteri Sakine Esenyılmaz, Kürt olduðunu ve aynı zamanda Türkçe öðretmeni olduðuna ifade ederek, ilkokula giderken babasının sırf Türkçe öðrenmesi için kendisini dövdüðüne dikkat çekti. Her kesin kendisine "Okullar neye hizmet ediyor? Dile dayalı ne öðrendileri” sorması gerektiðini söyleyen Esenyılmaz, "Bu sorular sorulduðunda aslında en çok 'Az şey öðrendim' cevabı oluyor. Bireyi sisteme entegre ediyor ve sistemin vasıfsız eleman ihtiyacını karşılıyor. Çocukları okulda üst üste yıðarak, tektipleştirip kimliksizleştiriyorlar. Özellikle de Kürt çocuklarını" dedi.

Esenyılaz'dan sonra panelin bir diðer konuşmacısı KURDÎ-DER Genel Merkez Yöneticisi Sabahattin Gültekin de Kürtçe'nin Dimilki Lehçesi ile konuşma yaptı. Gültekin, bir çocuðun 6-7 aşına kadar dil dünyasının oluştuðunu söyledi. Fakat özellikle 6 yaşından sonra kendi anadili ile okula başlayan bir çocuðun 6-7 bin civarında dil hazinesine sahip iken Kürt çocuklarının durumunun bundan farklı olduðuna dikkat çekti. Gültekin, "O ana kadar çocuk bir bakıma annesinden çevresinden öðrendiklerinin yanlış olduðu kanısına uðruyor. Çocuk için o ana kadar öðrendikleri yanlış oluyor. Tabi ciddi bir sorun yaşamaya başlıyor. Benim de babam bana, 'Türkçe oku yaz ben adam olmadım sen ol' dedi. 30-40 yıllık Kürt mücadelesi ne anlama geldiðini bizler de egemenler de çok iyi biliyor. Biz ne kadar bir varlık mücadelesi veriyorsak egemenler de o kadar yok saymak için mücadele veriyor" diye konuştu.

Panelin son konuşmacısı Prof. Dr. Serdar Deðirmencioðlu da konuşmasına kendisinin Türkiye'de yetiştirilmek istenen tipik bir öðrenci olduðunu ifade etti. Çocuk hakları ve çocuklar ile ilgili araştırma ve köşe yazarlıðı yaptıðını bu anlamda kendisi gibi çocuklarla yakından ilgilenen başkaca kimse bulunmadıðından yakınan Deðirmencioðlu, bunun da ülkede çocuklara verilen önemi ortaya koyduðunu kaydetti. Dilin önemine Amerika'da geçirdiði 6 yıllık süre zarfında varabildiðini söyleyen Deðirmencioðlu, "Dilin çok zengin olduðunun farkına varmak lazım. Dil aksadıðı zaman eksikliðini hissettiði zaman daha çok dikkatimizi çekiyor. Onun için şuan bu toplantıyı yapıyoruz. Örneðin okunan ezan; Arapça'nın Kürtçe'den çok daha önemli daha özel tutuluyor. Ya da Ýngilizce dili Kürtçe'den daha özel tutuluyor. Benim gibi birçok insanı rahatsız eden bir durum bu. Dünyadaki örneklere daha fazla deðinmek lazım. Dünyadan birkaç tane örneði incelemekte yarar var. Kosova’da yaşananları inceleyebilirsiniz. Kosova’da dil ile ilgili bambaşka bir durum varken, çatışma sonrası Sırplar Sırpça Arnavutlar da Arnavutça konuşmaya başladı. Ya da Meksika’da Ýspanyolca dışındaki diller ikinci üçüncü sınıf dildir. Fakat orada bulunan kabileler anadilde eðitime büyük önem veriyorlar. Ana dil ile birlikte kültürün de ele alınması gerekiyor. Anadilde çocukların en büyük rahatsızlıkları dışlanmaktır" diye konuştu.

"Eðitimde Anadilin Önemi" çalıştayının sonuç bildirgesinin yarın açıklanacaðı öðrenildi.

ANF NEWS AGENCY