10 Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris’in merkezindeki Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda bir katliam yapıldı. PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, KNK Üyesi Fidan Doğan, genç Kürt devrimcisi Leyla Şaylemez katledildi. Katliam 3. ayını geride bıraktı. Ancak Fransa’da tuhaf bir sessizlik var. Katliamın zanlısı Ömer Güney katliamdan sonra tutuklanmıştı. Hala tutuklu. Fransız savcılar katliamın 21 Ocak’ta açıklama yaptı  ve Ömer Güney’in “tetikçi” olduğunu ifade etti. Daha sonra Fransız yetkililer suskunlaştı.

Kürt tarafı ise Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA) bünyesinde soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi için gerekli desteği verdiklerini açıkladılar. Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande da soruşturmanın kendileri için önemli olduğunu ve açıklığa kavuşturacaklarını söyledi. Ancak o tarihten bu yana yapılan bazı spekülatif haberler dışında Fransa cephesinde bir gelişme olmadı. Katledilen kadınların aileler ile görüştük.Fransız yetkililer onlarla da herhangi birşey paylaşmadı. FEYKA yetkilileri bu konuda kendilerine doğrudan bir bilgi verilmediğini ifade ediyor. Yalnız FEYKA Başkanı Mehmet Ülker, Fransa Cumhurbaşkanı’na mektup yazdıklarını ve Cumhurbaşkanlık tarafından kendilerine “soruşturma sürüyor, İçişleri Bakanlığı'mız ve yetkili kurumlarımız ilgileniyor” şeklinde yanıt vermiş.

ÖMER GÜNEY ANKARA’DA OTELDEN BAŞKA NEREYE GİTTİ?

Bu arada Türkiye’de Ömer Güney’in Ankara ilişkileri konusunda AKP hükümetine yakın medyada bazı haberler yer aldı.  Bu haberlerde Ömer Güney’in lüks otel maceralarının öteye bir bilgi yok. Yani Ankara’da neler yaptığı, pasaport işlemleri ve ilişkileri konusunda yeni bir bilgi açığa çıkartılmıyor. Türk devletinin Fransa’dan Ömer Güney’i sorgulamak istediği ancak bu konuda Fransız devletinin izin verilmediği yönünde “teyidi yapılamayan” bilgilere ulaşıyoruz. Ancak bu katliamın şaibe altında tutulan Ankara hükümetinin de bu konu ile ilgili sağlıklı bir çalışma yürütülmediğini BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş’ın BDP Genel Merkezi’nde yaptığı açıklama ile anlamış bulunuyoruz. BDP’liler de Fransız yetkililer ile görüştüklerini ancak somut bir bilgi alamadıklarından yakınıyor.

ALMANYA VE HOLLANDA ÖMER GÜNEY KONUSUNDA NEDEN SESSİZ?

Paris Katliamı ile ilgili bir başka “odak” ise Almanya. Çünkü Ömer Güney’in Almanya’da uzun yıllar oturduğu ve orada çeşitli “vukuatları” olduğunu basında çıkan haberlerde okumuştuk. Ancak Almanya’da da ilginç bir “sessizlik” sözkonusu. Bu konu ile ilgili Hollanda devletinin de bir tutumunun gözönünde bulundurulması gerekiyor. Çünkü Ömer Güney en son 3 Aralık 2012’de Hollanda’da gözaltına alınmıştı ve  savcılık ifadesinden hemen sonra serbest bırakılmıştı. Hollanda savcılığına verdiği ifadenin içeriği  ve neden serbest bırakıldığı hala tam anlaşılmış değil.

PKK, KATLİAMIN HEMEN AYDINLATILMASINI İSTİYOR

Paris Katliamı ile ilgili Fransa’daki Kürdistani örgütlerin ve PKK’nin de konuyla çok yakından ilgilendiğini biliyoruz. Yapılan araştırmalar sonucunda ulaşılan bilgilerin kamuoyuna yansıması pek fazla olmasa da Fransız adaletinin soruşturmasını kolaylaştıracak bir tutum sergilediklerini biliyoruz.  Kürt kadınları, gençleri, dernekleri Fransa başta olmak üzere Avrupa’nın genelinde her hafta çeşitli eylemlerle “Adalet İstiyoruz” deyip, faillerin açığa çıkartılmasını istiyor. KCK, PKK, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bu katliamın aydınlatılması için çağrılar yaptı ve sürecin ilerlemesinde bu konunun stratejik önemine vurgu yapıldı.

FRANSA ÖMER GÜNEY’İ YARGILAMAK İSTEMİYOR MU?

Ancak gelinen aşamada Fransa devletinin sorumluluklarını yerine getirmediği konusunda Kürt tarafında bir kanı oluştu.Bu açıdan, Star Gazetesinden Saadet Oruç’un bugünkü yazısında “Fransız adaletinin “hantallığı” suikastlere ilişkin puslu havaya tuz biber ekiyor” cümlesi önemli. Çünkü Ömer Güney’in Paris Barosu tarafından atanan avukatı Anne-Sophie Laguens, Oruç’a ilk duruşma tarihi için “18 aydan önce hakim karşısına çıkmaz. 2014 hatta 2015’i bulabilir” diyor. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarının tuttukları avukatlar da soruşturma ile ilgili kendilerine fazla bilgi verilmediğini söylüyor. Ailelerinin avukatlarından Jean-Louis Malterre, hiçbir bilgi sahibi olmadığını belirtiyor.

ÖMER GÜNEY HASTANE’DE Mİ?

Yani soruşturma Fransız yetkililer tarafından uzatıldıkça uzatılıyor. Paris’teki savcılık kaynaklarının verdiği bilgi de sürecin giderek uzayacağı yönünde. Ama işin içine biraz girip bu konuları soruşturunca daha ilginç bilgilere ulaşıyoruz. Fransa devleti Ömer Güney’i hastaneye yatırarak, soruşturmanın uzatılmasına zemin mi hazırlıyor?

Aldığımız bilgilere göre Ömer Güney’in yattığı cezaevinde büyük bir hastane var. Ömer Güney’in aralıklarla bu hastaneye yatırıldığını ama son günlerde uzun süreli olarak hastaneye yatırıldığı yönünde bilgiler var. Bu yatırmanın nedeninin gerçekten sağlık sorunları mı yoksa “başka gerekçeler” mi olduğu ise bilinmiyor. Bir başka nokta: Fransa’nın PKK davalarında Türk savcıları ve polisleri ile ortak çalışmalar, operasyonlar yürüttüğü biliniyor.  Türk devletinin de Fransız yetkililerinden Ömer Güney’i soruşturmak istediği ancak buna izin verilmediği de iddia ediliyor. Paris-Ankara arasında  varılan “güvenlik-ekonomik işbirliği” çerçevesindeki görüşme ve anlaşmalar,  bu konuda iki tarafın da verdiği bilgilere daha fazla ihtiyatlı bir yaklaşım gösterilmesini beraberinde getiriyor.

AVRUPA’DAKİ KÜRTLER FRANSA’DAN SOMUT AÇIKLAMA İSTİYOR

Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Ülker ile bu konuyu konuştuk. Ülker, mahkemenin 18 ay sonra olabileceği konusunda kendilerine de bilgiler ulaştığını söylüyor. Hatta daha da uzun bir süre de uzatılabilirmiş.  Bu konularla ilgili   Fransa Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığına mektuplar yazdığını söyleyen Mehmet Ülker,  bu makamlardan gelen yanıtlarda “sizin sorularınızın muhatabı İçişleri Bakanlığıdır” denildiğini ifade ediyor.

“Fransa’nın soruşturmayı bu  kadar uzatılması bize de ilginç geliyor" diyen FEYKA Başkanı Mehmet Ülker, bu konu ilgili ise şunları söylüyor: “Üstelik daha çok bizim kurumlara yakın insanların bilgilerine başvuruluyor. Biz yardımcı olduk. Buna rağmen 'oyalayıcı mı aciz mi' çünkü en gelişmiş tekniğe sahipler ancak 3 ay geçti buna rağmen bir açıklama yok. Bazı 'ilerlemeler var' deniliyor ama bir açıklama yok. Ailelere de yansıtılan bir şey yok. FEYKA olarak 100. gün nedeniyle Fransız İçişleri Bakanlığı'na kitlesel bir eylemle mektubumuzu ileteceğiz”