İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği F Oturumu’nun 555’incisini şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutsak 74 yaşındaki Sadi Özdemir’in durumuna dikkat çekildi. “Hasta mahpus Sadi Özdemir serbest bırakılsın” ve “Tedavi haktır engellenemez” pankartlarının açıldığı eylemde, sık sık, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganı atıldı.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’ndan Mehmet Acettin, her geçen gün farklı tiplerde tecridi ağırlaştıran cezaevlerinin inşa edildiğini söyledi.
Acettin, “Sağlığa erişimi konusunda sorunların halen aşılamamış olması, hasta mahpusların sağlığa erişimi ve yaşam haklarına yönelik tehditlerin ve mahpus ölümlerinin giderek artması ile etkisini devam ettirmektedir” dedi.

Acettin, ağır hasta tutsak Sadi Özdemir’in kalp yetmezliği rahatsızlığı olduğunu, yüzde 98 engelli raporu bulunduğunu ve buna rağmen tahliye edilmeyerek gönderildiği cezaevinde 4 kez kalp krizi geçirdiğini aktardı. Özdemir’e tutuklanmadan önce de geçirdiği kalp krizi nedeniyle ameliyat olarak kalp pili takıldığını belirten Acettin, “Takılan kalp pili ve uyarıcı aparatın işlevi, kalp durduğunda veya kalbin atım düzeni bozulduğunda devreye girerek kalbin yeniden çalışmasını sağlamak olup, bu hassas aletlerin sürekli voltaj ölçümlerinin yapılması ve takibi gerekmektedir. Çünkü bu aletin bozulması ve devreden çıkması demek hastanın ölmesi demektir” ifadelerini kulandı.
Özdemir’in hekim olan kardeşi Şadi Özdemir de şöyle konuştu: “Tutuklanması için hiçbir neden yok. Eğer yöneltilen bir suç varsa bu suçun delillerini ortadan kaldırabilecek bir durumda değildir. 5 aydır gözaltında daha iddianame bile hazırlanmadı. Hangi suçla suçlandığını dahi bilmiyor. Biz hukuk devleti istiyoruz. Bu bir hukuki durum değildir. İddianame ve suçlamayı bilmeyen insanlar kendilerine yöneltilen suçlamayı nasıl bilebilirler?”

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği eylemin 427’nci haftasında, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. “Tedavi haktır, engellenemez", "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” yazılı pankartın açıldığı eylemde, İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Sevil Turgut, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Özge Özbek’in durumuna dikkat çekti.
Özbek’in üniversite öğrencisiyken hakkında açılan dava sonucunda 6 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini söyleyen Turgut, şunları söyledi:
“Tutuklanmadan önce de Diyarbakır Valiliği’ne memur olarak atanıp sosyal hizmetler uzmanı olarak çalışmaktaydı. Beyninde tümör olması sebebiyle 27 Ekim 2020 tarihinde İstanbul Acıbadem Hastanesi’nde açık beyin ameliyatı geçirmiş, hakkında yakalama kararı olması nedeniyle ameliyatının hemen ardından hastanede tutuklanmış ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna götürülmüştür. Durumunun ağır ve yeni ameliyat olması nedeniyle yapılan başvurular sonucunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 3 ay infaz erteleme kararı verilmiştir. 3 ay bittikten sonra infaz erteleme kararı yeniden uzatılmamış ve tekrar tutuklanarak Kocaeli Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürülmüştür. Sağlık Bakanlığı Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24 Aralık 2021 tarihli Sağlık Kurulu’nun ‘Hapishane şartlarında kalması uygun değildir’ raporuna rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından bu rapor kabul edilmemiş ve ‘Hapishanede kalabilir’ raporu verilerek, sağlık hakkı ihlal edilmiştir.
Geçirmiş olduğu ameliyatın ağırlığı ve riski de dikkat alındığında ayrıca hijyen bir ortamda bulunması gerekmektedir. Beyninde birden fazla tümör bulunmakta ve tedavisi de devam etmekte,  ayrıca sonraki süreçlerde de tekrar ameliyat edilmesi gerekmektedir. Tüm bu durumlar raporlarında da yer almaktadır. Ayrıca epilepsi tanısı da konulmuştur."
Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuru yapıldığını ancak “cezaevinde kalabilir” raporu verildiğini aktaran Turgut, şöyle devam etti:
“Oysa Özge Özbek, cezaevinde sürekli şiddetli baş ağrıları çekmekte, denge kaybı yaşamakta ve tümörlerin duyu organlarına baskı yaptığından kaynaklı işitme kaybı problemleri yaşadığını ifade etmiştir. Hastane MR raporlarında beyninde birden fazla tümör bulunduğu için sürekli kontrol altında olması gerektiği ameliyatını gerçekleştiren doktoru tarafından ailesine söylenmiştir. Ancak ne yazık ki sağlıklı bir kontrol ve tedavi gerçekleştirilemiyor. Tedavisi de rutin bir hastane kontrolünden öteye geçemiyor. Daha önce Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 24 Aralık 2021 tarihinde heyet raporunda, ‘cezaevinde kalamaz’ kararı verilmiş ve bu raporun 2 yıl geçerlilik süreci bulunmaktadır.
Yaşam hakkının korunması için bir an önce infazının ertelenmesini ve tedavisine ailesinin yanında devam etmesini talep ediyoruz.”

İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasının 263'üncüsünü Konak eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Eyleme sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Bu hafta Manisa T Tipi Cezaevi'nde tutulan Mesut Hayri Bökü’nün durumuna dikkat çekildi.
İHD İzmir Şube Sekreteri Ali Aydın, Bökü’nün Halkların Demokratik Partisi (HDP) Turgutlu İl Eşbaşkanıyken, siyasal çalışmaları nedeniyle 14 Şubat 2022’de evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak, 21 Şubat'ta tutuklandığını anımsattı. Yargılama sonucunda Bökü'nün "Örgüte üyeliği" gerekçesi ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildiğini söyleyen Aydın, kararla birlikte tutukluluk halinin devam ettiğine dikkat çekti.
Bökü’nün cezaevine girmeden önce böbrek, kasık fıtığı, bel fıtığı, iki gözünden ameliyat olduğuna dikkat çeken Aydın, cezaevinde kalp rahatsızlığı geçirdiğini ifade etti. Aydın, “Şu anda şeker, prostat büyümesi, dizlerinden kaynaklı yürüme zorluğu, karaciğer yağlanması ve büyümesi rahatsızlıkları bulunmaktadır. Beslenmesine dikkat edilmediği zaman bağırsak floralarında sorunlar yaşamaktadır. Ayrıca en son yapılan tahlillerde kolesterolü sınırda çıkmaktadır. Bu rahatsızlıklar için ilaç kullanmaktadır. Ama mesut Hayri Bökü’nün yaşı, hapishanenin ortamı, beslenmedeki yetersizlikler dikkate alındığında hastalıklarının derinleşmemesi ve bazı rahatsızlıklarının tekrar etmemesi için, hukuksal sürecin devam ettiği bu zaman diliminde, serbest bırakılması gerekmektedir” diye konuştu.