Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin yer aldığı ve Güney Kürdistan’ın ekonomik yatırım alanlarını gösteren afişler Fransız medyasının gündeminde. Afişlerde, yabancı bir ülkenin siyasi olarak tanıtımının yapılması ve bunun Fransa’da çok az rastlanan bir durum olduğu da iddia edilirken, Güney Kürdistan ile gelişen ekonomik ilişkilere dikkat çekiliyor.

Tartışmalara konu olan afişlerde, Barzani’nin kendine güvenen ve geleceğe güvenle bakan bir duruşu ile Güney Kürdistan’a ait ekonomik sektörlerden bazılarının fotoğrafları dikkat çekiyor. Bunlar arasında Güney Kürdistan’a ait bir petrol rafinerisi, bir inşaat üzerinde çalışan mühendisler ve diplomalarını alan üniversite öğrencileri yer alıyor.

Afişlerin üst bölümündeki yazıda “Irak Kürdistanı: Ortadağu’da stabil bir adacık” sözleri görülürken, ortada ise büyük harflerle “Mesud Barzani: Halkının umudu ve destekçisi” sloganı yer alıyor. En altta ise “Refah, demokrasi ve barış; İşte budur Irak Kürdistan’ının değerleri” sözleri göze çarpıyor.

KAMERUN VE KAZAKİSTAN CUMHURBAŞKANLARI DA TANITILMIŞTI

Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin ve Kürdistan’ın tanıtıldığı afişler Paris ve çevresindeki 150 kadar tekel bayiisinde 8-14 Temmuz tarihleri arasında asılmıştı. Yabancı bir ülkenin ve liderinin siyasi reklamının yapılması medyada tartışma konusu oldu. Afişlerin siparişini alan Prestige Communication şirketi l’Essentiel adlı uluslararası ilişkiler alanında yayın yapan derginin de sahibi. Dergi, daha önce 30 yıldır Kamerun’u yöneten Paul Biya ve Kazakistan’ın değişmez lideri Nursultan Nazarbayev’i kapağına taşıması nedeniyle de eleştirilmişti.

Güney Kürdistan Hükümeti tarafından Prestige Communication adlı şirkete hazırlatılan reklam afişlerinin dağıtımı, 2005 yılından bu yana Paris Belediyesi’nin reklam işlerini yürüten Mediakiosk tarafından yapıldı. Şirketin, Reklam İşleri Mesleki Denetim Kurulu (ARPP) adlı kuruluşa danışmadan afişleri dağıtmış olması da tartışmanın bir başka boyutunu oluşturuyor.

DAĞITIM ŞİRKETİ: “KANLI BİR DİKTATÖR DEĞİL, BİR SEÇİLMİŞ”

Konuyla ilgili bilgi veren Mediakiosk şirketi, “Mesut Barzani demokratik bir şekilde seçildi ve ‘kanlı bir diktatör’ de değil” açıklamasında bulunurken, tepkilerin anlamsızlığına dikkat çekti. Şirket, reklamın dağıtımının biraz aceleye getirilmesinden dolayı üzgün olduklarını da açıkladı.

PARİS BELEDİYESİ: “HABERİMİZ OLSA ENGELLEYEBİLİRDİK”

Güney Kürdistan Hükümeti Paris temsilciliğinin dahi haberdar olmadığının iddia edildiği afişler hakkında konuşan ARPP Genel Müdürü Stéphane Martin, “Siyasi eğilimli reklam afişleri Fransa’da belirli bir çerçeve içinde oluyor ama bu da sadece Fransız siyasetçilerine özgü bir durum” diyerek, Barzani’nin afişlerinin neden tartışma konusu olduğuna açıklık getirmeye çalışıyor.

Fransız basınının konuyla ilgili bilgisine başvurduğu Paris Belediyesi yetkilileri ise teknik ve hukuki açıdan bu reklamları geri çekme haklarının olduğunu, ancak haberdar olmadıklarını savundu. Le Monde gazetesi ise tarihi Bastille Meydanı ve ya Saint-Michel bulvarında açıkça görülen afişlerden belediyenin haberdar olmamasının mümkün olmayacağını iddia ediyor.

AFİŞLER TİCARİ İLİŞKİLERİN DORUKTA OLDUĞU BİR DÖNEME DENK GELDİ

Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin afişlerinin Fransa ile Güney Kürdistan arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin önemli bir aşamasında ortaya çıkması da dikkat çekiyor. Haziran ayında Fransız petrol devi Total Güney Kürdistan’daki bir petrol sahasında yüzde 80’lik pay ile bir lisans almıştı. Haziran sonunda ise Mesut Barzani başkent Paris’te Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından üst düzeyde karşılanmıştı.

Ziyaretten iki hafta sonra ise Fransız havayolları şirketi Air France, Paris Roissy-Charles-de-Gaulle havaalanından Erbil’e uçuş yapılacağını duyurmuştu.

“AKRABACILIK, RÜŞVET VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNLARI VAR”

Fransız basınına göre Barzani’nin afişlerinin Paris’te dağıtılmasının sorun olmasına gerekçe olarak, Güney Kürdistan Hükümeti’nin bazı uygulamaları gösteriliyor. Basın, akrabacılık ve rüşvetle suçlanan hükümetin, basın ve düşünce özgürlüğü konusundaki politikaları da eleştiriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Şubat ayında yayınladığı bir raporunda Güney Kürdistan Hükümeti’nin ifade özgürlüğünü boğmaya çalışmakla suçlamış ve gazeteciler ile bir çok muhalif siyasetçinin “suçsuz yere” hapse atıldığını savunmuştu.