HDP'den Eutelsat'a mektup: Kararınızı düzeltin
HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, Kürt televizyonlarını kapatan Eutelsat'a bir mektup yazarak, bu karardan vazgeçmesini istedi.
HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, Kürt televizyonlarını kapatan Eutelsat'a bir mektup yazarak, bu karardan vazgeçmesini istedi.
HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, AKP'nin girişimiyle Kürt televizyonlarını kapatan Eutelsat şirketinin yönetim kurulu üyelerine bir mektup yazdı.
Mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Sayın EUTELSAT Yönetim Kurulu Üyeleri,
Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan başta Kürtler olmak üzere kendisini demokrat, özgürlükçü ve ilerici olarak tanımlayan bireylerin izlediği Türkçe/Kürtçe haber kanalı olan Med Nûçe TV’nin Eutelsat üzerinden gerçekleştirdiği yayınının tek taraflı kararınız sonucu kesilmiş olmasını üzüntüyle karşıladığımızı bilmenizi isteriz. Bununla birlikte bir başka Kürtçe yayın organı olan Newroz TV’nin de yayınlarının yine EUTALSAT tarafından sona erdirileceğini öğrenmiş bulunmaktayız.
Açıkçası Türkiye’de basına yönelik sansür, gazetecilerin siyasi baskılar sonucu işlerinden çıkarılmış olması, Med Nûçe TV ile benzer yayın ilkelerine sahip olan kuruluşların herhangi bir yasal dayanak olmaksızın kapatıldığı bir dönemde Avrupa’dan yayın yapan Med Nûçe’nin de kapatılmış olmasını anlamakta zorlandığımızı ifade etmek istiyoruz."
TÜRKİYE'NİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KARNESİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Mektubun devamında, Avrupa Parlamentosu tarafından hazırlanan ilerleme raporlarında ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin kabul ettiği Türkiye kararlarından da rahatça anlaşılabileceği üzere, Türkiye’deki iktidarın basın özgürlüğü karnesinin son derece zayıf olduğu vurgulandı. "Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2015 yılı verilerine dayanarak nisan ayında yayımladığı 2016 Dünya Basın Özgürlüğü listesinde, Türkiye'nin 180 ülke arasında 149. sıradan 151. sıraya gerilemiş olduğunu bildiğinizi varsaymaktayız" denilen mektupta, şunlar da kaydedildi:
"Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal ilanıyla birlikte tutuklu gazeteci sayısı 30’dan 120’nin üzerine çıkmıştır. Bu gazetecilerin büyük bir kısmının darbe girişimiyle hiçbir alakası olmadığının da altını çiziyoruz. Bununla birlikte büyük zorluklarla yayın yapan 12 muhalif ve demokratik yayın kuruluşu da 29 ve 30 Eylül 2016’da AKP Hükümeti tarafından yargı kararı olmaksızın kapatılmışlardır. Bunların arasında tek Kürtçe çocuk kanalı olan Zarok TV de bulunmaktadır."
'HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLİYORSUNUZ; VAZGEÇİN'
Demirtaş ve Yüksekdağ, mektuplarının sonunda ise şunları belirtti:
"Hem Türkiye’deki totaliter AKP Rejimi’nin hem de kurumunuz EUTELSAT’ın eş zamanlı bir şekilde aldığı yayın kapatma kararları Türkiye’deki demokrasi ve çoğulculuk yanlısı kesimlerin haber alma özgürlüğünü askıya almış durumdadır ve bu durumun devam etmesi Türkiye’de totaliterleşen rejimin daha da kurumsallaşmasının imkânını sağlamaktadır. Med Nûçe TV’nin yayınlarının sona erdirilmesi konusundaki kararlaşma sürecinizde yukarıda basın özgürlüğü karnesinden bahsetmiş olduğumuz AKP Hükümeti’nin iddiaları etkili olmuşsa, kararınızı bir kez daha gözden geçirmenizi ve bu hatayı en kısa sürede düzeltmenizi rica ediyoruz. Eğer yayın kapatma sebebiniz Avrupa Birliği’nin insan haklarının en temel ilkelerinden olan haber alma özgürlüğü ile çelişmiyorsa, bu konuda partim ve seçmenlerimiz adına tarafınızdan izahat beklediğimizi saygılarımızla belirtmek istiyoruz."