Hezer: Devlet şu an çökmüş durumda!

Wuppertal'da halk toplantısına katılan HDP Milletvekili Hezer, "O kadar aciz ve zavallı durumdalar ki, devlet şu an çökmüş durumda. O yüzden bu kadar saldırıyı faşistlere ve ırkçılara yaptırıyorlar" dedi.

Almanya’nın Wuppertal kentinde, Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin (DKTM) organize ettiği bir halk toplantısı yapıldı. DKTM salonunda gerçekleşen toplantıya, konuşmacı olarak HDP Van Milletvekili Tuba Hezer katıldı.

Saygı duruşu ile başlayan halk toplantısının açılış konuşmasını DKTM Wuppertal Eş Başkanı Savcı Azar yaptı. Azar, katılımcıları selamladıktan sonra, Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerle ilgili kısa bir değerlendirme yaptı.
Azar’ın ardından konuşan HDP Milletvekili Hezer, "HDP olarak 7 Haziran seçimlerinde halkların artık birlikte yaşayabileceğini gösterdik. Ama bunu gören faşist zihniyet, savaş politikalarını devreye koyarak ülkeyi şu anki hale getirdi. Şu an ülkede yaşanan bu kaosun tek sorumlusu bu faşist zihniyettir" dedi. 

‘TÜRKİYE’DE BÜTÜN BİR YAPI YOK‘

Faşizme karşı bütün demokrasi güçleri ve özgürlük isteyenlerin birleşmesi gerektiğini vurgulayan Hezer, şöyle devam etti:

"Karşımızda faşizmle, milliyetçilikle kışkırtılmış bir topluluk var, bir tarafta belirsizlik içerisinde olup korkan bir halk var, bir taraftan da direnen bir halk var. Bu yüzden Türkiye’de çok bütün bir yapı yok. Önümüzdeki süreçte muhtemelen başkanlık sistemini referanduma götürecekler, bizler de bu çerçevede buna karşı çok güçlü bir hayır kampanyası başlatıp mücadelemizi sürdüreceğiz. Onların ellerinde kaba bir çoğunluk olabilir ama bizim meşru ve kararlı bir mücadelemiz var, mücadele sürekli devam ediyor. Bazen alanları değişiyor ama OHAL’e karşı hayır kampanyasını güçlü bir şekilde yürüteceğiz ve Erdoğan’ın şu anda fiili olarak yaptığı başkanlığın resmi olarak statü kazanmasına izin vermeyeceğiz. Zaten HDP olarak ilk gün halklarımıza verdiğimiz söz ve kararlılık aynen devam etmekte."

'ZAVALLI VE ACİZ DURUMDALAR'

Devletin aciz ve zavallı bir konuma geldiğine dikkati çeken Hezer, “O kadar aciz ve zavallı durumdalar ki, devlet şu an çökmüş durumda. O yüzden bu kadar saldırıyı faşistlere ve ırkçılara yaptırıyorlar. Ekonomik olarak da çökmüş durumda. Bütün dünyadan kendisini yalıtmış, yapayalnız kalmış bir zihniyetten bahsediyoruz ve buna karşılık her gün her yerde DAİŞ’e karşı özgürlük için halklarla beraber savaşan Kürtler var. Bütün dünya bu şekilde konuşuyor, Kürtleri. Suriye’de bir karar alınacaksa orada Kürtler olacak, bunu biliyoruz. Şimdi bize düşen görevlerden bir tanesi de bu olumlu fırsata güç katmaktır" değerlendirmesinde bulundu.

'KORKUSUZ VE KARARLICA MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ'

Her yerde özgürlüğün ve barışın sesini yükselttiklerini ve bunun için saldırılara maruz kaldıklarını söyleyen Hezer, şunları da dile getirdi:

“Biz hiçbir zaman onların kullandığı savaş dilini kullanmadık, hiçbir zaman ölümler üzerinden siyaset yapmadık. Savaş ve ölüm hiçbir zaman bizim istediğimiz şey olmadı. Biz her zaman barışın ve özgürlüğün sesini yükselttik. Ne zaman barışın ve özgürlüğün sesi yükselse onlar bize saldırarak cevap verdiler. Şehirlerimizi yıktılar, insanlarımızı diri diri yaktılar. Evet, çok büyük acılar, ağır travmalar yaşadık. Son bir buçuk yılda hiç birimizin unutamayacağı şeyler yaşadık, o kadar çok çocuk, kadın ve yaşlı bedenlerini toprağa verdik; asla bunları unutmayacağız. Ama onların isteği şudur; biz moralimizi bozarsak, biz karamsarlıkla yaklaşırsak, onlar zaten bir şekilde öne geçmiş olacaklar. Çünkü mutsuz, umutsuz, morali bozuk bir halkı başarısızlığa uğratmak daha kolaydır. Bu yüzden psikolojik savaşları yürütüyorlar ki korkalım diye, geriye çekilelim diye. Bize düşen; korkusuzca, kararlı bir şekilde faşizme karşı mücadeleyi sürdürmektir."

‘ULUSAL KONGRE YAPILMALI, KÜRT BİRLİĞİ SAĞLANMALI’

Hezer, “Kobanê’yi özgürleştiren Kürtlerin birliğidir, Avrupa’daki ses Bakur’a, Bakur’daki ses Rojava’ya kadar gitti ve o ses Kobanê’yi özgürleştirdi" diyerek, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Şimdi bu sesin dört parçada ulusal bir bilinçle, birlikle bir araya gelmesi gerekiyor. Bu yüzden HDP eş genel başkanları tutuklanmadan önce Güney Kürdistan’a gittiler, oradaki bütün partilerle görüşmeler yaptılar. O görüşmelerin temel nedeni; oradaki bütün partiler birbirlerine karşı bir kavga halindeydiler, gergindiler. Onları arasını düzeltmeden, onların arasında bütünlük oluşturamadan onları mevcut Kürdistan bütünlüğüne katamazsınız. İşte böyle bir gerçeklik var. Bunun üzerine görüşmeler oldu, böyle bir çaba sarf edildi ve hâlâ bu yönde birçok kurumdan çağrılar yapılıyor, HDP’nin istediği de ulusal kongrenin yapılması ve Kürtlerin birliğinin sağlanmasıdır.” 
Konuşmaların ardından toplantı, soru ve cevap kısmı ile sona erdi.