Hollinger ve Atıcı: AB Türkiye’ye karşı harekete geçmeli
SP Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger, ve SP Basel Kanton Milletvekili Mustafa Atıcı, AB’yi Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağırdı.
SP Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger, ve SP Basel Kanton Milletvekili Mustafa Atıcı, AB’yi Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağırdı.
Hollinger, “Türkiye’nin AB süreci askıya alınmalıdır” derken, Atıcı ise, “AB kendi çıkarlarını korumak amacıyla Türkiye’ye karşı sessiz kalarak bir anlamda temel insan haklarını ayaklar altına alıyor” dedi.
İsviçre Sosyalist Parti Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger ve Sosyalist Parti Basel Kanton Milletvekili Mustafa Atıcı, Türk devletinin özgür basına yönelik geliştirdiği saldırıları ve Avrupa’nın Türkiye’ye karşı ortaya koyduğu politikayı ANF’ye değerlendirdi.
ATICI: AB ÇIKARLARI GEREĞİ TEMEL İNSAN HAKLARINI AYAKLAR ALTINA ALIYOR
Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye karşı tutumunu sert dille eleştiren SP Basel Kanton Milletvekili Mustafa Atıcı, AB ülkelerinin çıkarları doğrultusunda temel insan haklarını ayaklar altına alan bir siyaset ortaya koyduğunu söyledi. Atıcı, “Avrupa AKP’nin darbe öncesi veya sonrasında ortaya koyduğu politikayı çok iyi biliyor. Bütün problem, temel insan hakları ve değerlerini gittikçe kendi çıkarları söz konusu olunca ayaklar altına alan bir Avrupa ile karşı karşıyayız” dedi.
“Avrupa darbe girişimi öncesinde Türkiye ile yapılan iltica alımı antlaşmasını bozmamak için darbe girişimi sonrası AKP’nin ülke içerisinde yaptığı tüm hak ihlallerini, hiç yapılmıyormuş gibi seyrediyor” diyen Atıcı, son dönemde basına yönelik giderek artan saldırı ve kapatmaların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Avrupa’dan doğru Türkiye’ye karşı bir baskı mekanizması oluşturulması gerektiğini savunan Atıcı, “Bize düşen Türkiye’de yaşanan durumu içinde yaşadığımız ülkelerde her fırsatta dile getirmemiz olmalı. Türkiye’de yaşananları sadece Avrupa’daki politikacılara değil aynı zamanda Avrupa halkına da anlatmamız gerekir. Ancak güçlü bir kamuoyu desteğiyle Avrupa’da bir şeyleri harekete geçirebiliriz” dedi.
ATICI: MED NÛÇE’NİN KAPATILMASINA KARŞI TEPKİ GÖSTERMELİYİZ
EUTELSAT adlı Fransız yayın şirketinin Med Nûçe’nin yayını durdurmasını da eleştiren Atıcı, “Basın yayın alanında aktif olan bir şirketten ve onu denetleyen devletten özgürlükçü ve insan hakları ihlallerine karşı bir duruş beklenir. Ama açık ki Med Nûçe’yi kapatmaları karşısındaki duruşlarını tamamen ekonomik çıkarlara göre belirlemişler” dedi.
Atıcı, “Med Nûçe’nin kapatılmasını Avrupa’daki basın yayın organlarının gündemine taşımalı ve onları bu konu üzerinde duyarlı olmaya çağırarak kapatma kararını alanlara karşı bir tepki yaratmalıyız” şeklinde konuştu.
HOLLİNGER: BASINA YÖNELİK SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ
SP Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger, yasama, yürütme ve yargıdan sonra bağımsız medyanın demokrasilerde 4. önemli güç olarak kabul edildiğini hatırlatarak, Türk devletinin basına yönelik yaptığı saldırıları eleştirdi. Hollinger, “Bağımsız medya, bir ülkede hükümetin ve diğer mekanizmaların yaptıklarının doğru olup olmadığı sorgular, eleştirir ve bunu halkın gündemine taşır. Halk, kendi ülkesinde ne olup bittiğini ancak bağımsız bir basın aracılığıyla öğrenir. Basına yönelik yapılan saldırı ve engellenmeler tamamen anti-demokratik uygulamalardır. Hiçbir şekilde kabul edilemez” şeklinde konuştu.
HOLLİNGER: TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİ ASKIYA ALINMALI
Avrupa Birliği’nin (AB), Erdoğan’ın anti demokratik yasalarını sert dille kınaması ve Erdoğan’ın politikasını mahkum etmesi gerektiğini vurgulayan Hollinger, “AB açıkça Erdoğan’a tavır almalı ve Erdoğan’ın basını kendi denetimine almak isteyen politikasına dur demeli” dedi. Hollinger, AB tarafından Erdoğan’a Avrupa basını üzerinde hiçbir söz söyleme hakkının olmadığının da hatırlatılması gerektiğini ifade etti.
Gelinen aşamada Türkiye’nin AB üyelik sürecinin tamamen askıya alınması gerektiğini de vurgulayan Hollinger, “Türkiye’de aktüel olarak yaşanan anti-demokratik yasalar göz önüne alınarak bu gerçekleştirilmeli” dedi.
EUTELSAT adlı Fransız yayın şirketinin Med Nûçe’nin yayınını durdurmasını da değerlendiren Hollinger, “Eğer yayın şirketi, Erdoğan’ın baskısı sonucunda böyle bir karara gitmişse bu daha büyük sorun olarak değerlendirilmelidir. Erdoğan’a karşı net tavır geliştirilmediği için bugün bazı kuruluşlar kendi güvenlik gerekçesiyle Erdoğan’ın baskısına boyun eğiyorlar. Açıkça biliniyor ki Erdoğan’ın yasal olmayan askerleri her yerde güvenlik sorunu yaratabiliyor” dedi.