Gerilla mezarlarının tahrip edilmesine tepki artıyor
Gerilla mezarlarının tahrip edilmesine tepki artıyor
Gerilla mezarlarının tahrip edilmesine tepki artıyor
Bagok Dağı’nda PKK ve HPG gerillalarının mezarlarının askerler tarafından tahrip edilmesine tepki artıyor. Bismil’de BDP ilçe örgütü, Van ve Adana’da ise Barış Anneleri İnisiyatifi düzenledikleri açıklama ile mezarların tahrip edilmesini protesto etti.
BDP Bismil İlçe Örgütü ve MEYA-DER Bismil Temsilciliği, BDP binası önünde düzenlediği basın açıklamasında Bagok Dağı’nda bulunan “Agit Suruç Şehitliği”nin askerler tarafından askerler tarafından tahrip edilmesine tepki gösterdi.
Açıklamaya parti ve dernek yöneticilerinin yanı sıra kitle de katıldı. MEYA-DER Bismil Temsilcisi Muzaffer Taş, tarih boyunca hiçbir halkın ya da kavmin mezarlıklarının tahrip etmediğini belirterek, "Çünkü mezarlıklar tarihin kutsal mekanlarıdır. İbadetgahlar kadar dokunulmaz yerlerdir. Tüm halklar gibi halkımız da mücadelesine sahip çıktığı için, özgürlük davası için toprağa düştü" dedi.
AKP'nin Kürtlerin, halk olmaktan kaynaklanan tüm haklarına sırtını döndüğünü ve PKK'lilerin mezarlarını tahrip ederek yeni bir "provokasyona" daha imza attığına dikkat çeken Taş, "Gerilla mezarlığını tahrip etmiş, gerilla Ahmet Uğurlar'ın (Agit Suruç) cenazesini mezardan kaçırarak, hiçbir inançta yer almayan bir uygulamaya imza atmıştır. Bu egemen anlayış, Kürt halkının ne yaşayan ne de cansız evlatlarına saygı göstermeyen inkârcı, asimilasyoncu, sömürgeci bir anlayıştır. Bu anlayışı reddediyor ve mezarlıkların askerler tarafından tahrip edilmesini kınıyoruz. Bu emri verenler bir an önce özür dilemeli ve sorgulanmalıdır. Şehitlerimizin kemikleri, yaşayan irademiz, direniş ve mücadele gerekçemizdir" diye konuştu.
Açıklama alkışlar eşliğinde sona erdi.
VAN VE ADANA’DA BARIŞ ANNELERİNDEN AÇIKLAMA
Van’da da Barış Anneleri İnisiyatifi, Nuda Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Barış Anneleri İnisiyatifi adına konuşan Rukiye Arslan Türk devleti ve AKP hükümetinin yıllardır Kürt halkına karşı zulüm ve baskı uyguladığını belirtti. Yapılan katliamlarla tatmin olmayan devletin zindanlarda baskı kurmaya, zulüm etmeye başladığını söyleyen Arslan, “Bu da yetmedi artık çocuklarımızın mezarlarına vahşice saldırıda bulunuyor. Çocuklarımız şehit edildikten sonra bedenlerine saldırıyor, gözleri oyuluyor, kulakları kesiliyor. Devlet Kürtlerin ne ölüsüne ne de dirisine tahammül ediyor" dedi.
Yapılan saldırıları kabul etmeyeceklerini dile getiren Arslan, kanlarının son damlasına kadar çocuklarının mücadelesine sahip çıkacaklarını ifade etti.
Adana Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri de BDP Seyhan ilçe binasında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinin aynı sıra BDP Kadın Meclisi Üyesi Suzan Kılıç, Adana TUHADER Şube Başkanı Saniye Seçkin, BDP il ve ilçe yöneticileri katıldı.
Adana Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinden Xadra Bakrak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu "demokratik çözüm süreci"ne dikkat çekerek, bu süreçte devletin hiçbir olumlu adım atmasının aksine Kürtlerin değerlerine saldırdığını söyledi.
Bakrak, "Bu süreçte yedi aydır 'barış barış' diyor Erdoğan, ama hiç bir şey yapmadı. Mezarlarımızı bile hazmediyorlar, taşlarını kırıyorlar, acaba nasıl demokrasiden bahsediyorlar. Bu kadar eğer Allah'ı biliyorsa, dininin diyanetini biliyorsa, ayıptır günahtır polise diyebilir yani 'siz ne için kırıyorsunuz mezar taşlarını?' Bi analar olarak ömür boyu çocuklarımızı kemiklerinin arkasında gideceğiz. Polisleri o taşlara kurban ederiz. O taşlar bizim değerlerimizdir. Onlar niye bizi hazmedemiyorlar" dedi.
Adana Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinden Şemsa Bağdu da, Türkiye devletinin kendisine İslam devleti dediğini, ancak ölüye saygısızlık yaptığını söyledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın öncülüğünde başlatılan süerçte şu ana kadar tek bir kurşun sıkılmadığını hatırladan Bağdu şunları belirtti: “Buna rağmen Türk devleti her fırsatta çocuklarımız katlet etmeye devam ediyor ve bunun yanında öldürdükleri yetmiyormuş gibi onların mezarlarını da tahrip ediyor, yıkıyorlar. Bu tahammülsüzlük niye? PKK şu ana kadar verdiği tüm sözleri yerine getirdi. Ne yazık ki Türk devleti verdiği sözleri yerine getiremedi. Biz insanlar artık ölmesin, ne gerilla ne polis ne askerler artık ölmesin. Kimsenin ciğeri yanmasın, ana ocaklarına ateş düşmesin artık diyoruz. Artık barışa da el uzatın. Savaştan kazanım olmaz. Kimse demesin PKK artık bitmiştir. PKK barışa da hazır, savaşa da hazır. Kürtleri ölümle asla korkutamazsınız, bunu bilin. Türk devleti bu savaştan kesinlikle kazanım sağlamaz. Artık adımlar atmalı, bununda ilk adımı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın derhal serbest bırakılsın. Onlar seçime kadar Kürtleri kandırabilecekleri düşüncesindeler. Siz Kürtleri artık kandıramazsınız."