FEDA, Uzun Yürüyüş eylemcilerini selamladı
FEDA, Uzun Yürüyüş eylemcilerini selamladı
FEDA, Uzun Yürüyüş eylemcilerini selamladı
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), yaptığı yazılı açıklamada Uzun Yürüyüş eylemcilerine destek verirken, Şubat ayının kendileri için kutsal olduğuna da değindi.
Açıklamada, yürüyüşçülere hitaben, "Kürt Halk Önderi Serok Apo’nun özgürlüğü için gerçekleştirdiğiniz bu kutsal yürüyüşünüz kutlu olsun, emekleriniz zayi olmasın, hak ve hakikat defterine yazılsın. Bu Özgürlüğe yürüyüşünüzde biz Demokratik Alevi Federasyonu olarak gücümüz ve olanaklarımız ölçüsünde sizin yanınızda olduk" denilerek, Kürdistan halkının, 2015 yılını hem Kürt Halk Önderi hem de tüm bölge halkları için bir özgürlük, kardeşlik ve barış yılına çevirmek amacı ve umuduyla mücadele yürüttüğüne vurgu yapıldı.
'XIZIR GİBİ YETİŞİLDİ'
Şubat ayının Kızılbaş Aleviler için kutsal bir ay olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Xızır ayıdır. Xızır yeniden uyanıştır, baharın müjdecisidir. Kışın kıtlığına çaredir. Xızır Kızılbaş inancında en yüce ve ulu makamın sahibi olan bir erdir. Xızır Nebi, Boz Atlı Hızır olarak da çağrılır. Abu hayat, ölümsüzlük suyu içmiştir. Tabiata can veren odur, darda kalanlara yardım eden odur. Ak sakallı bır Pir-i fanidir. Gezindiği yerlerde çayır çimen biter, güllük gülüstanlık olur. Uğradığı hanede bolluk ve bereket eksilmez. Rüyasına girdiği kişinin derdine derman, yarasına ilaç olur. Bin yıllardır Anadolu ve yukarı mezopotamya Alevileri bu inancını hep canlı ve saklı tutar. Anadolu Alevileri için bazen Zerdeşte kal, bazen Ali görünmüş, bazen Pir Hünkar olarak gelmiş, vakti gelmiş Pir Sultan olup mazlumun yanında belirmiştir. Yeri ve zamanı geldiğinde insanı sorgulayan, yeri geldiğinde insanı ödüllendiren, dilekleri ve istekleri, özlemleri yerine getirdiğine inanılan, Kızılbaş Alevilerin tanrı misyonunu yüklediği düş varlığıdır."
Halklara, inançlara, ezilen sınıflara karşı, DAİŞ cellatları ve benzeri yapılanmalar tarafından büyük bir kırım ve kıyım dayatıldığının belirtildiği açıklamada, buna karşı direnenlerin ise halkların özgürlük tarihini yazdığı kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Eğer Xızır darda kalanın darına yetişense, eğer Xızır kıtlığa, yoksulluğa çare olansa, eğer Xızır kışımızı bahara çevirense; o zaman Xızır Diyarbakır Zindanında Mazlum Doğandır, zalime biat etmeyen Sakine'dir. Seyit Rızaya yapılan zulmün intikamını alan Zilan'dır. Şengal dağlarında kahramanca bir direnişle Êzîdî Kürtleri kıyımdan kurtadan kahraman Gerilladır. Kobanê'de çıplak bedeniyle tankın altına yatan güzel kızımız Arin Mixan’dır. Paramaz Kızılbaştır ve daha nice isimsiz kahramandır. Eğer Xızır, kimliği inkar edilen, insan olması bile sorgulanan Kürt halkının darına yetişense, tam da bitiş noktasında bizim darımıza yetişen, onyıllardır Kürdistan dağlarında döşeği toprak, yastığı taş, yorganı gökyüzü olan kahraman kızlarımız ve oğullarımız değil midir? Bize Xızır gibi yetişen."
'ROJAVA DEVRİMİ İNSANLIĞI HAKİKAT İLE BULUŞTURMA ÇABASIDIR'
Kimliği, inancı, emeği, insanlığın hakikat arayışı için dağlara çıkmış Kürt kadınlarını 'tanrıça' olarak kabul ettiklerini vurgulayan FEDA, 'toplumsal değerleri tarihten günümüze taşıyanların da hep ana tanrıçalar olduğuna' işaret ederken, "Bu ortaklık toplumu bugün Rojava'da vücut bulmaktadır. Rojava Devriminin temel örgütlenme biçimi, komünlerdir. Komün ise insanın toplumsallaştığı yerdir. Herkesin yönettiği, böylece yöneticiye ihtiyacın olmadığı, dolayısıyla devletin gereksizleştiği yerdir. Bu nedenle Rojava Kadın Devrimi, devletsiz bir geçmişe sahip olan insanlığı, kendi geçmişi, özü ve hakikati buluşturma çabasıdır" dedi.