Harmandalı çöplüğü 'Çöpten Bir Hayat' ile anlatıldı
Harmandalı çöplüğü 'Çöpten Bir Hayat' ile anlatıldı
Harmandalı çöplüğü 'Çöpten Bir Hayat' ile anlatıldı
İzmir’in Çiğli ilçesine bağlı Harmanladı Mahallesi’ndeki “Katı Atık Çöp Depolama Sahası” 23 yıldır halkın yaşam alanını işgal ediyor. Her hangi bir katı atık ayrıştırma sisteminin bulunmadığı sahada, çöpler toprağa gömülerek yok edilmek isteniyor. Bu durumdan 950 bin metrekarelik bir alanda metrelerce yükseklikte patlamaya hazır bir çöp dağı oluşmuş durumda. Mahalle sakinlerinin oluşturduğu Harmandalı Kültür Sanat Derneği üyeleri yaşanan bu sorunu “Çöpten bir hayat” isimli belgeselle anlattı.
FARKINDALIK YARATMAYI AMAÇLADILAR
"Çöpten Bir Hayat" belgeselinin yönetmeni Serdar Narin, İzmir'in bütün çöplerinin bu alanda toplandığını söyledi. Bu durumu değiştirmek için böyle bir filmi çekmeye karar verdiklerini söyleyen Narin, “Çöp kokusu bizim mahallelerin dışındaki çevre mahallerde de hissediliyor. Mahallede inanılmaz derece de sinek var. Bunlar da otomatik olarak hastalık taşıyor. Burada bu çöplüğün hangi sağlık sorunlarına yol açacağı hiç düşünülmedi ve araştırılmadı. Mahallede doğduğundan bu yana solunum yolu sıkıntısı çeken çocuklar var. Sürekli çöp kamyonlarının yarattığı trafik yoğunluğu ölümlü kazalara yol açtı” diye konuştu.
Ümraniye’deki çöp patlamasını hatırlatan Narin şunları söyledi: “Çöpün patlama riski var. Çünkü çöp sınırını aşmış. Artık çöp dağı oluşmuş, buradaki çöp suyu aşağıdaki zemini kaygan bir hale getirmiş ve her geçen gün çöp aşağı mahalleye doğru kayıyor ve bunun analizleri belediyede var."
Yetkililerin durumdan haberdar olduğunu da söyleyen Narin "Katı atık tesisi kurulurken gaz çıkış boruları kurgulanmadığı için gazın çıkışı sağlıklı bir şekilde olmuyor, depolanan çöpün üstü toprakla kapatılıp yeni bir depolama alanı öbek öbek açılıyor ve gittikçe genişliyor” diyen Narin, bölgede ciddi bir metan gazı birikimi olduğunu hatırlattı.
İl Çevre Müdürlüğü’nün 2006 yılında hazırladığı raporda ciddi metan gazı biriktiği ve her an patlama olacağının yazıldığını da kaydeden Narin, sık sık patlamalar ve yangınlar görüldüğünü de ifade etti.
‘İZMİR’İ DUYARLI KILMAYA ÇALIŞTIK’
Görsel olanın her zaman daha etkili olduğunu belirten Narin, "Eylemi yalnızca bir kitle görebilir, imza topladığınız da sadece imza topladığınız alanlara etki edersiniz. İnternetin sık kullanılması ve bu şekilde manipülasyonların çok rahat yapılması sayesin de biz var olan sorunu bir belgesel oluşturarak, özelikle İzmir’de yaşayan halklara anlatmaya çalıştık. Belgesel de çöpün çevreye verdiği zararları, hastalıktan etkilenen insanların feryadını yansıtmaya çalıştık. Bununla da kalmadık var olan sorunun bilimsel açıklamasını da konuyla ilgili kurumlardan görüntü alıp ekledik. Bunun ışığında ilerledik. Biz bu belgeseli oluştururken matematiksel bir yaklaşımdan ziyade duygusal bir yönü öne çıkarmaya çalıştık” diye konuştu.
Belgesel hazırlık ve çekim sürecinin 1 yılı aldığını da söyleyen Serdar Narin şunları belirtti: “Çekimlerimizi engellemek isteyenler, önümüzü kesip tehdit edenler de oldu, ama yapabileceğimize inandık ekipmanımızın yetersizliğine rağmen böyle bir şeyi ortaya çıkardık.”
BAŞKA MAHALLEYE TAŞIMA ÇARE DEĞİL
Çöplüğün Harmandalı Mahallesi’nden kaldırılıp başka bir yere götürülmesini istemediklerini de söyleyen Narin, “Bütün modern şehirlerde tesisler kurularak bu sorun halledilmiş. Bizim halen katı atık tesisiyle baş başa kalmamız özellikle İzmir için çok utanç verici bir şey. Biz var olan çöpün uygun olan bir alana yeterli bir tesis kurularak bertaraf edilmesini istiyoruz. Çünkü kurulan bu tesislerde çöpler ayrıştırılarak enerji elde ediliyor. Belki bugün bu katı atık depolamasın da elli kişi çalışıyorsa bu tesis yapılırsa binlerce insan çalışacak” diye konuştu.