Fransa’da suç örgütleri sadece yabancılardanmış

Fransa’da suç örgütleri sadece yabancılardanmış

Fransa’da organize suç örgütlerine yönelik hazırlanan 2012-2013 raporunda, büyük şehirlerdeki yoksul kesimler arasında organize suçların varlığına ve büyük yabancı mafya örgütlerinin Fransa’ya yerleşme çabasına dikkat çekiliyor.

Fransız Haber Ajansı (AFP) gizli ibareli raporda, devleti de içine alacak şekilde çalışan ‘İtalyan usülü’ mafyalaşmanın olmadığı da iddia ediliyor.

Fransız Adli Polis Merkezi (DCPJ) tarafından hazırlanan gizli bir rapora göre, Fransa’da büyük çaplı mafyalardan ziyade yoksul kesimlerin kaldığı banliyölerden çıkan suç örgütleri daha aktif durumda. Polis, jandarma ve istihbarat servislerinin verilerinden oluşturulan raporda, Fransa’da İtalya’daki gibi devlet kurumlarını içine alacak şekilde mafyalaşmaların olmadığı ancak, suç örgütlerinin ülke için tehlikeli boyutta olduklarının altı çiziliyor.

KORSİKALILAR, ROMANLAR VE ARAPLAR

DCPJ’ye bağlı olan Organize Suçlar Araştırma ve Analiz Servisi (Sirasco) imzalı raporda, Fransız ‘geleneksel’ suç örgütlerinin varlığını devam ettirdiğine dikkat çekiliyor. Raporda, ‘geleneksel suç örgütleri’ kapsamına ise Korsikalı ve Marsilya’daki suç örgütleri ile ‘seyahat insanları (Romanlar kastediliyor)’ arasındaki örgütlere gönderme yapılıyor. Rapor, büyük şehirlerin banliyölerindeki sosyal konutlarda (HLM) yetişen genç nesilin ön ayak olduğu gangsterliğe karşı uyarı yapılıyor. Marsilya’da sosyal konutlarda genellikle Arap kökenli yabancılar yaşıyor.  

Fransa’da geleneksel suç örgütlerinin İtalya tarzı mafyalar ile karıştırılmaması gerektiğine değinen Sirasco, İtalya’daki gibi devlet-mafya ilişkisinin olmadığını savunuyor. ‘Büyük mafyaların’ Fransa’ya yerleşmesi tehlikesine dikkat çekilen Sirasco raporunda, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.

'BÜYÜK YABANCI MAFYA ÖRGÜTLERİ YERLEŞMEYE ÇALIŞIYOR'

Özellikle kentlerin yoksul mahallelerindeki uyuşturucu temelli suç örgütlerinin çokluğuna değinilen raporda, esrar kaçakçılığının Fransa’daki kayıtdışı ekonomi içerisinde ön sıralarda olduğu belirtildi.

Fransa’nın hemen hemen tüm şehirlerinde yabancı kökenlilerin kurduğu kriminel suç örgütlerinin varlığına gönderme yapan raporda, başkent Paris ile Nice, Cannes ve St-Tropez gibi şehirlerin yer aldığı Côte d'Azur bölgesinde Rus, İtalyan ve Çinli büyük mafya örgütlerinin yerleşme çabasının devam ettiği vurgusu yer alıyor.

Sirasco raporunda, lokal suç örgütlerinin ‘kararlığının’ ve yarattığı ‘tehlikenin’ ise devam ettiği uyarısına da yer veriliyor.

AŞIRI SAĞ EN ÇOK SUÇLAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR

Fransa’da yoksul banliyöler genellikle Afrikan, Arap ve diğer yabancı kökenlilerin yoğun yaşadığı yerler olarak biliniyor. Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin gözardı attığı banliyölerde işsizlik ülke ortalamasının çok üstünde. Paris, Marsilya, Lyon, Strasbourg gibi büyükşehirlerde Fransız kökenliler ile yabancıların ikamet ettiği semtler arasındaki zenginlik farkı ise daha fazla.

66 milyon nüfuslu Fransa’da çoğunluğunun vatandaşlık hakkına sahip olmaları nedeniyle yabancıların tam sayısı bilinmese de, ülke nüfusunun dörtte birinden fazlasının en az bir ebeveyninin yabancı kökenli olduğu tahmin ediliyor. Kriminel suçlarda özellikle yabancı kökenli gençlerin yer alması ise, sağ ve aşırı sağcı politikacılar tarafından da siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Ulusal Cephe (FN) adlı aşırı sağcı parti ve lideri Marine Le Pen, yabancıların Fransa’daki varlığını en çok dile getiren siyasi oluşum olarak dikkat çekiyor. FN lideri Marine Le Pen, 2012 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 18 oy alarak üçüncü olmuştu.