Gerillanın 4 Nisan coşkusu - Bahoz Amed

Gerillanın 4 Nisan coşkusu - Bahoz Amed

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 64. doğum günü Kürtlerin yaşadığı her yerde büyük bir heyecanla kutlandı. Kürt halkının yaşadığı bu heyecanın en büyüklerinden birisi de hiç şüphesiz ki Kürdistan dağlarındaydı. Bizler de gittiğimiz medya savunma alanlarında gerillaların 4 Nisan kutlamasına katıldık ve o gününün heyecanına, hatta gerillayı ziyarete gelen bir ‘şehit’ ailesinin şahsında Kürt halkı ile gerillanın nasıl bir bağ içinde olduğuna şahitlik ettik.

Hayalleri ve umutlarıyla gerillalar, sabahın serinliğinde patika yollarda uzun bir yolculuğa başladı. Gerillaların Haddes’in karanlığına inat güneşe yolculukları başlıyordu. 

Yeni canlanan doğa ile sabahı bekleyemediğimiz bir gecenin ardından kuş cıvıltısı ile uyandık. Elimizi, yüzümüzü yıkadıktan sonra tadı bir başka olan siyah çaydanlıklar demlenmiş çayı kuş sesleri eşliğinde içttik. Sabahın erken saatinde uyanan doğanın güzelliğiyle patika yollarda hayallerimizle yürüdük. Gecenin karanlığı artık yırtılmıştı. Güneş bir başkaydı bugün adeta bir başka sarmıştı gökyüzünü. Bir yere yetişme telaşı içerisinde kendini bulutlardan kurtarmaya çalışıyordu.

ALANA ÇOK SAYIDA GERİLLA GELİYORDU

Güneşe bakıp heyecanım ile yanımdaki 4 kadın gerillayla sohbet ederek patikada ilerledik. Sanki patika yollar da uzadıkça uzuyor. Sohbetimiz, sıcak bir bahar gününde kavrulan gözlerle beklenen günün heyecanında sürüyordu. Bir an önce ulaşma telaşıyla, gerillaların patika yollarında  4 Nisan coşkusu içerisinde ilerliyorduk. Patika yoldan ilerlerken bir grup gerilla ile karşılaştık. Bir birimize “rojbaş” dedikten sonra nereye gittiklerini sorduk. Özgürlük dağlarında ilk defa 4 Nisan’ı kutlayacak olan Şervan Azad, biraz da heyecanlanmış ve titremeli sesiyle kutlama alanına gittiklerini söyledi. Biraz daha ilerledikten sonra patika kenarında gerillada cadde olarak da tabir edilen geniş bir patikayı süsleyen meyve fidanlarını gördük. Fidanların yanından geçerken, Soro Fırat adında bir gerilla nereye gittiğimizi sordu. Biz de, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününün kutlanacağı alana gideceğimizi söyledik. Gerilla Soro bize, “buradaki meyve fidanlarını da götürebilir misiniz?” diye sordu. Her birimiz bir fidan alarak kutlamanın olacağı alana doğru yürümeye devam ettik. Kutlama alanına gerillaların bizden önce ulaştığını gördük. Selamlaşırken, başka gerillaların da olduğumuz yere doğru geldiklerini gördük.

 ‘ÖNDER APO ÖZGÜR OLANA KADAR MÜCADELE SÜRECEK’

Ve gerillalarla sıcak bir sohbete başladık. Gözlerden ve titreyen seslerden çok heyecanlı olduklarını fark ettik. Zınar Mardin adındaki gerilla “bu yıl önder APO’nun özgürlük yılı olacak” diyordu. Mardin’in “zaten önder APO özgür olana kadar da mücadelemiz sürecek” sözleri ile gelişmekte olan süreç karşısında gerillanın kararlılığının düzeyi de anlaşılıyordu.

KUTLAMAYA ‘ŞEHİT’ AİLESİ DE KATILDI

Biz gerillalarla sohbet ederken kutlama alanına savaşta yaşamını yitirmiş olan bir gerilla ailesi de geldi. Hem günün öneminden, hem de gerillaya olan bağlılıklarından dolayı 4 Nisan’ı gerillaların yanında geçirmeyi tercih etmiş ve dağların yolunu tutmuşlardı. Tabii ‘Şehit’ ailesini gören genç gerillaların heyecanlarına farklı bir heyecan geldi.

‘YEDİDEN YETMİŞE HALK GERİLLAYA BAĞLI’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü özgürlük dağlarında birlikte kutlayan gerilla ve ‘şehit’ ailesinin heyecanlarına katılmamak elde değildi. Ailenin yanına gittiğimde sözü en yaşlı olan anne aldı ve o da gerillaların söylediği bu yılın Kürt halk önderinin özgürlük yılı olacağı vurgusunu yaptı. Annenin gözü ve yüzündeki ifade, yılların vermiş olduğu savaşın tanıklığı ile bugünlere nasıl gelindiğinin ifadesiydi. Ailenin en küçük elemanları olan küçük kız ve oğlan çocuklarının nineleri ile oluşturdukları görüntü, Kürt halkının yediden yetmişe gerilla ile bütünleştiğinin resmi oluyordu.

Zaman ilerledikçe alandaki kalabalık da artıyordu. Gerillalar fidanların dikilecei yerleri hazırladı. YJA-Star komutanlarından Deniz Dersim bir grup kadın gerilla ile kutlama alanına gelip gerillaları ve ‘şehit’ ailesini selamladı. Selamlamanın ardından YJA-Star komutanlarından Deniz Dersim, gerillalara günün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaptı. Konuşmasına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğun günü kutlayarak başladı. Konuşmanın ardından hazır olan HPG ve YJA-Star gerillaları tarafından sloganlar atıldı.

‘ŞEHİT’ ANNESİ TÖRENDE KONUŞTU

Sloganların ardından kutlamaya katılan ‘şehit’ annesi de tüm gerillaların ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlayarak, başarılar diledi. Büyük bir coşku ile gerillalar ve misafirleri  aileleri meyve fidanlarını ekti.  Meyve fidanları ekimine gerillanın bahar sıcaklığındaki alın terinin eklenmesi, 4 Nisan’a başka bir coşku kattı. Emekle bütünleşen bir gerilla gerçekliğiyle karşı karşıyaydım. “Emek vermeden mücadele olmaz” diyen Pala Adıyaman adındaki bir gerilla ile göz göze geldiğimzde  birbirimize gülümsedik.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 64. yaş günü için hazırlanan pasta getirildi. 64 mum ve meyvelerle süslenmiş, 3 katlı bir kremalı bir yaş pastaydı. Önce mumlar yakıldı, ardından ‘şehit’ annesi ile bir erkek ve bir kadın gerilla tarafından mumlar söndürüldü. ‘Şehit’ annesi ve gerillalar tarafından pasta kesildi, dağıtıldı.

TEK YÜREK İLE COŞAN GERİLLA HALAYI

Ardından  gerillalar heyecanlarını söyledikleri şarkılara, çektikleri halaylarla yansıttı. Güzel bir bahar gününe denk gelen 4 Nisan’da gerillaların çektiği halay adeta Ay Tanrıçası Selene’i kıskandırır türdendi. Mekaplı ayaklar yere öyle bir sert çarpıyordu ki, adeta tüm öfke ve özlemler toprağa kazılıyordu. Heyecan verici böyle bir halayı izlerken birden kendimizi halayın içinde bulduk.  Gerilla ile omuz omuza o ahenk içerisinde halaya durduk. Coşku arttıkça halaya katılan gerillaların sayısı da artıyordu. Ve sonunda alanda bulunan tüm gerillalar tek yürek halinde halaya tutuşup dakikalarca süren bir coşku morali yarattı.

Bir günü alan ve Kürdistan dağlarında kutlanan 4 Nisan coşkusu hafızalarımızda unutulmaz anlar bırakırken, alanda bulunan herkesin alandan ayrılmasında sonra biz de kendi yerimize doğru yol aldık…