‘Faşizmi yıkacağız, düşünce suçunu suç olmaktan çıkaracağız’

Birleşik Devrimci Mücadele, “Faşizmi yıkacağız düşünce suçunu suç olmaktan çıkaracağız” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Birleşik Devrim Mücadele (BDM), şunları belirtti: “Türkiye bugün dev bir hapishaneye dönmüş durumda. Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük rejimine karşı ağzını açan kendini cezaevinde buluyor.

Ankara Barosu’nun verilerine göre bugüne kadar 100 binden fazla insana ‘Erdoğan’a hakaret’suçu nedeniyle soruşturma açıldı. 36 bin kişi yargılandı, 3 bin 831 kişi ceza aldı. Bunlar arasında 16 yaşındaki lise öğrencileri de var, 67 yaşındaki emekliler de.

Bütün sosyal medya hesapları polisin kontrolü altında. Sadece geçen Mayıs ayında 10 binin üzerinde sosyal medya hesabı incelendi. Hükümetin pandemi politikasını eleştirdikleri gerekçesiyle 510 kişi gözaltına alındı.

TÜRKİYE’DE 65 GAZETECİ HAPİSTE

Press in Arrest’in raporlarına göre Türkiye’de şu an en az 65 gazeteci hapiste. 251 gazeteci ise tutuklu ya da tutuksuz olarak yargılanıyor. 7 gazeteci hakkında ömür boyu hapis cezası isteniyor. Diğerleri için istenen cezaların toplamı ise 760 yıl.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDEKSİNDE 154’ÜNCÜ SIRADA

RSF’in hazırladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada. 

Kürt medyası Erdoğan rejiminin özel hedefi durumunda. Kürt kadın gazetecilerin çalıştığı Jin News ve Mezopotamya Haber Ajansı’nın büroları neredeyse her hafta basılıyor. Muhabirleri gözaltına alınıp işkenceli sorgulardan geçiriliyor.

KURKUT’U VURAN POLİS BERAAT ETTİ, FOTOĞRAFLAYAN GAZETECİ GÖK 20 YIL CEZA TALEBİYLE YARGILANIYOR

2017 Newroz’un da polis tarafından katledilen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u vuran polis beraat etti. Buna karşın olayı fotoğraflayıp cinayeti gözler önüne seren Kürt gazeteci Abdurrahman Gök 20 yıl ceza talebiyle yargılanıyor.

Benzer bir olay Van’da yaşandı. İki Kürt köylüsü Eylül ayında askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra önce helikopterden atıldılar, sonra askeri kışlada yüzlerce asker tarafından dövülerek komaya sokuldular. Köylülerden Servet Turgut komadan çıkamayarak hayatını kaybetti. Osman Şiban ise hâlâ tedavi görüyor.

Bu vahşi cinayeti işleyen askerler hakkında bugüne kadar hiçbir soruşturma açılmadı. Buna karşın olayı açığa çıkaran 2’si kadın 4 Kürt gazeteci gözaltına alınıp tutuklandılar.

FÜHRER NE EMREDİYORSA YAPILIYOR

Tayyip Erdoğan rejiminin düşünceye saldırıları sadece gazeteciler ve sosyal medya kullanıcılarıyla sınırlı değil. Politikacılar dahil kendisini eleştiren bütün muhaliflerine ‘hain’ gözüyle bakıyor. Onları çoğu kez bizzat kendisi emrindeki yargıç ve savcılara hedef gösteriyor. Türkiye’de bugün mahkemeler Hitler döneminin mahkemeleri gibi işliyor. Führer ne emrediyorsa ya da ne yapılmasını isterse o yapılıyor. 

Bu siyasi soykırım operasyonlarının hedefinde de öncelikle Kürt politikacılar var. Milyonlarca insanın oylarıyla seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları var. HDP’nin eski eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere 3 binin üzerinde HDP’li bugün hapiste. Rejim onları “terör suçlusu” olarak göstermeye çalışıyor. Ama hiçbiri hakkında tek bir silahlı eylem suçlaması yok.

İnsan hakları savunucuları da aynı sahte suçlamalarla karşılaşıyor. Liberal bir insanı olan Osman Kavala bunun tipik örneği. “Türkiye’nin Soros’u” olarak damgalanıp “Tayyip Erdoğan Hükümetini yıkmaya çalışmak” ve “casusluk” ile suçlanıyor. Osman Kavala bu yalanlar bahanesiyle 3 yılı aşkın süredir cezaevinde.

Liberal bir gazeteci ve yazar olan Ahmet Altan da aynı şekilde. O da “hükümete karşı darbeyi kışkırttığı” iddiasıyla önce ömür boyu hapse mahkum edildi. Bu absürt ceza bozulunca bu kez başka bir suç uyduruldu ve tekrar cezaevine kapatıldı.

DEMOKRATİK DÜNYA OLUP BİTENİ SEYREDİYOR

Bu tutuklama ve cezalandırmalar toplumu korkutup sindirmek için yapılıyor. Başta Avrupa Birliği olmak üzere sözde ‘demokratik dünya’ ise düşünceye yönelik bu saldırıları yıllardır seyrediyor. Tayyip Erdoğan rejimi de onların bu sessizliğinden ve ikiyüzlülüğünden güç ve cesaret alıyor. ABD ya da AB kendilerine şantaj yapmak için rehin alınan vatandaşları için bile Tayyip Erdoğan’a baskı yapmak yerine onunla gizli pazarlıklara girişiyor. Alman vatandaşı olan gazeteci Deniz Yücel ve Amerikalı rahip Brunson olayları bunun örnekleridir.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) ve Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) faşizme karşı mücadelenin bir parçası olarak düşünceye özgürlük talebini haykırıyor. Düşünce suçlusu bütün politik tutsakların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Avrupa demokratik kamuoyunu, bütün ilerici-demokratik kurum ve kuruluşları bu konuda kendisini desteklemeye davet ediyor. Irkçı faşist Tayyip Erdoğan rejimine, Avrupa hükümetleri ve kurumlarının ikiyüzlülüğüne karşı ortak mücadeleyi yükseltme çağrısında bulunuyor.”