Filipinler’in başkenti Manila’da 19-22 Temmuz tarihleri arasında Uluslararası İnsan Hakları için Barış Konferansı düzenlendi. Konferansa, Çoğu Pasifik Asya ülkesi 26 ülkeden 300 delege katıldı. Konferansta Kürt sorununa ilişkin de bir karar kabul edildi. Kürt sorunun demokratik, barıçıl çözümünün desteklendiği kararda, 9 Ocak günü Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimcinin katillerinin açığa çıkarılıp, cezalandırılması istendi.

Filipinler’de Uluslararası İnsan Hakları ve Filipin için Barış Konferansı (ICHRPP) düzenlendi. Konferansa, Kadın Barış Bürosu (Ceni) ile Uluslararası Özgür Kadın Vakfı’ndan temsilciler de katıldı. 26 ülkeden yaklaşık 300 delegenin katıldığı konferansta, halkların kendi kaderini tayin etmesi konulu panelde Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin geldiği aşama değerlendirildi, demokratik konfederalizm modeli tanıtıldı.

Kadın ve çocuk hakkı konulu atölye çalışmasında ise, Kürt kadın hareketinin toplumsal cinsiyetçiliğe karşı kampanyaları tanıtıldı. Kürt çocuklarının yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekildi.

Kadın kudumları, bu konuda yürüttükleri çalışmaları da aktardı. Kürt kadınlarının sunumlarının büyük ilgi gördüğü konferansa katılan delegeler, Kürt halkıyla dayanışma mesajlarını iletti.

Delegeler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün kendilerinin de talebi olduğunu belirtti. Ayrıca konferansınson oturumunda, Paris’te 9 Ocak günü katledilen 3 Kürt kadın devrdimcinin yaşamının anlatıldığı sinevizyon da gösterildi.

DANİMARKA’NIN NUÇE VE MMC KARARI PROTESTO EDİLDİ

Öte yandan konferansa Danimarka’dan katılan uluslararası forum delegeleri, Danimarka’nın Kürt televizyonlarını yasaklamasını kınayarak, konferans delegeleri adına bir açıklama da yaptı. Açıklama, konferans bileşenleri tarafından da onaylandı.

“Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile dayanışma kararı”nda “ICHRPP delegeleri olarak bizler, Kürt Lider Abdullah Öcalan ve bütün siyasi tutsakların özgürlüğü için yürütülen uluslararası kampanyayı destekliyoruz” denildi. Kararda şunlar belirtildi:

“Onların özgürlüğü, şu anda yürürlükte olan çözüm süreci için vaz geçilmezdir. Kürt sorununun demokratik çözümü için Türk devletine ve yetkililerine şu anda içinden geçilen 2. Aşama’da sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz. Türk devleti, askeri operasyonlardan kaçınmalı. Ayrıca ‘köy koruculuğu’ isimli paramiliter örgütlenmeden de vaz geçmelidir. Yeni karakol ve Kürdistan’ın Kuzeyi’nde insanların hayatını tehlikeye atan stratejik baraj inşaatlarına da bir an önce son verilmelidir.

Türkiye’yi, demokratik bir anayasa yapmaya da davet ediyoruz. Bu anayasada bireysel ve Türkiye’de yaşayan bütün halkların kolektif haklarının garanti altına alınmalıdır. Bu halkların kendi kaderini tayin hakkının da garantilenmesi önemlidir.”

Kürdistan ve Ortadoğu’da kalıcı bir barış için mücadele eden Kürt halkının mücadelesinin desteklendiği de vurgulanan kararda, “Suriye askerleri ve Türk ordusu tarafından desteklenen askeri güçlerin saldırılarını kınıyoruz, saldırıların bir an önce durması gerekiyor. Demokratik ve barışçıl çözüm için görüşmelerin yapılması gerekiyor” dendi.

Kararda son olarak da 9 Ocak günü Paris’te katledilen üç Kürt kadın devrimci PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez için adalet istendi.

“Karanlık kişiler tarafından gerçekleştirilen cinayetin, Fransız yetkililer tarafından aydınlatılması gerekiyor” denilen kararda, suçluların bir an önce mahkum edilmesi gerektiği de vurgulandı.