HDP'liler: Ülke karanlığa gidiyor; sıra herkese gelecek!
Meclis'teki "darbe" teklifinin ikinci maddesinin görüşmeleri yapıldı. HDP'li Doğan yargının 'sabıkalı' olduğunu vurgularken, Kerestecioğlu ise çözüm olarak müzakereyi işaret etti.
Meclis'teki "darbe" teklifinin ikinci maddesinin görüşmeleri yapıldı. HDP'li Doğan yargının 'sabıkalı' olduğunu vurgularken, Kerestecioğlu ise çözüm olarak müzakereyi işaret etti.
Meclis'teki "darbe" teklifinin ikinci maddesinin görüşmeleri yapıldı. HDP'li Demirel, aynı zamanda kadınların tasfiye edilmek istendiğini ve ülkenin karanlığa sürükleneceğini vurguladı. Doğan yargının 'sabıkalı' olduğunu vurgularken, Kerestecioğlu ise çözüm olarak müzakereyi işaret etti.
Meclis'teki "darbe" teklifi görüşmelerinde ikinci madde için verilen önergelere dair söz alan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, usulüne uygun bir oylamanın yapılmadığına dikkat çekti. Kerestecioğlu, HDP'nin tasfiye edilmek istendiğini ve bu tasfiyenin aynı zamanda kadın iradesinin tasfiyesi olduğunu ifade etti.
Meclis'te AKP/Saray'ın "dokunulmazlıkların kaldırılması" üzerinden sunduğu "darbe" teklifinin ikinci maddesine dair verilen önergeler görüşüldü.
DEMİREL: ÜLKE KARANLIĞA SÜRÜKLENECEK
HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, önergeler üzerine yaptığı konuşmada, "Teklif bizim açımızdan ülkeyi karanlığa sürükleyecektir. Bu ülkenin tarihinden ders çıkarmak gerektiğini belirtmek istiyorum" dedi. Demirel, 1994'te DEP'li milletvekillerine dönük geliştirilen darbeyi hatırlattı.
Demirel, yeniden bir darbe anlayışının, Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla geliştirilen bu sürecin tarih karşısında hesabının ağır olacağını belirtirken, "Buna 'evet' diyenler halkın iradesini gasp etmiş olacaktır. Buna 'hayır' demek ise demokrasiye 'evet' demek olacaktır. Bizler demokrasiyi savunanlar olarak, bu sürecin bize karşı alındığı belirtiyoruz ama yarın sıra size gelecektir. Sizler de bu süreçten nasibinizi alacaksınız" diye konuştu.
'AYNI ZAMANDA KADIN TASFİYESİ'
HDP'nin tasfiyesinin aynı zamanda kadın iradesinin de tasfiye edilmesi olacağına dikkati çeken Demirel, "Vicdanlarınıza seslenerek, herkesin kendi özgür iradesiyle bir oy kullanmadığınızı biliyoruz. Sadece almış olduğunuz saray talimatıyla bu süreci ele alarak, evet dediğiniz zaman önümüzdeki süreçte yaşayacaklarınızı bir kez daha Türkiye toplumu görecektir. Bu anayasaya aykırı teklife evet diyenler tarih karşısında başları önlerinde yürüyeceklerdir. Saray talimatıyla gelen bu yasa teklifine bugün 'evet' diyenler, yarın başları eğik kalacak" diye konuştu.
DOĞAN: SABIKALI YARGI!
HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan ise şunları kaydetti: "O kadar çok şey söylendi ki söylenen hiçbir kelimenin iktidarda hiçbir etki yarattığını görmedim. Bu nedenle suya yazmış gibi söz alıp gidiyoruz. Şu anda yapılan bir oylamayı izliyorum; inanarak söylüyorum. Koca Meclis'in anayasa değişikliği oylaması ciddiyetten uzak yapılıyor. Birine soruyorum; oy benim değil mi diyor. Değişiklik AKP'nin ruhuna uygun görmedik. Yıllardır bir faşist generalin yaptığı anayasayı değiştirmeyi söylüyoruz. Onda bile savunma hakkı var. Burada komisyon aşamasındaki, parlamentodaki savunmayı alıyorsunuz. Yargıya güvensizliğin sıfıra indiği bir dönemi yaşıyoruz. Sabıkalı olan bir yargının önüne götürüyorsunuz."
KERESTECİOĞLU: ÇÖZÜMÜN YOLU MÜZAKERE
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da şeffaf bir oylamanın, Meclis usulüne uygun bir oylamanın gerçekleşmediğini belirtti. Kerestecioğlu, "Bizim dokunulmazlıkların kaldırılması önemli değil. Sanıyor musunuz ki dokunulmazlıklar kaldırıldığında kadınlar mücadelelerinden vazgeçecek... Sizler tarihe kadın mücadelesine köstek olanlar olarak geçeceksiniz" dedi.
Kerestecioğlu, AKP'li Naci Bostan'ın kendisini hedef alan sözlerinin ardından sataşmadan dolayı tekrar söz aldı. Kerestecioğlu, şunları dile getirdi: "Ben Kürt değilim, Çerkes kökenliyim. Bulgaristan'a ortak geziye gittiğimiz zaman Sayın Başbakan'ın Bulgar halkı için kullandığı sözlerin Kürtler için burada da söylenmesini isterim. Şiddeti kınadığımızı her defasında söyledik. Bugün bir kez daha söylüyorum; her türlü şiddete karşıyım. Ama bu naif sözle savaşı durdurmak mümkün değil. 40 yıldır sadece 'terör' diyerek, kimse bu savaşı durduramadı. Çözümün yolu müzakeredir. Ben özellikle de kadınların ve feminist iradenin mücadelesiyle de buradayım. Kadınlar barışı ister. Bu ülkede kadınlar barışı inşa edecektir."
Oturuma 13.30'a kadar ara verildi.