FETÖ adı altında kamu kuruşlarında başlayan tasfiyeler muhalif avına dönüştü. En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT Genel Müdürlüğü, Sancaktepe ve Küçükçekmece belediyelerinde KESK’e bağlı 17 Tüm-Bel-Sen üyesi emekçinin açığa alınmasını değerlendiren Tüm-Bel-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Saadet Özsoy, kamu kurumlarında muhbirlik mekanizmasıyla sosyalist, sosyal demokrat olan kamu emekçilerin liste halinde fişlendiğine dikkat çekti.

FETÖ adı altında sendikal örgütlülüğün yok edilmek istendiğine işaret eden Özsoy, cadı avının genişleyebileceğine dikkat çekerek, “Önümüzdeki günlerde İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nde (İSKİ) de tasfiye listesinin hazır olduğunun duyumlarını alıyoruz” dedi.

‘BİZİM TEK ÖRGÜTÜMÜZ SENDİKAMIZDIR’

KESK’e bağlı TÜM-Bel-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Saadet Özsoy, OHAL kanun hükmündeki kararnameleri doğrultusuna kamu kurumlarında yapılan tasfiyelerin tam bir cadı avına dönüştüğünü vurguladı. FETÖ adı altında yapılan tasfiyelerin sosyalistlerin, sosyal demokratların ve hiçbir örgütle alakası olmayan KESK üyesi kamu emekçilerine uzandığına dikkat çeken Özsoy, 29 Temmuz’da Sancaktepe Belediyesine 2, Küçükçekmece Belediyesinde 1, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 6, İETT Genel Müdürlüğünde 8, toplam 17 Tüm-Bel-Sen üyesi kamu emekçinin açığa alındığını belirti. Bu tasfiye furyasını öğrenir öğrenmez harekete geçtiklerini anlatan Özsoy, “ İETT Genel Müdür ile görüşme talebimiz karşılık bulmadığında, İETT Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Daire Başkanlığına görüştük. Daire başkanı her sorduğumuz soruya, ‘ bilmem ki, haklısınız, yapılabilecek bir şey yok’ gibi havada kalan cevaplar verdi. Daire başkanına, sendikamızın duruşunun belli olduğunu, FETÖ ile yakından, uzaktan ilişkilendiremeyeceğini hatırlattığımızda, OHAL 667 KNK’nin 4/ 1-E bendinde sadece FETÖ örgütüyle sınırlı olmadığını diğer örgütlerden de bahsedildiğini söyleyerek cadı avını itiraf etti” dedi. Açığa alınan kamu emekçilerin hakkında bugüne kadar tek bir disiplin soruşturması açılmadığını belirten Özsoy, n kanun hükümdeki kararname çıkar çıkmaz böyle bir tasfiye için düşmeye basıldığına işaret etti. “Bizim tek örgütümüz sendikamızdır” diyen Özsoy, “KESK Sendikamızın ilkeleri, duruşu bellidir, böyle bir suçlama mümkün müdür?” diye tepki gösterdi.

‘AMAÇ SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜĞÜ YOK ETMEK’

Kamu kurumlarında muhbirlik mekanizmasıyla muhaliflere yönelik listeler hazırlandığına dikkat çeken Özsoy, cadı avının bu tasfiye genişleyebileceğine işaret etti. Özellikle İETT Genel Müdürlüğündeki hazırlanan listelerde KESK üyesi kamu emekçilerin dahil edilmesinin tek nedeninin Sayıştay Zimmetleri adı altında maaşlarda yapılan kesinlere verilen tepkilerin olduğunu vurgulayan Özsoy, “ Bunlar Sayıştay Zimmetleri adı altında emekçilerin maaşlarında sürekli kesintiler yapıyorlardı. Bizde sendika olarak bu kesintiler hakkında hem İETT Genel Müdürlüğüne, hem İSKİ ‘ye davalar açtık ve kazandık. Bu kazanımlarımızı hazmedemeyen İETT Genel Müdürlüğü idaresi arkadaşlarınızı sürekli ‘sizi süreceğiz, görevden alacağız’ diye tehdit etti, darbe sonrası da fırsat bu fırsat diyerek açığa aldı. Mesela açığa alınan arkadaşlarımızdan biri, Lojman sırasını hak etmesine rağmen sırf bu davalar yüzünden lojmanlara yerleştirilmedi ” dedi. Bu tasfiyelerle bütün emekçilere gözdağı verilmek istediğini kaydeden Özsoy, FETÖ adı altında sendikal örgütlülüğünün yok edilmek istendiğini söyledi. İETT Genel Müdürlüğünde açığa alınan kamu emekçilerin arasında emekliliği gelmiş insanlar da olduğunu aktaran Özsoy, “ Ortada bir cadı avı var ve bu torbanın içine doldurabildikleri tüm muhalifleri doldurmak istiyorlar. Böylelikle sendikal örgütlülüğün içini boşaltarak yok etmek, insanları emekliliğe zorlamak istiyorlar” diye konuştu. Bu tasfiyenin genişleyebileceğine de dikkat çeken Özsoy, gelecek günlerde tasfiyelerin İSKİ ‘ye uzanacağına, listelerin hazır olduğuna dair duyumlar aldıklarını aktardı.