Onlarca örgüt tarafından düzenlenen ve on binlerce kişinin katılacağı beklenen yürüyüşün amacı, bugün gerçekleştirilen basın konferansında tanıtıldı.

Tertip komitesi adına basın konferansında konuşan Werner Rätz (Attac), Emily Laquer (Interventionistische Linke), Yavuz Fersoğlu (NAV-DEM) ve Sedat Kaya (DİDF) ve 8 Temmuz 2017 tarihindeki yürüyüş için polise izin başvurusunda bulunan Sol Parti Milletvekili Jan von Aken, ‘G20 – not welcome’ sloganıyla 10.000 kişilik bir polis ve istihbarat ordusunun etrafını sarıp koruyacağı zirvede, dünyanın en zengin ve güçlü 20 devletinin hükümet başkanları protesto edeceklerini belirttiler. Aralarında bulunan Erdoğan, Trump ve Putin gibi despot ve demagogların dünya siyasetini en kötü şekilde temsil ettikleri belirtilen basın konferansında, NAV-DEM sözcüsü Yavuz Fersoğlu, Kürt halkının G20 devletleri tarafından uygulanan böl ve yönet politikasının sonuçları en net biçimde yaşadıklarına dikkat çekerek, Kürtler olarak faşist DAİŞ destekçisi Erdoğan rejiminin uygulamalarına seyirci kalınmasını kabul etmeyeceklerini söyledi. Rojava’da öz yönetimi yapılarının inşa etmesi başka bir dünyanın mümkün olduğunu ispatladığını ifade eden Fersoğlu, yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.

G20 zirvesinin Hamburg’un merkezinde bulunan fuar alanlarında ve belediye binasında gerçekleştirilecek. YJK/YXK’nin de içinde bulunduğu platformun ortak açıklamada şunlar ifade edildi:

“Geniş kapsamlı ve çok kademeli yol kapatmaları, kimlik kontrolleri, boşaltılmış konutlar gibi yoğun güvenlik önlemleriyle semt sakinlerinin bu güç gösterisi karşısında boyun eğmesi ve hayat dolu bir şehrin ölü bir kulise çevrilmesi isteniyor. Sahnelenmek istenen aslında küresel kapitalizmin siyasi elitlerinin her şeyi kontrolleri altında tuttuğu yanılgısıdır, yani insanlara güvenlik, huzur, geçim ve gerçek bir gelecek tahayyülü sağlayabilecek yetkinlikte oldukları yanılgısı. Ama tam da tersi gözlerimizin önünde cereyan etmekte: Hükmünü süren dünya düzeni vahşi sosyal eşitsizlik, sistemik cinsiyetçilik ve ırkçılık, ökolojik yıkım ve yayılan savaşlarla her gün giderek tırmanan dünya çapında bir düzensizlik. Milyonlarca insan iltica yollarında, milyarlarcası sırf hayatta kalmak için mücadele etmekte ve Almanya da dahil tüm dünyada giderek daha fazla insan sosyal güvencesizleştirmeden muzdarip. Buna karşılık küçük bir küresel üst sınıf durmadan daha da zenginleşmekte.

İşte bu dünya düzensizliğinin siyasi temsilcileri Hamburg’a gelmek istiyorlar: Türkiye’den Erdoğan, Rusya’dan Putin, Brezilya’dan darbeci Temer ve eğer şansımız yaver gitmezse bir de Donald Trump. Çin veya Hindistan hükümetlerinin yöneticileri için de söyleyecek güzel bir şey bulmak mümkün değil. Peki ya Batı Avrupa’nın o çok demokrat hükümetleri? İşte bunlardır duvarlar ve çitler ören ve göç yollarındaki insanların boğulmalarına soğukkanlılıkla müsaade eden. Biz onlara Hamburg’da istenmediklerini göstereceğiz!”

Platformda büyük yürüyüşün dışında G20 zirvesi karşıtı bir zirvenin düzenlenmesi ve toplantı yerinin etrafında gerçekleştirilebilecek itaatsizlik eylemleri gibi fikirler tartışılmakta. 3-4 Aralık’ta Hamburg’da bu fikirleri netleştirmek amacıyla bir konferans düzenlenecek. Öte yandan Kürtler, 8 Aralık tarihinde güvenlik önlemleri açısından G20 zirvesinin bir provası olacağı AGİT toplantısına katılacak olan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yu protesto etmeye hazırlanıyor. NAV-DEM sözcüsü Yavuz Fersoğlu, 8 Aralık tarihinde bir yürüyüşün gerçekleştirileceğini duyurdu.