Halk Cephesi, tutsak alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatların 24 ve 26 Aralık tarihleri arasında Silivri’de görülecek ilk duruşmaları öncesi Galatasaray Meydanında açıklama yaptı. “Halkın avukatları susturulamaz” sloganı eşliğinde simgesel olarak avukat cüppeleri giyen Halk Cephesi üyeleri, “Onlar devrimcilerin, sosyalistlerin, emekçilerin, öğrencilerin, özgür basının, memurların ve tüm ezilen halkların avukatı oldukları için hedef seçildiler” diye hatırlattılar. Tüm halkı devrimci avukatların duruşmasına çağıran Halk Cephesi, “Gelin faşizmin oyununu bozalım” dediler.

Tutuklu bulunan ÇHD avukatları Ebru Timtik, Taylan Tanay, Selçuk Kozağaçlı, Betül Vangölü Kozağaçlı, Naciye Demir, Barkın Timtik, Güçlü Sevimli, Günay Dağ, Şükriye Erdem‘in maket halindeki resimlerinin yer aldığı eylemde, “Halkın avukatları susturulamaz”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz” sloganları atıldı. Açıklamayı Halk Cephesi adına Meral Yıldırım Gökoğlu okudu.

ÇAMUR AT İZİ KALSIN!

Gökoğlu, 18 Ocak 2013’de gecenin bir saatinde İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı bir çok demokratik kuruma baskı düzenlenerek Halkın Hukuk Bürosu ,Çağdaş Hukukçular Derneği, İdil Kültür Merkezi, Gençlik Federasyonu ve Yürüyüş dergisini talan edildiğini ve avukatlar, dernek çalışanları, sanatçıları, devrimcileri hukuksuzca gözaltına alındığını hatırlattı. AKP hükümeti ve polisinin avukatların bu şekilde hukuksuzca gözaltına almalarına kılıf bulabilmek için medya aracıyla yalanlar uydurduğunu vurgulayan Gökoğlu, “11 çelik kapı, kozmik oda bulduk dediler. Avukatları ajanlık faaliyetleri yapmakla suçladılar, örgütün avukatları olduklarını söyleyerek halkı kandırmaya halkın avukatlarını tutuklamaya meşrulaştırmaya çalıştılar. Ne savcılık ne de sorgu hakimliğinde bu iddialar sorulmazken aylar sonra hazırlanan iddianamede de bu iddiaların hiç birine değinilmemiştir ” diye konuştu. 

AKP iktidarının kendi pisliğini örtmek, ABD işbirlikçiliğini gizlemek, Suriye’de akıttığı kanı halktan saklamak için halkın avukatlarını hedef alındığını altını çizen Gökoğlu, devrimci avukatların bu pislikleri teker teker açığa çıkarttıkları için tutuklandığını vurguladı. 

ONLAR EZİLENLERİN AVUKATLARI OLDUKLARI İÇİN HEDEF OLDULAR !

Onlar devrimcilerin, sosyalistlerin, emekçilerin, öğrencilerin, memurların, sendikacıların, özgür basının ve tüm ezilen halkların avukatıdırlar” diyen Gökoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Engin Çeber’in, Ferhat Gerçek’in, Güler Zere’nin, Festus Okey’in, 19 Aralık ‘ta katledilen tutsakların, gecekondusu başına yıkılanların, kentsel dönüşüm yalanı adı altında barınma hakkı gasp edilenin, parasız eğitim isteyenlerin, HES’le, köprüyle, yola doğası talan edilip yaşam alanları yok edilenlerin, köyleri yakılanların, zorla göç ettirilenlerin hakkını arayıp sokağa çıkarken tutuklananların avukatlarıdır onlar. Füze kalkanlarına karşı oldukları için, Roboski’de katledilenlerin yanında oldukları için, işkence görenlerin, infazlarda, katliamlarda katledilenlerin ailelerinin yanında oldukları için, hak ve özgürlük mücadelesinin içinde yer aldıkları ve avukatlık mesleğini bunun bir parçası olarak gördükleri için, AKP iktidarının halka karşı uyguladığı baskı ve zulüm politikasına karşı halkın ezilenlerin, yoksul bırakılanların yanında yer aldıkları ve hepsinin avukatlığını yaptıkları için tutuklandılar”.

ŞİMDİ SAVUNMA SIRASI BİZDE !

“Şimdi savunma sırası bizde” diyen Gökoğlu, faşizmin devrimci avukatları yargılama oyunu oynadığını, şimdi ise bu oyunu bozmanın zamanı geldiğini vurguladı. Avukatları F Tipi tecrit hücrelerinde çekip alacaklarını dile getiren Gökoğlu, “Halk, hukuk, adalet ne demek ? Nasıl savunulur tüm Türkiye’ye gösteren bu avukatlarımızın yanında olacağız.Bu yargılama oyunun bozmak için tüm halkımızı 24-25-26 Aralık günlerinde Silivri’de görülecek duruşmalara katılmaya çağırıyoruz” dedi.