Gün tutsakların sesi soluğu olma günüdür

OHAL ve KHK’lerin ne zaman ve kimi hedefleyeceğinin belli olmadığını belirten Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi üyesi Şafak Özer, "Gün tutsakların sesi solu olma ve tutsaklara OHAL darbesine izin vermeme günüdür" dedi.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi cezaevlerinde yaşanan işkencelere dikkat çekmek için "Tutsaklara OHAL darbesine izin vermeyelim" sloganıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Tutsaklara OHAL darbesine izin vermeyelim" pankartının açıldığı eylemde "Devrimci tutsaklar yalnız değildir", "İçeride dışarıda hücreleri parçala", "OHAL işkencesine son" sloganları atıldı. Eylemde, "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır", "Kanun Hükmünde Kararnameler kaldırılsın" dövizleri taşındı. 

Eylemde ilk konuşan Sibel Çapraz'ın ablası Kendi Çapraz, 9 aydır Sibel Çakmaz'ın bağırsaklarının dışarıda olduğunu ve bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti. Çapraz, "Hastanede olması gereken Sibel'i cezaevinde tutuyorlar. Hiçbir arkadaşımız hırsızlık yapmadı, çalmadı, kimsenin hakkını yemedi. Kendi onurlarıyla insanlık mücadelesi verdiler. Hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 

İKTİDARA BİAT EDİLMEYE ZORLANIYOR 

Hazırlanan basın metnini inisiyatif üyesi Şafak Özer okudu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL ve KHK'ler ile cezaevlerinde tutsakların politik kimliklerine yönelik saldırıların yoğunlaştığını ifade eden Özer, "Kanun Hükmünde Kararnameler yaşamın her alanında olduğu gibi hapishanelerde de insanları sessizliğe ve iktidara boyun eğmeye zorlamaktadır" diye belirtti. 

Bakırköy Kadın Kapalı cezaevinin OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin sonuçlarının derinden yaşanıldığı bir yer olduğunu dile getiren Özer, kadın tutsakların taleplerinin ve temel ihtiyaçlarının idare tarafından karşılanmadığını aktardı.  Özer, "Burada ziyaretler sınırlandırılmıştır, güvenlik nedeniyle koğuşlar sık sık değiştirilerek hem tutsakların yaşamları altüst edilmekte hem de sürekli değişen ziyaret günleri nedeniyle aileler zor duruma düşmektedir. Avukat görüşleri kameralarla ve gardiyanlarca izlenerek psikolojik işkence yapılmaktadır. Savunma hakkı gasp edilmektedir.  Hastane sevkleri geciktirilmektedir. Kitap temini sınırlandırmaktadır" dedi. 

Bakırköy Kadın Kapalı ceza evinin boşaltılarak tutukluların Kandıra cezaevine  taşınmasının gündemde olduğunu aktaran Özer, "Bu sürgünler daha fazla işkence ve daha katı bir tecrit" diye vurguladı. 

OHAL ve KHK' lerin ne zaman ve kimi hedefleyeceğinin belli olmadığını söyleyen sözlerine ekleyen Özer, "Bu saldırı, eşitlik, kardeşlik, adalet ve özgürlük isteyen herkese hepimizedir. Bugün hep birlikte OHAL ve KHK'lere karşı çıkma günüdür, gün tutsakların sesi solu olma ve tutsaklara OHAL darbesine izin vermeme günüdür" diye konuştu. Özer, duyarlı herkese Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nin çalışmalarına katılma çağrısında bulundu. 

Eylem slogan ve alkışlarla son buldu.