HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, yazılı açıklamasında, “Partimizin 3 Büyükşehir Belediyesinin iktidar eliyle gasp edilmesinin ardından Diyarbakır’ın ilçe belediyelerine de kayyum atanacağına dair iddialar basına ve sosyal medyaya yansıdı. İlgili haberlerde paylaşılan ve resmi belgeler olduğu anlaşılan görsellerde Bismil, Çınar, Dicle, Eğil, Ergani, Hazro, Kayapınar, Kocaköy, Kulp, Silvan, Sur ve Yenişehir ilçe belediye eşbaşkanlarının da görevden alınacağına ilişkin ifadeler olduğu görüldü. Ayrıca aynı belgelerde belediye eşbaşkanlarımızın kişisel bilgilerinin de paylaşıldığı anlaşıldı” diye hatırlattı.

Söz konusu belgelerin İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlandığı ve gerçek olduğunun, Diyarbakır Valiliği’nin yaptığı yazılı açıklama ile doğrulandığını kaydeden Kaplan, şunları ifade etti:

“Açıklamada, söz konusu belgeler için kullanılan ‘İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Diyarbakır Valiliğine gönderdiği bir yazı’ ifadesi bu belgelerin doğru olduğunun kabulü oldu. ‘Görevden Uzaklaştırma’ başlığı ile hazırlanan bu yazı, İçişleri Bakanlığı’nın yeni bir kayyım darbesi hazırlığı içerisinde olduğunun göstergesidir.

Bir kez daha anlaşılmıştır ki, kayyum atamaları hukuki değil tamamen siyasal tasarruftur. İktidarın seçimde kaybettiklerini geri alma çabasıdır. Halkın iradesinin gasp edilmesi ve sandık iradesinin yok sayılmasıdır.

Atanan kayyımların halkımız nazarında hiçbir karşılığı olmadığını, Edirne’den Hakkari’ye tüm demokrasi güçlerinin kayyım yoluyla seçmen ve halk iradesinin gaspına nasıl karşı geldiğini geçtiğimiz birkaç haftada gördük. Keza uluslararası alanda da bu kayyum darbesinin hiçbir meşruiyetinin olmadığı birçok kurum ve kuruluş tarafından açıkça ilan edildi.

Kayyum atamaya devam etmek, seçimle kazanamadığını devlet şiddeti ve gücü ile hukuksuz bir şekilde gasp etmek çözüm değildir. İktidarı zor yoluyla elde etmek, siyasi başarı değil zorbalıktır, zulümdür, kötülüktür. İktidarın bu adımları çaresizliğinin bir göstergesi ve çöküşün kanıtıdır.

İktidara çağrımız, ilçelere kayyum atama hazırlığından vazgeçmesi, halkın seçtiklerinin yerine atadığı kayyımları görevden alması ve o koltukları gerçek sahiplerine iade etmesidir.

Bizler, tüm demokrasi güçleri ile birlikte kayyım darbesi karşısında demokratik protesto hakkımızı kullanmaktan, demokratik direnişi sürdürmekten vazgeçmeyeceğiz. AKP-MHP ittifakının ülkeyi ve toplumu gün be gün daha karanlık ve faşizan baskıların yoğunlaştığı bir döneme sürüklemesi karşısındaki mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.”