Hak ve özgürlük isteyen ‘O’laðan Şüpheliler’

Hak ve özgürlük isteyen ‘O’laðan Şüpheliler’

Çaðdaş Hukukçular Derneði (ÇHD) Ankara Şubesi, “yakalanma potansiyeli bulunan ya da ‘olaðan şüpheli’ olanların” bilinçlenmesine yönelik eðitim çalışması konularını içeren materyalleri kitaplaştırdı. Gözaltı ve cezaevi süreçlerinde kişilerin temel haklarının hukuk terminolojisiyle teferruatlarıyla anlatıldıðı “O’laðan Şüpheliler”, Türkiye’de hak ve özgürlük talep eden herkesin potansiyel “şüpheli” olması gerçekliðinden hareketle temin etmesi gereken bir başucu kitabı.

Adalet, eşitlik, demokrasi, hak ve özgürlük istiyorsan, yani kısacası muhalifsen o halde şüphelisin bu ülkede. Şüpheli olmanın bedeli de gözaltı, dayak, işkence, taciz, tutsaklık, işsizlik diye uzayıp gidiyor. Işte bu noktada bunların reva görüldüðü kişilerin haklarını, hukuklarını iyi bilmesi daha bir elzem oluyor. Ve bunun için de ÇHD Ankara Şubesi, her an potansiyel yakalanma riski bulunanlara ilişkin “O’laðan Şüpheliler / Yakalanma Sırası Size Geldiðinde” adıyla bir kitap yayımladı.

ÇHD Ankara Şubesi’nin geçmişte talep edenlere sunduðu eðitim konularından oluşan kitap, gözaltına alınma evresinden cezaevine kadar geçen süre içinde kişilerin bilinçlenmesi, bilgi sahibi olmasına dönük genel ve detaylı anlatımları içeriyor. Kitapta yer alanlar ceza hukuku alanında çalışan avukatların yer aldıðı bir ekip tarafından hazırlandı.

“ÝInsan haklarını öðretmek için mücadele eden ve öðrendiklerini savunmaktan çekinmeyen herkese” ithaf edilen kitap, “Yakalama, Gözaltı, Diðer Soruşturma Ýşlemleri, Arama ve Elkoyma, Gözaltının Sonlanması, Cezaevine Giriş, Kahabatler ve Ýdari Yaptırım Türleri, Kanuna Aykırı Işlemler Nedeniyle Tazminat Talebi ile 2911 Sayılı Yasa ve Ýhlallerin Bir ‘Dilekçe’ ile Tarifi” olmak üzere 9 bölümden oluşuyor. Kitabın sunuş kısmında çalışma şu şekilde özetleniyor: “ÇHD’li avukatların bu çalışması, on yıllar boyunca on binlerce müvekkilinin, sık sık da kendilerinin maruz kaldıkları hak ihlallerini karşılaştırmalı özetinden damıtılmış hikayeler toplamı aslında…”

NELER ÝŞKENCE?

Kitapta gözaltına alınan kişilere uygulanacak muamele, kimlere kelepçe takılamayacaðı, kimlik taşımamanın cezası, gözaltındayken kişinin hakları, nasıl itiraz edileceði, ifade işlemleri, arama ve el koyma işlemleri, gözaltına alınan çocuklar için yasal düzenlemeler, avukat hakkına varana kadar bir dizi uygulamaya dönük aydınlatıcı açıklamalar yer alıyor. Ayrıca gözaltına alınan kişilere “vurmak, itmek, tükürmek, hakaret etmek, üstüne su dökmek, saçını çekmek, tehdit etmek, cinsel veya sosyal açıdan taciz etmek, gerekmediði halde sürekli dokunmak, belli bir pozisyonda durmaya zorlamak, tuvalete çıkarmamak, ayakta bekletmek, uyutmamak, su/yemek vermemek, yüksek ışıða ve sese maruz bırakmak, çok sıcak, çok soðuk mekanda durmaya zorlamak ve soðuktan korunmamak için gerekli eşyayı temin etmemek” işkence olarak tanımlanıyor.

Arama ve el koyma işlemleri sırasında kişilerin takip edemeyeceði durumlarda ise herhangi bir belgeye imza atılmaması gerektiðine de yer verilen kitapta, gözaltı sürecinin ardından eðer tutuklanmışsanız cezaevine girişte bilmeniz gerekenler de anlatılıyor. Kitabın son bölümünde ise 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na ilişkin bilgilendirmeler de yer alıyor.

ÜLKENÝN 'OLAÐAN ŞÜPHELÝLERÝ'

Kitabın yayımlanması çalışmasında yer alan ÇHD'li Avukat Fatma Karlikçioðlu, özerk üniversite talebini dile getiren öðrenciler, demokratik taleplerini dile getiren Kürtler, sosyal ve ekonomik hakları için mücadele eden sendika üyeleri, güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan işçiler, maruz kaldıðı işkenceye sessiz kalmak istemeyen poliszedeler, şiddet maðduru bir kadın ya da cezaevlerinde tecride mahkum edilmek istenen mahpusların bu ülkenin “olaðan” şüphelisi olduðuna dikkat çekti.

Karlikçioðlu, “Devlet, bilhassa düşünce ve ifade özgürlüðü kapsamında deðerlendirilebilecek eylemler açısından, vatandaşların politik kimlikleri ve dile getirdikleri meşru taleplerinden ötürü en ufak bir muhalif görüşü dahi baskılamaya çalıştıkça, ‘tutuklama terörü’nün paranoya olmaktan çıktıðı rahatlıkla söylenebilir. Çalışmaya başlarken herhangi bir korku unsuru yaratmayı deðil, bu kimselerin karşılaşılması muhtemel zorluklar, engeller ve hak gaspları ile hukuken mücadele etmeleri konusunda -bilgi vermekten ziyade- bir tutum oluşturmalarını yahut tutumlarını deðiştirmelerini saðlamayı amaçladık” dedi.

ANLATIMIN ÖTESÝNDE KALICILAŞTIRMAK ÝÇÝN

Eðitim çalışmasının duyurulmasının ardından çok sayıda kurum ve kişiden talep aldıklarını kaydeden Karlikçioðlu, şunları ifade etti: “Şubelerimiz aracılıðıyla farklı illerdeki sendikalara, öðrenci derneklerine, siyasal yapılara, meslek odalarına ulaştık. Her talebi karşılamaya özen göstersek de herkese ulaşılamayacaðı düşüncesi ve talepçilerin eðitim sonrası ‘peki biz bunları nasıl aklımızda tutacaðız!’ serzenişinden yola çıkarak el kitabı hazırlamaya karar verdik. Kitap, kolluk ile karşılaşma anından başlayıp, yakalama, gözaltı, ifade alma, kişinin üst araması, ev veya işyeri araması, eşyalara el konulması, iletişimin denetlenmesi, savcı ve hakim huzuruna çıkarılma, tutuklanma ve cezaevine giriş süreçlerinin tamamını içeriyor.”

16 Haziran’da Epos Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini alan kitapta dilekçe ve tutanak örneklerine de yer veriliyor. Ayrıca konu anlatımlarının desteklendiði Sait Munzur’un çizimlerinden oluşan karikatürlerin de yer aldıðı kitabı Fatma Karlikçioðlu ve Rafet Özen yayıma hazırladı. Bir gün yakalanabilme ihtimaline karşı ön hazırlıða sahip olmak isteyenlerin ise “O’laðan Şüpheliler”i temin etmesinde fayda var.