‘Hayata borçla başlıyoruz’

KYK kredilerinin geri ödemeleri birçok üniversite mezununu zorda bırakıyor. AKP faizi ortadan kaldıracak bir formül geliştirmiyor. Öğrenciler ve mezunlar ise parasız eğitim taleplerini dile getiriyor.

Üniversite öğrencilerinin almış olduğu Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından verilen kredilerin geri ödemesi bir süredir gündemde. Yıllık ÜFE faizinin kredilere yansıması geri ödemelerin 100 ile 150 bin arasında bir rakama ulaşmasına sebep oluyor. Bu konu öğrenciler tarafından sanal medyada gündem olunca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gençlere sesleniyorum; faizli KYK borçlarını ödemeyin! Bir sene içinde iktidara geliyoruz; sözünü verdiğim gibi, sizden sadece anapara talep edilecek, o da iş bulduğunuzda” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ise ilk kabine toplantısında duruma çözüm bulacaklarını söyledi.

İktidara yakın medya haberlerine göre, kredi faizleri açısından iki formül üzerinde duruluyor. İlk formül kredilere yansıtılacak ÜFE’nin sabitlenmesi. İkincisi ise uygulanan ÜFE’nin kredilere direkt olarak yansıtılması yerine ÜFE üzerinden bir yüzde alınması. Tıpkı yüzde 25’lik kira zammı uygulaması gibi. Bu formüllerin hiçbirinde faizin olmaması gibi bir seçenek yok. Ama Erdoğan konuşmasında ‘faize en çok biz karşıyız’ demişti.

MESELE ÖĞRENCİYE GERİ ÖDEMELİ KREDİ VERMEK

Peki, öğrenciler ne diyor, ne istiyor?

ANF’ye konuşan ve adını vermek istemeyen, geçen yıl mezun olan bir genç ilk olarak bursların öğrencilere verilmesi konusunda da haksız bir süreç işletildiğini ifade ediyor: “Biz ailecek bana burs çıkar diye düşünmüştük. Çünkü üstümüze kayıtlı hiçbir şey yok ama çıkmadı ve kredi aldım. Tabii istisnalar var ama evi, arabası olan arkadaşlarımıza burs çıkabiliyor ama üzerine kayıtlı bir şey bile olmayana burs yok. Tabii elbette o insanlara da burs çıksın, mesele o değil. Mesele öğrencinin kendisine kredi veriyor olmak. Ben kredi almaya başladığımda 400 lira alıyorduk biz. Ben bir de 1 sene yurt dışında okumuştum. O yüzden üç yıl kredi aldım ama şimdi benden 20 bin lira ödememi istiyorlar, 100 bin lira ödemiyor oluşumun tek nedeni, 2015 girişli olmam. Ama 20 bin lira ödeyecek gücüm de yok.”

PARASIZ EĞİTİM HAKTIR

Yeni bir mezun olarak 20 bin lirayı da karşılamakta zorlanacağını söyleyen genç, sadece iktidarın söyleminin değil ana muhalefetin de söyleminin bir çare olmadığını vurguluyor: “Geri ödeme tartışmasında iktidarın söylediği şeyin tam karşısında duruyorken muhalefet bloğunun da dediği şeyin tam karşısındayım. Faizlerini sileceğiz, siz olduğu kadarını ödeyeceksiniz demek ülkeyi sosyal demokrasiyle yöneteceğini iddia eden bir muhalefet için yerinde bir söylem mi? Parasız, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim bir haktır.

Yoksulluk sınırının 20 lira, işsizliğin had safhada olduğu bir dönemde mezun olan bir genç olarak zaten hayata borçla başlıyoruz.”

GENÇLER BASKI HİSSEDİYOR

Talebinin parasız, demokratik, bilimsel ve anadilde eğitim olduğunu ifade eden genç şunları anlatıyor: “Benim talebim kredi değil. Üniversitede okuyan her öğrenciye burs olarak geri ödemesiz bir şekilde yardım verilmeli. Faiz tartışmasına bile girmiyorum. Bunun faizlerini silmek de bir çözüm değil. İş bulamıyoruz her şeyden önce. Hepimiz işçi, emekçi, ailelerin işçi, emekçi çocuklarıyız. Ya stajlarda sömürülüyoruz, ya ucuz emek gücü haline geliyoruz ya da zaten işsiz kalıyoruz. Şu an bile arkadaşınla bir bardak çay içmek için çalışıyorsun sadece. Paramız bunlara yetiyor ancak. Bu borç gençler üzerinde bazen aileden doğru, bazen gencin kendisini baskı altında hissetmesinden kaynaklı intiharlara varan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bunun örnekleri çokça da yansıyor medyaya.

Yeni mezun ve daha bir sene önce de öğrenci olmuş bir genç olarak bulunduğumuz her alanda, çalıştığımız iş yerlerinde, liselerde, üniversitelerde parasız bilimsel, demokratik ve de anadilde eğitim talebi etrafında mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

BİR YIL ARAYLA BİLE FAİZ UÇURUMU

Halen İstanbul Üniversite’sinde okuyan bir öğrenci de KYK kredileri üzerine yaşadıkları mağduriyeti anlatıyor. Yine adını vermeyeceğimiz bu öğrenci, sadece KYK kredileri değil, yemekhane zamlarından barınma sorununa kadar boğuştukları birçok ekonomik sıkıntıyı da sözlerine ekliyor.

İlk olarak faiz oranların nasıl değiştiğine dikkat çekiyor üniversiteli genç: “2017’deki faiz ile 2018’deki faiz oranları bile aynı değil. Bu sebeple aynı miktarı almış olduğum insanlarla bile aynı ücreti geri ödemiyorum. Mesela üniversiteye 2017 girişli olan arkadaşım 20 bin lira aldı. 2018 girişliyim ve ben de 21 bin lira aldım, brüt ücreti öyle görünüyor. Arkadaşın faizli ödeyeceği tutar 35 bin lira civarında. Benim ise 52 bin lira! Aramızda böyle bir faiz uçurumu var. Nereden baksan 21 bin lira. Bir sene sonra üniversiteye girmek bana 21 bin liraya mal oluyor!”

ÖĞRENCİLERİN ÇOK CİDDİ BİR BARINMA SORUNU VAR

Üniversiteli genç, aynı sorunu yemekhane ve yurt ücretlerinde de yaşadıklarını anlatıyor: “İstanbul Üniversitesi'nde yemekhane ücretlerine zam yapıldığı zaman bir anda fahiş bir artış olmuştu. 18 liraya kadar çıkmıştı. Orada da aynı taktiği uyguladılar. Öğrencilerin okulda olmayacağı zamanlar zam yapıyorlar. Çünkü öğrenciler bir araya gelemez. Twitter'dan tepki koymak yeterli olmayacak. Bunu biliyorlar.

Aynı zamanda iki katına çıkan yurt ücretleri var. Yüzde 200 zam gibi bir şey oldu. İnsanların bu zamma tepki göstermesini önleyebilmek için öncesinde toplumu yumuşatmaları lazımdı. O yüzden yurtlar ücretsiz hale getirildi yaz ayında. Çünkü bunun zaten çok çok daha fazlasını okul sürecinde bu öğrencilerden çıkaracaklar. Kredi faizleri bir yana öğrenciler barınamayacak bu fahiş zamlar yüzünden. Zaten barınma sorunken okulunu uzatan öğrencilerin yurtta kalmasını engelliyorlar. Öğrencilerin Türkiye'de çok büyük bir barınma sorunu var. Daha bunu çözemiyorlar. Çözmüyorlar daha doğrusu. Öğrenciler yurt eksikliğinden dolayı cemaatçilerin yurtlarına gidiyor. Dini eğitim almak zorunda kalıyorlar ya da özel yurtlara çok fazla para harcıyorlar.

Var olan yurtların düzenini değiştirip daha kaliteli bir hale getirebilirler ama tam tersi üç kişinin zor sığdığı yurt odalarının baza sistemini kaldırdılar, ranza sistemi getirdiler. Ve öğrenciler küçücük yerde üst üste yaşayacak.”