Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında HDP Eş Genel Başkanları ile milletvekillerinin tutuklanması ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bilgen, ilk olarak partilerine dönük baskı ve saldırılara değindi. Bilgen, bu konuda şunları söyledi:
“Kamuoyunda bir taraftan bunun bir ‘terör’ operasyonu olduğuna dair bir algı yaratılmaktadır. Çok sık biçimde neredeyse gözaltına alınan bütün arkadaşlarımıza Kobanê eylemleri ile ilgili Merkez Yürütme Kurulumuzun (MYK) yaptığı çağrı soruldu. Bunu özellikle paylaşmak ihtiyacı duyuyoruz. Çünkü bizim çağrımızdan sonra düzenlenen etkinlikler ve gösteriler sırasında hayatını kaybedenlerle ilgili Meclis Araştırması Komisyonu kurulması ile ilgili girişimde bulunulmasına rağmen, komisyonun kurulması AKP’nin oylarıyla reddedildi. Bütün ölümler üzücüdür, ama hayatını kaybeden güvenlik görevlileri ve kimi isimler olmasına rağmen 46’sı bizim partimizin üyesi. Dolayısıyla bununla ilgili araştırma istemişiz ama bu bunla ilgili araştırma yapılmaması konusunda tavır koyan AKP’nin kendisidir.
Cumhurbaşkanı ısrarla ‘8 Haziran’da onlara 80 milletvekili verildi, ama onlar halkı sokağa döktüler’ diyor. Ancak 8 Haziran tarihi, Kobanê eylemlerinden çok daha sonraya geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kobanê ile ilgili tarihi kendisi yanlış hatırlıyorsa, bir hafıza problemi var demektir. Ancak kamuoyunu yanıltıyorsa çok daha vahim bir olayla karşı karşıyayız.
Sadece Hakkari Milletvekilimiz Abdullah Zeydan’ın dosyasını dikkatinize sunmak isterim. Mahkeme kararında önce fezlekelerle ilgili değerlendirme yapılıyor ve deniyor ki: ‘Bu fezlekelerdeki iddialarla tutuklamanız söz konusu olamaz’ deniliyor ama sonrasında ‘Bütün bu toplantılara katılmışsınız, serbest bırakıldığınız da yine bu toplantılara katılacağınız öngörülüyor.’
‘RAKKA VE MUSUL'A GİREMEYENLERİN B PLANININ HEDEFİ PARTİMİZ’
4 Kasım’dan sonra 441’den fazla partilimiz gözaltına alındı. Bu aslında post-modern bir parti kapatma yöntemidir. 15 Temmuz’dan sonra da partimizden 6 bin civarında gözaltı, 2 bine yakın da tutuklama var. Rakka’ya ve Musul’a girme planı yapanlar, bu planlarını ortaya koyamadıkları için B planı olarak HDP’yi hedef alıp, partimizi işlevsizleştirmeyi önlerine koymuşlardır.”
Bu sözlerinin devamında HDP’nin etkinliklerine katılımla ilgili polemiklere de bir çağrı ile yanıt veren Bilgen, “Önümüzdeki günlerde miting ve açıklamalara dönük yasakları kaldırsınlar, görelim kim nereye katılıyor. Türkiye’nin kaç ilinde miting düzenlemek, basın açıklaması serbest? Çünkü bizim tespit edebildiğimiz il sayısı çok az. 81 ilin büyük çoğunluğunda OHAL gerekçe gösterilerek, her türlü etkinlik yasaklanıyor. Bu yasağı kaldırırsınız kimse katılmaz, partimiz zayıf görünür. Bu yasağın arkasına saklanıp bu polemikte yapmak siyasi ahlakla bağdaşmayacak bir yaklaşımdır” dedi.
‘BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRACAK ÖNERİ GETİRİLSİN’
“Biz yargılamadan korkmuyoruz” diyen Bilgen, bir kez daha dokunulmazlıkların tümden kaldırılması konusunda rest çekti.
Bilgen şunları söyledi: “Dokunulmazlıkları tümden kaldıracak sadece belli dosyalarla ilgili yargılamalardan bahsetmiyorum. AKP’nin yaptığı, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli üçlüsünün dizayn ettiği gibi değil, bizim de önerdiğimiz her türlü suçla ilgili, kürsü dokunulmazlığı ve ifade özgürlüğü hariç her türlü suçla ilgili dokunulmazlığı kaldıran girişimi getirin biz ifade vermekten kaçıyor muyuz görelim. Ya da haklarında hırsızlık iddiası bulunanlar ifade vermeye gidiyorlar mı hep birlikte görelim.”
MHP ve AKP Genel Başkanları’nın bugün yaptığı görüşmeye ilişkin de değerlendirme yapan Bilgen, “AKP-MHP görüşmesini bir anayasa görüşmesi olarak kabul etmiyoruz. 7 Haziran sonrasında ‘ver bilali al hilali’ yapıldı. Şimdi de ver idamı al başkanlığı görüşmeleri yapılıyor” dedi.
Bilgen, bu açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Tutuklamalarla ilgili AİHM’e yapılan başvurular konusunda yöneltilen bir soruya Bilgen, bu konudaki çalışmalarının devam ettiği yanıtını verdi.
YOL HARİTASINI 14 KASIM'DA BELİRLEYECEK
Bilgen’e HDP’nin bundan sonraki yol haritasının ne olacağı da soruldu. Bilgen bu soruyu “14 Kasım’da MYK’mizi yapacağız. Somut planlamamızı çıkaracağız. Daha yaygın bir görüş almak için kamuoyu araştırması gibi değerlendirmeler alacağız. Süreci de takip ederek partimize yaklaşımın nereye evrileceğini görerek değerlendirmemizi yapacağız” sözleriyle yanıtladı.
‘Yeni eş başkanlık tartışması yok!’
Eş genel başkanlarının tutuklanması nedeniyle yeni eş başkanların belirlenmesi yönünde parti içerisinde bir tartışmanın olup olmadığı da sorulan Bilgen, “Şu an ki durumun fiili bir durum olduğu düşüncesindeyiz. Siyaseten bu durumu olağanlaştıracak herhangi bir süreci düşünmüyoruz. Bu durumu kabullenecek bir durum olarak görmüyoruz. Böyle bir planlama yok” diye konuştu.
“KCK Ana Davası”nda yargılanırken dosyaları ayrılan HDP’li 7 milletvekili hakkında mahkemece daha önce verilen “zorla getirme” kararının kaldırılması da sorulan Bilgen, “Bu olağan bir durumdur. Biz hukukun olağan işlemesi gerektiği düşüncesindeyiz. Önümüzdeki günlere ilişkin bir referans olarak alacak değiliz. 4 Kasım gecesi yaşanılanlar bunun böyle olmadığını bütün dünyaya gösterdi” diye yanıt verdi.