Fatih'teki polis şiddetinin nedeni 'Kürtçe konuşmak''

Fatih'teki polis şiddetinin nedeni 'Kürtçe konuşmak''

Fatih Emniyet ekipleri tarafından çocuðu ve eşinin gözü önünde dayak yiyen Ahmet Koca, olayın yol meselesi olmadıðını, Kürtçe konuştuðu için polislerin saldırısına uðradıðını söyledi.

Habertürk'e konuşan Ahmet Koca, "Yol meselesi gibi gözükse de aslında deðil. Akrabalarımı eve bırakıyordum, onlardan birisi hamileydi. Onu hastaneye götürmek isterken polisler ters köşeden geliyordu. Bana işaret ettiler. Ben kendilerini 'Memur bey acil hastaneye yetiştirmem lazım' deyince 'Bana ne lan!' diye karşılık verdi." dedi.

Asker olduðunu ve bunu polislere söylediðinde "Bize ne senin askerliðinden" diye kendisine cevap verildiðini belirten Koca şunları söyledi: "O sırada abimi telefonla aradım ve onunla Kürtçe konuştum. Bu kez de polisler bana Kürtçe konuştuðum için 'Sen terörist diye' hep birden saldırdılar.

'Biz devlet memuruyuz' dediklerinde 'ben askerim' dedim. Öncelikle içlerinde Mustafa adlı ve 80188 polis memurunun arabası vardı. Bir de Özgür diye bir memur vardı ama onu dinlemediler. O sırada 4-5 tane daha araba geldi. Hep birlikte saldırdılar ve üzerime yüklendiler.

Daha sonra beni kelepçeleyip arabanın içine aldılar. Daha sonra beni polis karakoluna deðil Yenikapı'da tenha bir yere götürdüler ve arabanın içinde dayak attılar. Daha sonra beni yine polis karakoluna götürmek yerine sahilde dolaştırdılar. Daha sonra Haseki Hastanesi'ne bıraktılar."

Eli, kucaðında ve bacaðında yaralar olduðunu belirten Koca, "Şu an bu devlette yaşadıðıma utanıyorum. Aralarında iyi insanlar da vardı ama bu böyle" dedi.

ÝÇÝŞLERÝ BAKANLIÐI SORUŞTURMASI GÜVEN VERMÝYOR

Bu arada 7 polisin bu sokak işkencesinin cep telefonuyla çekilen görüntülerinin televizyonlara yansıması ardından, Ýçişleri Bakanlıðı müfettiş gönderdi. Olaya ilişkin soruşturma açılırken, 5 polis açıða alındı.

Türkiye’de polise yönelik açılan soruşturmalar, daha sonra hızlı bir şekilde kapatılıyor. Polisin bu kadar açık bir şekilde şiddet uygulaması da soruşturmaların göstermelik olduðunu önüne seriyor.

Kameralara yansıyan görüntülerin yanı sıra her yıl polisin sorumlu olduðu binlerce işkence ve şiddet vakası yaşanıyor. Barışçıl gösterilere polisin şiddetli müdahaleleri sonucu çok sayıda ölümler de oldu. Ancak polis cezasızlıktan yararlanmaya devam ederken, şiddete maruz kalanlar genellikle cezalara konu oluyor.