Hacer Zagros: Qamışlo Serhildanı devrimin başlangıç tarihidir

Hacer Zagros: Qamışlo Serhildanı devrimin başlangıç tarihidir

Kongra Gel Başkanlık Divanı Üyesi Hacer Zagros 12 Mart 2004 yılında Suriye’nin Qamışlo kentindeki katliama karşı başlayan halk serhıldanını Batı Kürdistan’daki devrimin başlangıç tarihi olarak nitelendirdi.

Qamışlo Serhildanı, Suriye devletinin gerçekleştirdiği katliam ve Batı Kürdistan’daki devrim sürecini değerlendiren Zagros, Suriye’de yaşayan tüm halkların Qamışlo Serhıldanıyla bugün kendi özgürlüklerini elde etmek için tarihi bir mücadele yürütür duruma geldiklerini söyledi.

12 Mart Qamışlo Serhıldanıyla Kürt halkı açısından yeni bir sayfanın açıldığını, açılan bu yeni sayfanın özelde Batı Kürdistan için genel manada da tüm Kürdistan açısından tarihi önem Zagros, bu serhıldanın Kürt halkının mücadele tarihinde açılan yeni ve altın değerinde bir sayfa olduğunu belirtti. Zağros “Bugün Suriye de bir devrim yaşanıyorsa bu tabiî ki 12 Mart Qamışlo Serhıldan’ından ayrı ele alınamaz” diyerek, şunları belirtti: “Qamışlo Serhıldan’ı bugün Rojava’da yaşanılan devrimin temellerini hazırladı. Dersim, Koçgiri ve Ağrı isyanlarında Kürtlere yönelik gerçekleştirilen katliamlara 12 Mart Qamışlo Serhıldanı bir cevaptı.”

Kürt halkının tarihte uğradığı fiziki ve kültürel soykırımlara göndermede bulunan Zagros, “Kürt halkının elde ettiği değerler ve tarihteki direnişleri kabul görmüştür. Zulüm karşısında boyun eğmeme bir değer haline gelmiştir, bu Kürt halkındaki kini ve öfkeyi yeni bir aşamaya taşımıştır. Artık Kürt tarihinde geliştirilen toplu katliamlar tarihi ters yüz edilmiştir. Tarihte yaşanılan Serhıldan ve isyanların hepsinin toplu katliamlarla sona erdirildiğini görüyoruz. Lakin 12 Mart Qamışlo katliamı tam tersine gerçekleştirilen serhıldanlarla engellendi” şeklinde konuştu.  

12 Mart serhıldan’ının önemine değinen Zagros devamla şunları belirtti: “Düşman Kürt halkını büyük bir tehlike olarak görüyordu. Bu katliam Kürt halkını bir bütünen bitirmeye yönelik değildi. Düşman Kürdistan’dan katliam zihniyeti, asimilasyon politikaları uyguladı. Gerçekleştirilen serhıldanlarla bu zihniyet ortadan kalkmak zorunda kalıyor. Devlet kendi zihniyetini, sistemini ve varlığını korumak için bu katliamı geliştirdi. Bunun için 12 Mart Serhıldan’ı gerçek anlamda büyük bir direnişti”.

KÜRTLERİN YENİ DİRENİŞ DEĞERLERİ OLUŞTU

Suriye’de Baas rejiminin küçük burjuva diktatörlüğünün tek zihniyet, tek ulus sistemiyle yürütüldüğünü, bu ülkede yaşayan tüm halklara ve özelde de Kürt halkına yönelik bu rejim özgün bir asimilasyon politikasına sahip olduğunun altını çizerek şu belirlemelerde bulundu: “Bugün ise Kürtler Rojava’da bir Önderlik gerçeği ekseninde bir ideoloji sahibidirler. Kürtler özgür bir hareketin sahibidirler, Kürtler direniyor ve mücadele veriyorlar. Kürtlerin Rojava Kürdistan’ında çok büyük çabalar verdiğini her gün görüyoruz.  Kürtlerin yeni direniş değerleri oluştu.  Kürdistan özgürlük mücadelesinde Kürt Halkı Rojava’da kendi değerlerine ve varlıklarına sahip çıkıyorlar. Kürtleri seslerini yükselttiler ve bugün başları diktir. Yüzlerce gençlerini devrime verdiler. Yüzlerce insanımız verilen bu özgürlük mücadelesine aktif bir şekilde katıldılar.

ÖRÜLEN HER DUVARIN BİR YIKIM NOKTASI VAR

12 Mart Serhıldan’ı aslında Baas rejimine karşı bir isyandı. Kürt halkı Baas rejimini kabul etmedi ve buna karşı isyan etti. Kürt halkı bir güven ve gücün sahibiydi. Devlet Kürt halkının bu gücü karşısında yaşadığı korkuyu aşabilmenin yolunu Qamışlo katliamını gerçekleştirerek yapabileceklerini sandı. Baas Rejimi öyle bir köprü ve duvar örmüştü ki, hiç kimse ya da hiçbir ulus o örülen duvarı yıkamaz algısı oluşturmuştu. Ama bugün görüyoruz ki örülen her duvarın da bir yıkım noktası var. Kürt halkı bu duvarı yıktı.”

Bugünkü halk ayaklanmasında 12 Mart Serhildanının büyük bir payı olduğunu da belirten Zagros, serhildanın Arap, Ermeni ve Süryani halklarını etkileyerek yeni bir zihniyetin önünü açtığını kaydetti. Bugün yürütülen mücadelede Qamışlo Serhildanının payı bulunduğunu ifade eden Zagros “Suriye’de halkların geliştirdiği özgürlük direnişlerini çok değerli görüyoruz. Çok demokratik bir talep olan özgür, eşit haklarına sahiplenmek istiyorlar.  Ve bütün halkların yer aldığı bir ortamda ortak yaşamak istiyorlar. Bu kültürü ve felsefeyi nereden aldılar? Tabii ki Kürt halkından aldılar. Bu cesareti nereden aldılar? Tabiî ki Kürt halkından aldılar” değerlendirmesinde bulundu.

KÜRTLER ROJAVADA ÖNCÜ HALK KONUMUNDADIR

Rojava’daki Kürt halkının devrim görevi üslendiğini, bunun da kendi uzun süreli mücadelelerinin sonucu olduğunu belirten Zagros, “Kürtlerin böyle bir görevi üstlenmesinin nedeni ise verdiği mücadele egemenler ve devlet için değildir. Demokratik ve özgür bir yaşam içindir. Halkın kendi kendini idare edebilmesi her şeyden önce Önder Apo’nun paradigması doğrultusunda bir örgütlenmeyi gerekli kılıyor. Kürtlerde bunu esas alıyor. Bundan dolayı da Kürt halkı Rojava’da yaşayan bütün halklara öncülük edebilecek bir konumdadır. Rojava’daki halkın bugün bu düzeyde olmasında belirleyici etken, Önder Apo’nun yirmi yıllık emeğidir. Kürt halkının Rojava’daki en büyük silahı örgütlülüğüdür” şeklinde konuştu.

ROJAVA DEVRİMİ ÖNDERLİK DEVRİMİDİR

Zagros Kürtlerin bugün kendi sistemlerini oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi: “12 Mart serhıldanıyla direniş kültüründe yeni bir hamle gelişti. Bu da bugün Kürtlerin kendi sistemlerini yaratmasında önemli bir etkide bulundu. Öncüsüz ve ideolojisiz gelişen bir mücadelede başarı beklenemez. Direniş için en başta bilinç ve zihniyet gereklidir. Rojava  halkımızda Önder Apo’nun yirmi yıllık emeğiyle  bu zihniyeti kazanmıştı. Rojava’da başlayan devrim PKK hareketinin öncülüğünde ve Önder Apo’nun öncülüğünde ve devrim şehitlerinin emeğiyle, Kürdistan devriminin gerillalarıyla bir güç oluşturdu.

PYD, TEV-DEM, Yêkîtiya Star, Gençlik Hareketi ve diğer Kürt partilerinin Rojava’da yaşananları sadece Kürt halkı ekseninde görmüyor. Bundan dolayı bütün halkların ortak bir mücadeleyi esas almaları gerekir. Bugün en doğru çözüm demokratik bir sistemdir. Suriye’deki diğer halkları da kendi sistemlerine dahil ederek aynı çatı altında çözmelidirler. Sadece Kürtlerin özgürlüğüyle bugün Suriye de yaşanılan sorun çözülemez.

Devrim 12 Martta başladı. Qamışlo Serhıldanında yaşanılan şahadetlere ve direnişlere Suriye ve Rojava halkının sahip çıkması gerekiyor. Nasıl sahip çıkacaklar? Tabiî ki ulusal birliklerini oluşturarak. Demokratik sistemle, eşitlikle, adaletle bunu yapabilirler. Sistemlerini oluşturdukça kendilerini koruyabilirler. Güçlerini birleştirdikçe diğer saldırılara karşı koyabilirler. Rojava Kürdistan’ında elde edilenlere karşı hem içte hem de dışarıdan farklı yöntemlerle müdahaleler gelişiyor. Buna karşı daha duyarlı yaklaşmaları gerekiyor. Kürt Özgürlük hareketi olarak çağrımız budur. Onlara karşı kendimizi sorumlu görüyoruz.”