Günay: HDP bu ülkenin en meşru ve temiz partisidir

HDP Sözcüsü Ebru Günay, "Hem muhalefetin hem de iktidarın partimizi ve tabanımızı muğlak tartışmalara çekerek kafa bulandırmasına asla izin vermeyiz. HDP bu ülkenin en temiz, meşru partisidir" dedi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Merkez Yürütme Kurulu toplantısına verilen arada genel merkezde basın toplantısı düzenledi.

Günay, "Bu sabah güne acı bir olayla başladık, Bursa’da yaşanan yangında 8’i çocuk 9 sığınmacı hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Yaz boyunca katliam gibi kazalar yaşandı. En son Ağrı Tutak’ta 7 kişi hayatını kaybetti. Bunların her zamanki gibi iktidarın ihmali sonuçları olduğunu biliyoruz. Gerekli yatırımlar yapılmadığı için bu kazalar yaşanıyor" dedi.

ZİYARET VE HALK BULUŞMALARI

Günay'ın değerlendirmeleri şöyle:

Partimiz bir yandan örgütlenme çalışmalarını devam ettirirken öte yandan toplumla buluşma programlarımız da sürüyor. Önümüzdeki günlerde Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar Mardin’de ziyarette bulunacak. Ayrıca Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan Ardahan ve Erzurum’u ziyaret edecek. Yine bütün il ve ilçe örgütlerimiz, PM ve MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz alanda halkımızla bir araya gelerek sorunlara çözüm üretmeye devam edecek. Halkımızla yan yana, omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.

Değerli basın emekçileri, bildiğiniz gibi Türkiye’nin en sıcak gündemlerinden biri, başörtüsü tartışması üzerine gündeme gelen Anayasa değişikliği oldu. CHP’nin gündeme getirdiği iktidar partisi ve ortağının birlikte hazırladığı taslak henüz kamuoyuna açıklanmadı. Ancak AKP bir heyetle geçen hafta aralarında partimizin de bulunduğu muhalefet partilerini ziyaret etti ve destek talebinde bulundu. Bu konu üzerinde yürütülen tartışmalara ilişkin Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar partimizin görüşlerini açıkladı. MYK’mızdan da çıkan birkaç hususu buna ekleyeceğim ama öncelikle görüşmeye neden olan Anayasa değişikliği talebine ilişkin görüşlerimizi paylaşmak istiyorum.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Birincisi biz başından beri temel hak ve özgürlüklerin daha geniş kapsamda tanımlanmasını ve anayasal güvenceye alınmasını talep ediyoruz. Aslında yıllardır sivil, demokratik, çoğulcu bir anayasanın hazırlanması için çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuda elimizde güçlü bir demokratik anayasa çalışmaları ve birikimi bulunuyor. Ama öncelikle belirtmek isterim ki eğer bir anayasa değişikliği yapılacaksa, sadece başörtüsüyle ilgili değil toplumun temel hak ve özgürlüklerini geliştirecek bir değişikliğin yapılması gerekir.

Başörtüsü meselesinin bir anayasa değişikliği konusuna dönüştürülmesini doğru bulmuyoruz. Esasen CHP tarafından bu şekilde gündeme getirilmesini de doğru bulmuyoruz. İktidar da bunu bir tür fırsatçılığa çevirerek ortalığı bulandırıyor. Anayasanın en önemli özelliği eşitlikçi ve özgürlükçü olmasıdır. Evet özgürlük ama herkes için özgürlük, her inanç, kültür, dil, kimlik için sınırsız özgürlüğe varız. Bunun için diyoruz ki getirin Anayasayla Kürtlerin, Alevilerin, mütedeyyin kesimlerin, ezilenlerin, işçilerin, kadınların, gençlerin haklarını güvenceye alalım. Böyle bir değişikliğe varsa biz varız. Bu konuda her türlü çözüm önerilerimizi paylaşmaya ve ülkenin sorunlarına gerçek anlamda çare olmak için birlikte çözüm üretmeye varız. 

İkincisi anayasalar toplumsal sözleşme metni ise ki biz öyle değerlendiriyoruz o zaman bu değişikliklerin katılımcı ve çoğulcu bir şekilde yapılması gerekiyor. Sadece Meclis'te grubu bulunan partiler değil Meclis dışında kalan partilerin ve tüm toplumsal kesimlerin de bu değişiklik sürecine katılımını sağlayalım. Bunun dışında kalan, yeniden ayrımcılığa neden olacak, toplumsal fay hatlarını derinleştirecek tartışmalara partimiz taraf olmaz. Partimiz seçim ve oy hesaplarıyla yapılan manevralara asla prim vermez.

Biliyorsunuz diğer bir konu da iktidarın muhalefet partilerini ziyaret etmesidir. Biz siyaseti çözüm aracı olarak görüyor ve öyle değerlendiriyoruz. Bir yandan mücadelemizi en üst düzeyde yürütürken öte yandan müzakere ve diyalogu da önemsiyoruz. Bizim iktidara yönelik eleştirilerimiz, iktidarla ve onun zihniyetiyle mücadelemiz ortadadır. Dolayısıyla otoriter zihniyeti kim temsil ederse etsin onunla mücadelemiz devam edecek.

'KAFA BULANDIRMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Ayrıca partimizin kiminle görüşüp görüşmeyeceğine, nasıl siyaset yapacağına, nerede duracağına yetkili kurullarımız ve halkımız karar verebilir. HDP, irade beyanını halktan alır ve halka hesap verir. Hem muhalefetin hem de iktidarın partimizi ve tabanımızı muğlak tartışmalara çekerek kafa bulandırmasına asla izin vermeyiz. Yerimiz de duruşumuz da siyaset tarzımız da nettir. Hiç kimse bu tür muğlaklıkları yaratma beklentisine  girmesin. HDP tabanı iktidarı da muhalefeti de iyi tanır. Yürüttüğü yılların mücadele deneyimle neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilecek durumdadır.

MHP’nin yolundan yürüyen, sadece bulunduğu blok farklı olan İYİ Parti genel başkanı bugün yine partimizi hedef aldı ve partimize  dil uzattı. İki blokun temel özelliği nedir biliyor musunuz? HDP düşmanlığında büyük yarış içindeler. İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı HDP’ye yakın olmakla suçluyor. Anlamadıkları şey ise HDP’nin durduğu yerdir. HDP sizleri beğenmiyor. Sizlerin çözüm olacağına HDP inanmıyor.

'HDP'YE DİL UZATACAĞINIZA...'

Akşener’e soruyoruz? Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi olarak bizi ziyarete gelen AKP heyeti 5 dakika sonra Meclis’in 5’inci partisini yani sizi ziyaret etti. HDP’ye dil uzatacağına sizler ne konuştunuz onu söyleyin! Sen HDP’yi bırak Sedat Bucak’la ne konuştun onu açıkla, 17 bin faili meçhul cinayetin hesabını ver ve haddini bil. Karanlıkta büyüyenlerin, karanlıktan beslenenlerin getireceği şey karanlıktan başka bir şey olamaz.

HDP’ye saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar şunu bilmeli ki, HDP’ye karşı hiçbir kirli propagandaları halkın HDP’ye olan güvenini sarsmaz. Şu ana kadar HDP’ye karşı yapılan kirli hamlelerinin boşa düşmesinden ders alamayanlar HDP’ye ders vermeye kalkmasınlar. HDP bu ülkede en meşru, geçmişi en temiz, ranta, yalana, yolsuzluğa bulaşmamış, ülke halkları için mücadele eden bu toprakların yüz akı olan partidir. HDP ülke halklarının, toplumun ve bütün ezilenlerin ortak mücadele zeminidir. Her zeminde demokrasiyi, özgürlükleri, halkın taleplerini savunan, toplumsal barışın savunuculuğunu yapan, bunun mücadelesini veren partidir. HDP, gündelik siyasete, gündelik söylemlere, gündelik yaygaralara, dedikodulara sığmaz. Çünkü ilkeleri ile hareket eder. Siyasetini, mücadelesini ve müzakerelerini ilkeleriyle yapar. Dolayısıyla ilke nedir, demokratik siyaset nedir, köklü bir mücadele nedir, ağır bedel ödemek nedir bilmeyenler partimize ithamda bulunurken iki defa düşünmelidir.

'HDP'YE SIRTINI DÖNMEK ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR'

Bütün bu tartışmalar partimize yaklaşımın Türkiye’de demokrasinin turnusol kağıdı olduğunu göstermiştir. İlgili çevrelerin HDP’ye yakınlığı ya da uzaklığı demokrasiye yakınlığı ya da uzaklığı kadardır. Bu ülkede HDP’siz ne siyaset yapılabilir, ne çözüm üretilebilir ne de demokrasi gelişir. Siyaset yapan tüm kesimler için söylüyoruz. HDP ile bir araya gelmek bir onur vesilesidir. Zaten HDP’ye sırtını dönmek, HDP’yi kriminalize etmek, HDP’yi itibarsızlaştırmaya kalkışmak çözümsüzlükte, baskıda, anti demokratikleşme de, sömürüde ortaklaşmaktır, bunlarda ısrardır. Çünkü HDP bu ülkede kangrenleşen bütün ağır sorunların kesin, ilkesel ve demokratik çözüm ve mücadele gücüdür. Bunu buradan bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz ki herkes bunu bir kez daha böyle bilsin. Bunu herkes böyle hatırlasın. Dost düşman herkes bilsin ki HDP bu ülkede ilkeleriyle mücadele etmeye ve bu topraklarda eşit demokratik bir gelecek yaratacaktır."

Günay, "AKP yalnızca 21 ve 44’üncü madde üzerinde değişiklik teklifiyle gelirse bu durumda destek olmayacak mısınız. Sizin nasıl bir beklentiniz var" sorusu üzerine, "Toplam bir anayasal değişikliği tartışmasına ihtiyacımız var. Temel hak ve özgürlükler iktidarın ve muhalefetin toplumdaki fay hatlarını derinleştirecek, ayrımcılığı derinleştirecek tartışmalarına bizler taraf olmayacağız. Türkiye’nin ihtiyacı olan demokratik ve sivil bir anayasadır" dedi