Ortadoğu’da dengeler hızla değişirken, özgürlükleri için yıllardır ağır bedeller veren Kürtlerin son dönemlerde elde ettiği kazanımlar sömürgeci devletlerin saldırı tehdidi altında. Özellikle Kuzey Suriye Federasyonu ile Federal Kürdistan başta olmak üzere dört parçada işgal harekatları sürekli gündemde. Son günlerde ise Irak ordusunun Kerkük, Türk ordusunun ise Efrin bölgelerine saldırı hazırlığında olduğu belirtiliyor. Ortadoğu’daki savaş sahasında düşmanlarını bir bir yenen Kürtlerin ulusal birliklerini oluşturmada yaşadığı eksiklik ise düşmanlarının iştahını kabartıyor. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım ile HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Federal Kürdistan’da yaptıkları temaslar ile ulusal birlik hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

'DEMOKRASİNİN TEMEL KOŞULU KÜRTLERİN ULUSAL BİRLİĞİ'

Ulusal birliğin sağlanması konusunda Kürdistan’da ciddi bir tutumun söz konusu olduğunu vurgulayan HDP’li Yıldırım, Kürtlerin birlikteliği konusunda ciddi engellerin aşıldığını ve sorunların çözüme ve ulusal birlikteliğin oluşması için uygun koşullara evrildiğini kaydetti. HDP olarak önümüzdeki dönemde iki temel strateji izleyeceklerini aktaran Yıldırım, “Birincisi kesinlikle Ortadoğu’nun demokratik ve özgür geleceği, tüm halkların özgür ve demokratik birlikteliği açısından Kürtlerin özgürleşmesi şarttır. Kürtlerin özgürlük mücadelesi özellikle Rojava devrimi şahsında somutluk kazanan demokratik ve toplumcu karakteri Ortadoğu’da yeni bir süreç başlatıyor. Yine bir alternatif durumu sundu. Bu Güney Kürdistan’da ve diğer alanlarda daha da somut olarak görülüyor. Bu açıdan Kürtlerin özgürleşmesi ve demokrasi hareketinin büyümesinin temel koşulu Kürtlerin ulusal birliğidir. Bunu HDP olarak gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız. Bu önümüzdeki dönemde en temel stratejik çalışmalarımızdan biri olacak. İkinci temel stratejik çalışmamızda bununla eş zamanlı birbirini bütünleyen temelde Ortadoğu’da birlikte yaşamın Rojava’da somutlaştığı şekliyle Türkiye’de gerçekleştirmek. Yani halkların demokratik, özgür ve eşit birlikteliğini geleceğe taşıma anlamında bir strateji izleyeceğiz” diye konuştu.

Türkiye başta olmak üzere Kürt düşmanlığı üzerine toplumun demokratik, özgür ve eşit değerlerini hedef alan faşizme karşı Türkiye’de demokratik birlik, demokratik cephe inşası çabalarının olduğunu da dile getiren Yıldırım, “Yani bir yanda Kürtlerin demokratik birlik, ulusal siyasetini örgütleme konusunda bir mücadele diğer yandan da Türkiye’deki demokrasi güçlerinin birliği, faşizme karşı demokratik bir cephe inşası sürecini iki temel strateji ve çalışma olarak önümüze koyacağız” dedi.

‘KÜRTLER BİRLİK OLMADIĞI İÇİN BÖLÜNDÜ’

Güney Kürdistan’daki referandumdan sonra Kürtlerin birliğinin elzem olduğuna işaret eden HDP’li İmam Taşçıer ise Kürtlerin tarih boyunca birlik olamadığı için kaybettiğine vurgu yaptı. Birinci ve ikinci dünya savaşında Kürtlerin birlik olamadığı için bölündüğü ve parçalandığını dile getiren Taşçıer, “Kürtler Ortadoğu’da 40 milyon nüfusa sahip olmasına rağmen Kürdistan’ın hiç bir parçasında kendini yönetmemiş ve hatta günümüze kadar varlıkları dahi inkar edilmiştir. Bunun önüne geçmek ve kaldırmak için mutlaka Kürtlerin birliği şarttır. Birliğinin önemi günümüzde net olarak görüyoruz. İşte IŞİD’ın saldırıları bunu gösterdi ki eğer Kürtler birlik olsaydı ve 2013 yılında ulusal kongre sağlanmış olsaydı DAIŞ Kürdistan’a saldıramazdı. Bu gün Rojava ve Başur’daki Kürtlerle birlikte dört parça Kürdistan’da birlik olsaydı referandumdan sonra devletler Güney’e saldıramazdılar” diye konuştu.

‘KÜRTLER KENDİNİ ULUSAL BİRLİĞİN SAĞLANMASIYLA YÖNETEBİLİR’

Her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkının olduğunu aktaran Taşçıer, bu noktada Türkler, Araplar, Farslar gibi Kürtlerin de kendi kaderini tayin hakkının olduğunu söyledi.  Kürtlerin her parçada önce kendi içlerinde birlikteliklerini sağlamaları gerektiğine dikkat çeken Taşçıer, “Ulusal temelde Kürtlerin örgütlenmesi gerekiyor. Ulusal bilincin gelişmesi bu dönemde çok önem arz ediyor. Kürtlerin bir arada olması beraber hareket etmeleri bu ulusal bilinci çok öne çıkaracaktır” diye konuştu.

YNK Lideri Celal Talabani’nin  cenaze törenin de tüm Kürtlerin bir araya geldiğini anımsatan Taşçıer, “Demek ki Kürtler isterse bir araya gelebilirler. Kürtler nasıl taziyede ve referandumda bir araya gelmişlerse normal şartlarda bir araya gelip mutlaka kendilerine gelecek olan saldırılara göğüs germeli ve birlikte karar almalıdırlar. Bu çerçevede Kürtler kendini yönetebilir ve bunu da ancak ulusal birliği sağlayarak gerçekleştirebilirler” değerlendirmesi yaptı.

‘SOMUT ADIMLARIN ATILMASI GEREKTİĞİ BİR NOKTADAYIZ’

Kürtler ulusal birliklerini sağlamadığı sürece statü sahibi olamayacağına işaret eden Taşçıer, “Kürtlerin ekmek su kadar ulusal irliğe ihtiyaçları vardı. Kuzey Kürdistan’da ulusal temelde birliği örmeliyiz. Bizler uzun yıllardır Kürtlerin ulusal birliği için mücadele ediyoruz. Artık somut adımların atılması gerektiği bir noktayız. Ulusal temelde bir mutabakata varmamız gerekiyor. Ulusal birlikte Kürt halkının tüm katmanları bunun içerisinde olacaktır. İşçi, köylü, memur, işveren, aşiret liderleri, akademisyenler, profesörler, yani Kürt toplumun katmanlarının tümü yerlerini almaları gerekiyor. Birbirinden farklı düşünen siyasi partiler de ortak birliği sağlaması gerekiyor ki ulusal temel de bir araya gelinebilsin. Artık zaman ayrışma zamanı değil birlikte mücadele zamanıdır” diye ekledi.