Son Dakika: DEM Parti Heyeti, İmralı’ya hareket etti

HDP İmralı Heyeti: KCK'nin çağrısı ciddiyetle ele alınmalı

HDP İmralı Heyeti, KCK'nin açıkladığı deklarasyonun hükümet, devlet ve demokrasi güçleri tarafından ciddiyet ve önemle ele alınması gerektiğini belirtti ve uyardı: "Bu kez çözüm ve müzakere araçsallaştırılmasın."

HDP İmralı Heyeti, KCK'nin önceki gün açıkladığı çözüm ve müzakere deklarasyonuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Heyet Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, Antep'te katledilenlerin ailelerine başsağlığı diledi. "Son yılların özeti bir katliamlar kronolojisi olarak geçti" diyen Önder, KCK'nin söz konusu açıklamasının bu nedenle bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Ankara katliamının olduğu gün de KCK'nin deklarasyon yayınlandığını hatırlatan Önder, "Aynı şekilde Antep katliamı oldu. Bu açıklamayı takip eden 5-6 saat içinde bu yaklaşım boşa çıkartılmak isteniyor" dedi.

Öcalan'ın en çok altını çizdiği kavramın "darbe mekaniği" olduğuna dikkat çeken Önder, "Sayın Öcalan, müzakere döneminde bütün emareleri, ipuçları, göstergeleri ile gerek devlet, gerek hükümet, gerekse bize bunu anlatmakla geçirdi zamanı ve enerjisini. Neyi işaret ettiyse o oldu" diye konuştu.

Darbelerin sosyal, ekonomik, politik temelleri hazırlanarak gerçekleştirildiğine dikkat çeken Önder, "Darbeyle hesaplaşabilmek için, özellikle diyalog sürecini çatışma sürecine eviren gelişmelere bakmak gerekiyor" dedi.

Önder, Suruç'tan Ankara'ya tüm katliamların ve siyasi cinayetlerin darbeye zemin hazırlamak için gerçekleştirildiğini vurguladı.

"Bu işin içinden nasıl çıkabiliriz. Hiç mi umut yok?" diyen Önder, "Durum bu kadar umutsuz ve karamsar değil. Kürt düşmanlığı üzerinden herkesi hizalama girişiminden bir an önce vazgeçilmeli" dedi.

Darbe girişiminin ardından HDP'ye yapılan tecride dikkat çeken Önder, "Bu bir halka, bu süreç içinde 'tek tipçi, ayrımcı, söylemimize devam ediyoruz' demektir. İkinci örnek ise, yeni anayasa yine HDP dışlanarak, yok sayılarak, O'nun talepleri yok sayılarak baştan kadük bir anayasa yapılıyor" diye konuştu.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş'un "Başımıza ne geldiyse Suriye politikalarımızdan geldi" açıklamasını hatırlatan Önder, "İnsanın günaydın demesi geliyor. Sayın Öcalan, ülkede Kürtlerle barış, bölgede de Kürtlerle ittifak temelinde Misak-ı Milli içinde bir çözüm önermişti. Bunu da çözümün Elifba'sı saymıştı. Ne yapılması gerektiği konusunda çok aydınlatıcı geliştirici yaklaşımları oldu. Bunlar da boşa çıkartıldı" dedi.

"Eşme ruhunu" da anımsatan Önder, buna cevabın da büyük katliamlar olduğunu söyledi. 

'KESİNLİKLE ARAÇSALLAŞTIRILMAMALI'

İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder şunları söyledi: "Bugün de bu aymazlıktan kurtulduklarına dair umutlu cümleler kurmak zor. Katliamlar karşısında geliştirdikleri yaklaşım hem insanlıktan hem de rasyonallikten uzak. Ancak KCK'nin "Bu bir koşul ve dayatma içeren anlayıştan uzaktır' yaklaşımı gerek hükümet, gerek devlet ve gerek demokrasi güçleri tarafından hak ettiği yaklaşımı görmelidir. Bunun için bir seferberlik olmalıdır. Biz bundan sonra da İmralı heyeti olarak katkı sunacağız. Ama bu çağrımız, bir uyarıyı da içermek zorunda. Bugüne kadar ki ateşkes, çatışmasızlık ve çözüm süreci sürekli bir araçsallaştırmaya kurban gitti. Hep sistemin işine yaradığı zamanlarda ve ölçülerde gündemleşmesi  oldu. 'Böyle yapmayın' diye uyarılarımız çok oldu. Araçsallaştırarak, hak ettiği değeri vermeden ele almanın sonuçları çok ağır oldu."

Yeni bir süreç başlayacaksa bütün kesimlere büyük bir sorumluluk düştüğünü belirten Önder, "Araçsallaşttırmaya asla tenezzül etmemekten, bunu repertuarlarımızdan çıkartarak başlayabiliriz" dedi.

AKP'nin Esad ile ilgili yeni söylemlerini de eleştiren Önder, "Bir yanlıştan başka bir yanlışa değil, doğruya, insanlığın ortak iyilik değerlerine dönüşü için elverişli bir zamandır" diye konuştu.

Savaşın literatürü ile konuşulmasından vazgeçilmesinin önemine dikkat çeken Önder, "Hükümet, devlet, tüm demokrasi güçleri tarafından ciddiyetle ele alınmalı. En önemli yolu meseleyi tartışmaktan geçer" dedi.

Öcalan'ın 2013 Newrozunda açıkladığı bildirisinde "Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun" sözünü hatırlatan Önder, "Bunun önündeki bütün engelleri temizlemek, birlikte yaşamanın ortak manifestosu, demokratik siyaset alanını, özgürlüklerin genişletilmesi, anayasa olmak üzere toplumun bütün kesimleri ile ortak seferberliğe hazır olduğumuzu vurguluyoruz" diye konuştu.

Öcalan'a uygulanan tecride dikkat çeken Önder, 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkan bilgilerin, darbecilerin İmralı'da üstlendiğini ortaya çıkardığını söyledi. Hükümetin İmralı'daki tecride yaklaşımının ayırt edici ölcü olacağının altını çizen Önder, "Hükümet bir yerden başlamak istiyorsa bu kesinlikle Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olmalıdır" dedi.

ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLÜYOR HABERLERİ YALAN

Soruları yanıtlayan Önder, KCK'nin çağrısının ardından hükümetten henüz kendilerine yönelik bir çağrı ve öneri gelmediğini belirtti. Önder, havuz medyasında yer alan "Öcalan ile görüşülüyor" haberlerinin ise gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Önder'in ardından söz alan İdris Baluken de, KCK deklarasyonunda yer alan "Bir buçuk ayda kalıcı barışa geçilebilir" sözüne dikkat çekti, "Bu çok önemli. Bir buçuk ayda gelişecek bir barış ihtimalinden bahsediliyor. Ancak bu meseleyi tartışması gereken Meclis kapalı" dedi.