Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası ve Tiroj dergileri İstanbul Mimarlar Odasının Karaköy'deki Büyükkent şubesi binasında basın toplantısı düzenledi. "Kanun Hükmünde kararnameler hayat ve kültür karşısında hükümsüzdür" pankartının açıldığı basın toplantısında ilk konuşmacı olan Özgürlük Dünyası dergisi editörlerinden Mustafa Yalçıner, "Özgürlük dünyası sosyalist kültür ve politika dergisidir. Sorun Terör ise Özgürlük Dünyasının sayfaları ortadadır. Dergimiz yönelik gerekçe olmayan bir gerekçe sunuluyor. Terörün savunulduğuna dair tek bir sayfa bulunamaz. Özgürlük Dünyasının herhangi bir terörle hiçbir bağlantısı yoktur" dedi.
Yalçıner, eleştirel yazıların dergide yer aldığını buna karşın derginin şiddetle bağlantısının olmadığının altını çizdi. Yalçıner, yola devam edeceklerini,"Yapılmak istenen derginin kapısına kilit vurmaktır. Bu beyhude bir çabadır. Özgürlüklere, mühür vurmak imkansızdır. Teori ve pratik dergisi olarak yayın yaptık. Düşünce ve ifade özgürlüğüne mühür vurmaktan başka bir şey değildir bu kararname. Gerekçesi ne olura olsun fiilen uygulanabilir değildir. Özgürlük Dünyası demek ifade özgürlüğü demektir, insanların özgür olması demektir.
Bugün içinde bulunduğumuz ortamda bile özgürlük dünyasının yanında yer alacağız" ifadeleriyle değerlendirdi.
Yalçıner'in ardından konuşan Tiroj dergisi yazı işleri müdürü Bülent Ulus,"Kürtlerin sanatını, kültürünü sayfalara taşıyıp asimilasyon karşı bir politika geliştirdik" dedi. İnkar ve asimilasyon politikalarının Osmanlı'nın son dönemlerinde de görüldüğünü anlatan ulus hükümetin de asimilasyon politikalarına devam ettiğini aktardı.
"Kürtlerin haklılığını anlatmaktı derdimiz" diyen Ulus, farklı kültürleri sayfalarına taşıdığını anlattı. Ulus son olarak,"Şuanda yaşananların darbeden bir farkı yok. Bizim önümüzde duran temel görev farklılıkları ve zenginlikleri savunmak. Ötekilerin sesi olmayı sürdürmek. Newtroz'da yayın hayatına başlayan Tiroj'un 29 ekimde kapatılması ironidir" dedi.
Evrensel Kültür Yazı İşleri Müdürü Mustafa Kara da "Evrensel Kültür hepimizin bir parçası. Bundan sonra da parçası olacak. Evrensel kültür kapatıldı demek bir yakınım öldü demek gibi. Tolstoy öldü demek gibi ama Tolstoy ölmez ki. Evrensel Kültür su gibi. Su dağtan nasıl çıkar ve halka ulaşırsa, Evrensel Kültür de öyle halka ulaşmanın bir yolunu bulacak. Ben Evrensel Kültür kapatılmasa bile halka ulaşabileceğini düşünüyorum. Üzülebilecek bir şey yok. Onlar düşünsünler susturamayacakları bir işe bulaştılar. Evrensel Kültür susmaz. Yeni bir form alıp daha güçlü doğacak. Biz vazgeçemeyeceğiz" dedi.
Gazeteci-yazar Fehim Işık, Cumhuriyet'e saldırarak yapılmak istenenin ülkede tek sesliliği kurumsallaştırmak ve bir korku imparatorluğu yaratmak olduğunu söyledi. Işık, "Bize de düşen bu saldırılara karşı bu çalışmaları yükseltmektir.İnanıyorum ki ne Evrensel Kültür ne Özgürlük Dünyası ne de Tiroj kapanacak. Bize saldıranlar çok acımasızca saldırıyor onlara karşı biz de acımasızca direnmek durumundayız" dedi.
Yazar Aba Müslüm Çelik kapatılan dergilere yazılar gönderdiğini ve kapatılmayı sindiremediğini anlattı. Çelik, "Çok zoruma gidiyor. 'Yazarları haykırmayan bir toplum sevenleri toprak olmuş öksüz bir çocuk gibidir' derler. Nazım burada da imdadımıza yetişiyor, 'Sen ben yanmazsak karanlıklar nasıl çıkar aydınlığa?' diyor" şeklinde konuştu.
"Benim dergimi nasıl kapatırsın ben bunu hazmedemiyorum, ne hakla, hangi gerekçeyle?" diyen Çelik, basın toplantısında alınması ve uygulanması gereken kararlar olduğunu sözlerine ekledi.
Akademisyen Özgür Müftüoğlu,"İktidarın karşısına aldığı en önemli kesim bilgiyi üreten kesimlerdir. Dolayısıyla önce üniversiteleri, medyayı hedef aldılar. Bize düşen görev toplumu asgari zararla bu süreçten çıkarmaktır" dedi.
İktidarın en büyük düşmanlarının emekçiler, halklar, özgürlükler olduğunu anlatan Müftüoğlu bu yüzden bu dergilerin hedef alındığını sözlerine ekledi.


