Külter’in Gözaltına alındığına dair tanık beyanlarıyla ortadayken, devlet tarafından hala inkar edilmesine tepki gösteren HDK’liler, Külter’in derhal serbest bırakılmasını istediler.

HDK, 27 Mayıs’ta özel harekatçılar tarafından gözaltına alınan ve o tarihten bu yana haber alınamayan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’in akıbetinin açıklanması için Galatasaray Meydanı’nda sessiz oturma eylemi gerçekleşti. Polis ablukası altında gerçekleşen oturumda, “Hurşit Külter nerede?” yazılı pankartı ve dövizleri açıldı. Yarım saat sessiz oturma eylemi gerçekleştiren HDK adına basın açıklamasını Benazir Coşkun okudu.

Hurşit Külter’in ailesine gönderdiği, “Hakkınızı helal edin” mesajından sonra 27 Mayıs’ta, “BÖF” adlı özel harekatçılara ait olduğu belirlenen bir twitter hesabından gözaltına alındığı duyurulduğunu hatırlatan Coşkun, ancak tüm bu verilere rağmen Şırnak Emniyet Müdürlüğü ve Şırnak Valiliği tarafından bu gerçeğin inkar edildiğini belirti.

Son olarak HDP Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Aycan İrmez tarafından, Külter’in akıbetiyle ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala le Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’ e soru önergesi verildiğini, konu hakkında Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AHİM) başvuruda bulunduğunu aktaran Coşkun, 22 gündür Külter’den haber alınmadığına dikkat çekti.

KARANLIK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ!

Hurşit Külter’e kaybolmasının Saray’ın Kürdistan ‘da başlattığı kirli savaştan bağımsız olmadığını vurgulayan Coşkun, çok karanlık bir süreçten geçildiğini vurguladı. Coşkun, “Kürdistan illeri Saray’ın savaşı sebebiyle her geçen gün büyük yıkımla talan edildiği, onlarca sivil insanın enkaz altında diri diri yakıldığı, savaş hukukun dahi işletilmediği bir süreçten geçmekteyiz. Abluka kaldırdığı belirtildikten sonra devlet güçlerinin alanlardan çekilmediği, göç ve insansızlaştırma politikalarına karşı yurduna geri dönmekte kararlı halkın tek bir eşyasının dahi bırakılmadığı, sağlam evlerin dahi yıkıldığı, elbiselerin bile tarandığı karanlık bir süreçten geçmekteyiz. Duvardaki cinsiyetçi ve Türk olmayan haklar için nefret dili üreten yazılamalardan, kadın bedenlerinin haydutça teşhir edildiği süreçten geçmekteyiz. Her fırsatta Müslümanlığıyla övünen Selefilerin, iftar çadırlarını dahi bastığı, iftar yemeğine dahi el koyduğu bir süreçten geçmekteyiz” dedi.

BERFO ANNANIN FERYADINA YENİ BİR ANNEDE YANKILANMAMASI İÇİN…

22 gündür başvurulmayan makam kalmamasına rağmen, Hurşit Külter’in kaybettirilmeye çalışılmasının bütün bu karanlık sürecin yeni bir aşamaya geçtiğini gösterdiğine dikkat çeken Coşkun, “ HDK olarak bir kez daha soruyoruz. Kaybettirme çabaladığınız, Hurşit Külter nerede? Ve bir kez daha sesleniyoruz, Hurşit Külter’i derhal serbest bırakın. Bu topraklarda onlarca yıl, son nefesine kadar oğlunun kemiklerini arayan Berfo ananın feryadı yeni bir annede yankılanmamasın diye Hurşit Külter serbest bırakılana kadar, “Nerede?” diye sormaya, savaşa karşı onurlu bir yaşamın ve barışın mücadelesini vereceğiz” diye konuştu.