İstanbul'da Çarşamba sabaha karşı evlere düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan ve aralarında Özgürlükçü Hukukçuklar Derneği (ÖHD) üyesi 9 avukatın da bulunduğu 29 kişinin ifadeleri, İstanbul Adliyesi'nden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giden 3 savcı tarafından dün gece alınmaya başlandı. Avukatlar, susma haklarını kullanırken, savcının emniyete giderek ifade alma işlemi de ilk kez gerçekleşmesi açısından dikkati çekti. 

Soykırımcı saldırıların düzenlendiği kentlerdeki hak ihlallerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyan avukatlardan Ramazan Demir'e, cezaevlerine giderek müvekkilleri ile neden görüştüğü soruldu. Bianet Muhabiri Elif Akgül'ün Demir'i arayıp "anadilde savunmaya" ilişkin bilgi alması da sorular arasında yer aldı.

12 EYLÜL'Ü HATIRLATAN SORULAR

Av. Demir'e yöneltilen 12 soru şöyle: 

* PKK içerisinde faaliyet yürüten akrabanız var mı?

* Cezaevinde tutuklu bulunan yakınınızı ziyarete gidiyor musunuz?

* Gidiyorsanız başka kimlerle görüşüyorsunuz? Ziyarete gitmeden önce birilerine haber veriyor musunuz?

* Cezaevinde diğer yakınlarınız dışında ziyaret ettiğiniz başka tutuklu ve hükümlüler var mı?

* Herhangi bir derneğe üye misiniz?

* Kurye avukatlardan olduğunuz tespit edilmiştir. Bu bağlamda örgüt koordinasyonlarında görevli ve görüşme yaptığınız kişileri detaylı anlatınız.

* Cezaevinde örgüt faaliyetlerinden sorumlu olan kişiler kimlerdir?

* Tutuklu ve hükümlülerin ile örgüt arasındaki bağlantı yollarını anlatır mısınız?

* Sizinle birlikte başka hangi avukatlar kuryelik yapıyor anlatınız?

* 2.7.2013'te Elif Akgül isimli şahıs sizi arayarak anadilde savunmaya ilişkin bilgi istedi mi? Ne yönde bilgi verdiniz? 

* 1.5.2013'te Elif Akgül isimli şahısla yaptığınız telefon görüşmesinde 1 Mayıs'a ilişkin ne konuştunuz? Ayrıntılı bilgi veriniz.

* 5.6.2013'deki Gezi Parkı olarak bilinen eylemlerde siz ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?

Benzer soruların 8 avukata da yöneltildiği, 9 avukatın susma hakkını kullandığı öğrenildi. 9 avukatın avukatlarının ise savunmalarında, ifadelerin adliyede alınması gerektiğini belirterek, 12 Eylül uygulamasına başvurulduğunu ifade etti.

BM, AK VE AP'YE BAŞVURU

Öte yandan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) üyesi avukatlar, gözaltında bulunan avukatlar için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucuları Sekretaryası, Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Parlamentosu'na (AP) başvuru yaptı. 

Başvuru metninde, gözaltına alınan Ramazan Demir, Hüseyin Boğatekin, Ayşe Acinikli, Tamer Doğan, Adem Çalışçı, Mustafa Rüzgar, Ayşe Başar, Şefik Çelik ve İrfan Arasan'ın ÖHD, ÇHD ve İstanbul Bürosu üyesi ve aynı zamanda insan hakları savunucusu olduğu belirtildi. 

Metinde, şu ifadelere yer verildi: "Kürt illerinde ve ülkenin genelinde yaşanan ağır insan hakkı ihlalleri karşısında aktif ve etkin avukatlık yapan meslektaşlarımıza dönük gözaltı ve avukatları kamuoyu önünde terör örgütü üyesi gibi gösterme çabaları tüm insan hakları savunucularına tehdit niteliğindedir. Müvekkilleri adına sürekli emniyette ve adiliye birimlerinde avukatlık yapan arkadaşlarımızın evleri ve işleri hiçbir çağrı yapılmadan basılmış ve gözaltına alınmıştır. Tüm başvurulara rağmen dosya içeriği hakkında bilgi verilmemiş, gizlilik kararı alınmıştır. Baro yöneticilerinin girişimlerine rağmen hiçbir bilgi verilmemiştir. Savcılık makamı avukatların ifadelerini adliye binasında alması gerekirken baskın ve gözaltı işlemlerini yürüten terörle mücadele şubesinde almaktadır. Meslektaşlarımızın tutuklanma ihtimali söz konusudur."

'HÜKÜMET UYARILMALI!'

ÖHD ve MHD, başvuru metninin sonunda, "İnsan hakları savunucularına uluslararası destek verilmesi ve bu hukuka aykırı operasyonu yönlendiren hükümetin uyarılması zorunlu ve acil bir iştir" dedi.