Federal Sistem Kurucu Meclisi, toplantısının sonuçlarını açıkladı

Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem Kurucu Meclisi, Federal Sistem Toplumsal Sözleşmesi'ne son halini vermek için Dêrik’te 27-28 Haziran günlerinde olağan toplantısını düzenledi.

Kurucu Meclis, Federal Sistem Toplumsal Sözleşmesi'ne son halinin verilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, halkın büyük bir iradeyle federal sistemi inşa etmekte olduğu vurgulanırken, Türkiye'nin Rojava düşmanlığına tepki gösterildi. Açıklamada ayrıca, acil yardım çağrısı da yapıldı.

Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem Kurucu Meclisi,  Federal Sistem Toplumsal Sözleşmesi'ne son halini vermek için Dêrik’te 27-28 Haziran günlerinde olağan toplantısını düzenledi. 

Toplantının sonuçlarına ilişkin yapılan kapsamlı açıklama şöyle:

“Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem Kurucu Meclisi 27 Haziran'da üyelerinin büyük çoğunluğuyla olağan toplantısını gerçekleştirmiştir. Toplantı devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlamıştır. Toplantıda meclis komitelerinin faaliyet raporları okunmuş ve üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Toplantı 2 gün boyunca süren toplantıda komite tarafından hazırlanan Toplumsal Sözleme değerlendirilmiştir.

Öte yandan toplantıda Suriye ve bölgenin siyasi durumu değerlendirilmiştir. Değerlendirmelerde, uluslararası koalisyonla yapılan anlaşmayla koordineli bir şekilde yürütülen Minbic’i kurtarma operasyonu bölgede dengeleri değiştirecek nitelikte tarihi bir adım olarak değerlendirilmiştir. Bu operasyon özellikle çetelerin destek yollarının kesilmesini amaç edinmektedir Bu şekilde bölgedeki siyasi dengeler de değişecektir. O nedenle Türkiye bir NATO üyesi olmasına rağmen Minbic’i kurtarma operasyonuna karşı çıkmaktadır. DAIŞ çeteleriyle her türlü uygulamalarda ilişkisi bilinen Türk devleti; bu sebepten Minbic ve Şehba bölgesinin çetelerden kurtarılmasına karşı durmakta, krizi devam ettirmek için kapılarını DAIŞ çetelerine açık tutmak istemektedir.

'HALK BÜYÜK BİR İRADEYLE FEDERAL SİSTEMİ İNŞA EDİYOR'

QSD ve YPG’nin terör listesine almak için aralıksız bir şekilde uğraşan Türkiye’nin bu yaklaşımının ilk nedeni Kürt karşıtlığından ileri gelmektedir. QSD’nin, DAİŞ çetelerine karşı büyük başarı ve gelişmeler kat eden tek güç olmasına rağmen, ısrarla bölgenin çetelerden temizlenmesine karşı çıkmakta ve Rojava ve kazanımlarına müdahale etmek istemektedir. Tüm bunlara kaşrı ise, Rojava halkı büyük bir iradeyle demokratik federal sistemini inşa etmektedir. Saldırılar karşısında sessiz kalmayarak her türlü saldırıya karşı savunmasını yapmaktadır.

Yok olmaya doğru giden DAİŞ çeteleri, Şehba bölgesi ve özellikle Bab’da Kürt köylerine saldırmaktadır. Erkekleri zorla Minbic çevresindeki cephelere götürmekte ve sivilleri canlı kalkan olarak kullanmaktadır.

Halkımıza yönelik saldırılar ve binlerce kişinin yaşam alanlarından göç ettirilmesine yönelik bölgenin çetelerden kurtarılması için hızlı bir şekilde harekete geçilmelidir. Çetelerden kurtarılan bölgelere huzur gelecektir. O nedenle QSD halkın çağrılarına kulak vermeli ve bölgelerini DAİŞ çetelerinden özgürleştirmelidir. Uluslararası koalisyon da anlaşma gereği bölge halkına destek vermelidir.

İRAN, KDP VE RUSYA İLE ABD DE TARTIŞILDI

Öte yandan toplantıda Türkiye ile yakınlaşmak isteyen İran’ın tavrı da değerlendirildi. İran’ın Kuzey Suriye Demokratik Federalizm projesinin ilanı ardından Türkiye ile yakınlaşmaya dönük bir adım attığı ve Cezayir’de Türkiye ile Suriye arasında İran’ın gözetiminde yapılan görüşme hatırlatıldı.

Türkiye, İran ve Suriye’nin sahip olduğu demokrasi karşıtı niyetin bölgede değişime sebep olmasına izin vermeyeceklerinin belirtildiği toplantıda, KDP’nin bu planların bir parçası olarak bölgedeki ambargo faaliyetlerini yoğunlaştırdığı kaydedildi.

Rusya ve Amerika’nın da  şu ana kadar Suriye’deki krize çözüm sunamadığı ve halkların iradesini teslim almayan herhangi bir projenin başarısız olmaya mahkum olduğu belirtildi.

Rusya ve Amerika şimdiye kadar da Suriye krizine bir çözüm geliştiremediler. Daha önceki pratikler bu krizin çözümü için geliştirdikleri bütün plan ve projelerin halkın önerisi ve iradesi olmadan geliştirildiğini ve bundan dolayı da boşa çıktığını göstermiştir.

Sadece dışardan çözüm yolu göstermek ve rejim ile muhalif güçler arasında görüşmeler gerçekleştirmekle çözüm gelişmiyor. Doğru olan bütün muhaliflerle ve çözüm önerilerinin Suriye halklarının çıkarlarını koruyacağı açık görüşmeler gerçekleştirmektir. Demokratik Federal Sistemin Suriye Krizinin çözümlenmesinde en doğru yol olduğu netleşmiştir. Gerçekten çözüm isteyen güçlerin çözümden uzak tutulmaya çalışılması da krizi derinleştirmiş ve halkımızın çektiği acı ve zorlukları artırmıştır.

ACİL YARDIM ÇAĞRISI

Günlük olarak Efrin’e göç dalgası artmaktadır, yurttaşlar Rakka ve Dêra Zor’dan da Kobanê ve Cizîrê kantonlarına göç etmektedir. Bu göçler  bu bölgelerin huzurlu ve güvenlikli olduğunu gösteriyor. Kuşkusuz, bu durum göçmenleri komşu ülkelere yönünü çevirmesinden daha olumludur. Biz bütün uluslararası devletlere ve insan hakları kurumlarına Rojava Demokratik Özerk Yönetimi’ne göçmenlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için acil yardımda bulunması çağrısı yapıyoruz.

Toplantıda önümüzdeki süreç için planlanan çalışmalar Toplumsal Sözleşme taslağının partilere ve bölge halklarına gönderilmesi, yine halk toplantılarının yapılması ve kurucu meclis toplantılarının geliştirilmesi çalışmaları sürecektir. Gerçekleştirilecek bütün çalışmalar federalizm resmi sitesi üzerinden yayımlanacaktır.”