Halepçe'de yaşamını yitirenler Amed'de anıldı
Halepçe'de yaşamını yitirenler Amed'de anıldı
Halepçe'de yaşamını yitirenler Amed'de anıldı
Halepçe Katliamı 25. Yıl dönümünde Amed’te düzenlenen meşaleli yürüyüşle lanetlenerek katliamda yaşamını yitirenler anıldı. Anma etkinliğinde konuşan BDP Amed İl Eş Başkanı Zümrüt, dünyanın Kürtlere karşı yapılan katliamlara sessiz kaldığını vurgulayarak, Halepçe Katliamının Ortadoğu coğrafyasında yaklaşık 40 milyon Kürdün kimliksizleştirilmesi, statüsüzleştirilmesi politikalarının sonucu olduğuna işaret etti.
DTK, BDP, HDK, DDKD, ÖSP, KADEP, ESP ve EMEP ile çok sayıda sivil toplum örgütünün de aralarında bulunduğu Halepçe Katliamı Platformu, Halepçe Katliamı'nın 25'inci yıldönümü nedeniyle AZC Plaza önünden Koşuyolu Parkı'na meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi.
16 Mart 1988'de Saddam Hüseyin rejiminin kimyasal silahlarla Güney Kürdistan'ın Halepçe kentinde 5 bin Kürdün katledilmesinin 25. yıldönümü nedeniyle düzenlenen yürüyüşe, BDP Amed Milletvekili Emine Ayna, BDP Amed İl Eş Başkanları Zübeyde Zümrüt ile Mehmet Emin Yılmaz, ESP Amed İl Başkanı Ramazan Karakaya, İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Kurdi-Der Başkanı Selahattin Gültekin'de katıldı.
Üzerinde, Roboski'de TSK'ye ait F-16 uçakları ile katledilen 34 Kürdün isimlerinin yazdığı ve Halepçe katliamının fotoğraflarının olduğu kefenler giyilen eylemde, Halepçe katliamının fotoğrafları ile "Em Halepçe ji bîrnakîn" yazılı dövizler taşındı. AZC Plaza önünden "Bir Halepçe daha olmayacak" yazılı pankartın arkasından meşalelerle Koşuyolu'na yürüyen yüzlerce kişi sık sık "Tekoşin berxwedan rimaye ya şehidan", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Şehit namırın", "Dün Halepçe bugün Roboskî" sloganları attı.
Koşuyolu'nda katliamda yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından tanıklarının anlatımıyla Halepçe katliamı konulu belgesel gösterimi yapıldı. İnsan Hakları Anıtı önünde mumlarla Halepçe yazıldı. Sinevizyon gösterimi sırasında bir çok kişinin gözyaşı döktüğü anma etkinliğinde BDP Amed İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt Kürtçe, Halepçe Katliamı Platformu adına Necati Pirinççioğlu ise Türkçe açıklamada bulundu.
Sözlerine Halepçe ve Roboski katliamını lanetleyerek başlayan BDP Amed İl Eş Başkanı Zümrüt, 25 yıl önce Irak’taki Saddam rejimi tarafından Doğu Kürdistan’ın Serdeşt kentinin kimyasal silahlarla bombalandığını ve bu bombardıman sonucu 5 bin Kürdün yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Dünyanın Kürtlere karşı yapılan katliamlara sessiz kaldığını vurgulayan Zümrüt, Halepçe Katliamının Ortadoğu coğrafyasında yaklaşık 40 milyon Kürdün kimliksizleştirilmesi, statüsüzleştirilmesi politikalarının sonucu olduğuna işaret etti.
Kürt halkının haklı mücadelesinin önüne bir set örülmek istendiğini ifade eden Zümrüt bu seti örmek isteyenlere, "Kürt halklarına yönelik inkar ve imha siyasetinden vazgeçin. Yoksa tarih sizi asla affetmeyecektir. Demokratik çözüme ilişkin Sayın Öcalan ile yapılan diyalog ve görüşmelerin gerçekleştiği bu dönemde onurlu bir barışın tesis edilmesi olmazsa olmaz koşulumuzdur. Onurlu bir barışa ulaşmanın yolu elbette geçmişle hesaplaşmaktan geçiyor. Halepçe'nin, Qamişlo'nun, Roboskî'nin hesabı verilmelidir. Tarih önünde hesap vermeden onurlu bir barıştan söz etmek mümkün olmayacaktır. Tüm dünya önünde Halepçe'den dolayı özür dilenmeli ve Halepçe katliamı bir soykırım olarak kabul edilmelidir" diye seslendi.
'İNSANLIK TARİHİ 16 MART'TA EN VAHŞİ KATLİAMA TANIKLIK ETTİ'
İnsanlık tarihinin 16 Mart 1988'de en vahşi bir katliama daha tanıklık ettiğini söyleyerek sözlerine başlayan Necati Pirinççioğlu, dünyanın Halepçe katliamına sessiz kalmasının ise acılarını daha da derinleştirdiğini ifade etti. Aynı zamanda 16 Mart 1978 tarihinde Türkiye Devrimci Hareketine yönelik İstanbul Beyazıt Üniversitesi'nde gerçekleştirilen katliam sonucu 7 devrimcinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Pirinççioğlu, "Buradan anlaşılan Türkiye ve Kürdistan'daki hareketi baltalamak ve yok etmektir. Ancak tarih bir kez daha haklı ve meşru mücadelenin katliamlarla yok edilemeyeceğini ortaya koymuştur" diye konuştu.
"Halepçe'de dedesinin kucağında kundaktayken kimyasal gazdan zehirlenip yere düşmüş bebeğin, üs üste yığılmış cesetlerin görüntüsü yıllarca kazında hafızalarımıza" diyen Pirinççioğlu, Halepçe katliamının bilançosunu da hatırlattı.
İnsanlık tarihine utanç olarak geçen Halepçe katliamı ve benzer katliamların yaşanmaması için halkları toplumsal dinamik oluşturmaya çağıran Pirinççioğlu, bu temelde Birleşmiş Milletlere ise şöyle çağrıda bulundu: "Halepçe'de Kürtlere yönelik yapılan jenosistliktir. Halepçe jenosistliği tanımalıdır. Hükümet parlementoları bu jenosistliği tanıyarak lanetlemelidir."
Halepçe katliamını kınayan Pirinççioğlu, "Halepçe'yi unutmadık, unutturmayacağız. Bu acı bizimle yaşayacak ve bir Halepçe daha asla olmayacak" diyerek sözlerini tamamladı.