HBDH: 1 Mayıs'ta öfkemizi örgütleyip alanlara akmalıyız

1 Mayıs'ı kutlayan HBDH, "Açlık ve yoklukla biriken öfkeyi örgütleyip faşizmi alt etmek için alanlara akmalıyız" dedi, iktidar ve patronların hesap vereceğini belirtti.

HBDH Yürütme Kurulu, 1 Mayıs vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Bizler, bugün tarihin özgürlük kavgasını veren ezilen çoğunluk olarak, sınıf düşmanlarına söyleyecek sözümüzü bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Sermayenin bize kestiği hesabı ödemeyeceğiz. Bizler, işçi sınıfının öncülüğünde, halkımızın birleşik devrimin örgütü HBDH olarak bu seneki 1 Mayıs'ı zafere kilitlenmiş bir halk ve örgüt gerçekliğiyle kutlayacağız" denildi.

"Pandemi sürecinde dahi iliklerine kadar sömürülen halkımızın birleşik devrimci gücü olarak çok uluslu şirketlerin, aç gözlü sermayedarların rahat gün yaşamalarına izin vermeyeceğiz" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Krizin faturasını emekçilere kesmek isteyen sermaye temsilcisi iktidarın işçi düşmanlığına karşı, mücadelede daha da güçlenerek ileriye çıkacağız. Meydan okuyoruz! Sırça saraylarında oturup en ağır sömürü altında fabrikalarındaki çalışanları hastalıktan ölene kadar çalıştıran sermaye sahipleri bilsin ki, biz bu düzeni yıkacağız ve yeni düzende sizlere ve o burjuva ideolojinize yer olmayacak" diye kaydedildi.

'KİMSE BU İKTİDARI KURTARAMAYACAK'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Hırsız, dolandırıcı bakanların yolsuzluklarının faturasını biz ödemeyeceğiz. İşçi-emekçi düşmanı patronlar da halkın dolandırılmasına göz yuman iktidarın ortakları-yandaşları da hesap verecek. Krizi derinleştirmekten başka bir şey yapmayan faşist iktidar, dışarıda daha fazla işgal saldırısı ile krizi derinleştirerek halkı bu girdabın içine çekmektedir. Korona virüs salgını ile birlikte ekonomik olarak zorlanan iktidar, krizin mağdurları olarak patronları göstererek, yandaşlarını devlet kasasından destekleyerek daha fazla zenginleştirmektedir.

Hiç kimse, bu iktidarı bu bataklıktan kurtaramayacak. Ülkenin her yanını işkencehaneye çeviren bu hükümet işçi cinayetlerinden kadın ve LGBTİ+ katliamlarına kadar her şeyin sorumlusudur.  Emeğin karşılığı olmayacak ücretleri bile cinsiyetine göre belirlemekte kadınları daha fazla sömürmektedir. Geleceksizleştirilen gençlikten emeği sömürülen işçi sınıfına, inanç mücadelesinden ulusal mücadeleye kadar özgürlük ve adalet arayan herkesin düşmanıdır. Bu iktidar sahipleri, patronların zalimliğini görmezden gelmekte, onları ekonomik olarak desteklemekten geri durmamaktadır.

Pandemi sürecinde işçileri fabrikalara kitleyip son gücüne kadar çalıştırarak acımasızca sömüren fabrika sahiplerini unutmadık. Geçinemediği için intihar eden emekçileri unutmadık. Halkın yoksulluğunu, patronların aşırı zenginliğini asla unutmadık.  Ağır sömürü koşullarına, doğanın ranta açılmasına, üniversitelerin akraba şirketlerine dönmesine karşı işçi grev ve direnişleri, öğrenci ve kadın eylemleri büyüyerek ülkenin dört bir yanına yayılmaktadır. Ülke topraklarından, köprülerden yollara kadar halka ait olan her şeyi uluslararası sermaye güçlerine yok pahasına satan bu iktidar şunu bilecek; bizim olanı ellerinden halkın öfkesi ile geri alacağız!

'BÜYÜYEN ÖFKEYİ ÖRGÜTLEMELİYİZ'

Ortak düşmana karşı daha güçlü mücadelenin zeminini örgütlemek için kitlelerin büyüyen öfkesini örgütlemeliyiz. Kan emici, sömürücü azınlığa karşı HBDH saflarında mücadeleyi büyütmeliyiz. Haklı ve çoğunluk olan bizleriz. Sermaye ve zulüm iktidarını ait olduğu yere gönderecek cüreti kuşanıp cesareti her tarafa yaymalıyız. Kimliğimizi, okullarımızı, fabrika ve tarlalarımızı, yaşamın her alanını özgürleştirmek için meydanları, sokakları mücadele alanına çevirmeliyiz. Faşist iktidarın savaş hayallerinin ucuz iş gücü olmamalıyız. Nasıl ki 6 yıllık mücadele pratiğimiz iktidar ve patronlarına korku saldıysa bundan sonra bu korkuyu daha da büyüteceğiz. Bizler her fabrikada, her okul ve her tarlada varız. Ve emeğimize, onurumuza sahip çıkarak mücadeleyi büyütüyoruz.

Halkımız tava gelmiş demir gibidir. Açlık ve yoklukla biriken öfkeyi örgütleyip faşizmi alt etmek için alanlara akmalı, milis eylemlerini arttırmalıyız. 1 Mayıs'ı düşmanın korkulu rüyasına çevirmeliyiz."