Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana merkez Yüreğir ilçe binasına 16 Şubat’ta saldıran Suriyeli Ammar Hasan ile Beşşar Elali ve Mahmut Kendirci hakkında "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "Siyasi partilere veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" ve "Örgüt adına suç işlemek" gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar Hasan, Elali ve Kendirci ile avukatlar ve HDP Adana il eşbaşkanları Helin Kaya ve Mehmet Karakış katıldı. Daha önceki duruşmada bayıldığı için kısmen savunması alınan Elali, savunma yaptı. Önceki duruşmada olayı tek başına yaptığını söyleyen Elali, bu duruşmada olayı Kendirci ile birlikte yaptığını ve Hasan’in yanlarında olduğunu belirtti. Emniyette darp edildiğini belirten Elali, hazırlık aşamasındaki ifadelerini kabul etmeyerek, olayı bireysel sebeplerden ötürü yaptığını ileri sürdü. Mahkeme başkanının, "Sizi yönlendiren, dini eğitim veren bir kurum var mı?" sorusuna Elali, "Anadolu Mahallesi'nde bulunan bir mescide gittim" diyerek yanıt verdi.

Savcılık, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. 

'MÜNFERİT OLAY DEĞİL'

HDP’nin avukatları ise olayın münferit değil, örgütsel bir bağlantı olduğunu belirterek, sanıkların cezalandırılmalarını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Ekim'e erteledi.

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Mehtap Sert, "Êzidî Katliamı'nın 8’inci yılında bugün Yüreğir ilçesinde IŞİD barbarlarının yaptığı saldırının duruşmasına girdik" diye konuştu.

HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış da saldırının DAİŞ çeteleri ile bağlantılı olduğunu söyledi.