Hozat: Öcalan’ın özgürlük koşulları oluşturulmalı

Hozat: Öcalan’ın özgürlük koşulları oluşturulmalı

2013 Newoz’una güçlü katılımın, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreci desteklemek anlamına geldiğini belirten KJB Koordinasyon Üyesi Bese Hozat, 8 Mart’a kadınların sergilediği duruşun aynı şekilde Newroz alanlarına da yansıması çağrısında bulundu.

“Bu Newroz diğer Newroz’lardan farklı” diyen Hozat, Öcalan’ın Kürt Özgürlük Hareketine yazmış olduğu mektubu ve çözüm sürecini ANF’ye değerlendirdi.

Kürt halkının, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşulları oluşturulmadan barış sürecinin gelişmeyeceğinin bilincinde olduğunun da altını çizen Hozat, “Barış sürecinin ve demokratik çözüm sürecinin gelişmesi, halkımızın, hareketimizin sloganlaştırdığı demokratik kurtuluş ve özgür yaşamın sağlanabilinmesi için her şeyden önce Önderliğimizin özgürlük koşullarının sağlanması gerekiyor. Önderliğimiz demokratik ve barışçıl çözümde, barışçıl sürecin gelişmesinde kilit bir role sahiptir” dedi.

‘NEWROZ BAŞKALDIRI VE İSYANDIR’

Bu yılki Newroz’un Kürt halkı ve bölge açısından büyük bir anlam ifade ettiğini belirten KJB Koordinasyon üyesi Besê Hozat, “Newroz Kürtlerin tarihinde zalime karşı bir başkaldırı ve isyandır. Direniş ve mücadele günü olarak bilindi ve öylede karşılandı. Bir bayram havasında kutlanıyor. Baharı ve yeni yılı müjdeliyor. Newroz esasta zalime, baskıya ve sömürüye karşı bir başkaldırıyı, direnişi, isyanı ve mücadeleyi temsil ediyor” diye belirtti.

Kürt halkının da yüzyıllardır Newroz’un bu karakterine ve ruhuna uygun direndiğinin de altını çizen Hozat şöyle dedi: ”Bu geleneği bugüne kadar da taşıdı. Kürt halkının mücadelesi ve direnişiyle kendi kültürünü ve Ortadoğu’nun kadim kültürü bu mücadele ve direnişle korudu ve bugüne getiren de bu direniş kültürüdür.Bunu en güçlü şekilde PKK hareketi yaşattı, zenginleştirdi, büyüttü ve tüm bölge halklarını da etkiledi. Direnişi mücadeleye çevirdi.”

Bu yılki Newroz’un da bu gelenek ve oluşturduğu kültür üzerinden Kürtlerin gelmiş olduğu bir aşamanın sonucu olduğunu vurgulayan Bese Hozat, Öcalan’ın başlattığı sürecin özgür yaşam ve demokratik sistem aşaması olduğunu belirtti. Hozat, “Bu anlamda bu yılın Newroz’u büyük bir heyecan, coşku ve umutla bekleniyor ve karşılanıyor. Önderliğimizin bu anlamda açıklamaları Newroz’a başka bir anlam ve bambaşka bir değer katıyor. Önderliğimizin yapacağı açıklamalarla bu Newroz’a biçilen anlam başkadır” dedi.

‘ÇÖZÜM KENDİLİĞİNDEN GELİŞMEZ’

Öcalan’ın mektuplarını hareket olarak okuduklarını, değerlendirdiklerini ve tartıştıklarını kaydeden Hozat, “Önderliğimiz barışa, demokratik çözüme yeni bir şans tanıyor. Bu anlamda İmralı’ da ondört yıldır verdiği mücadeleyi, direnişi, harcadığı sınırsız emek ve çabayı demokratik çözüm ve barış konusunda hamlesel bir düzeye ulaştırmak istiyor. Nitelik kazandırmak istiyor, başarılı bir sonuca dönüştürmek istiyor. İmralı adasında Önderlik tarafında verilen çabalara yüksek değerler biçmek gerekiyor” dedi.

Kürt Kadın Hareketi’nin Öcalan’ın hazırladığı yol haritasının geçmişte geliştirilen yol haritasından bağımsız ele almadığını kaydeden KJB Koordinasyon üyesi Hozat, “Bu onun sadeleşmiş ve daha rafine olmuş halidir” diye belirtti. “Önderliğimizin geliştirdiği yol haritasına ve projesine katılıyoruz” diyen Hozat, şöyle konuştu: “Onun yanında ve arkasındayız. Ortaya koyacağımız mücadele, direnişle, büyük emek ve çabayla biz bu projeyi destekleyeceğiz. Bu çözüm projesinin yaşamsallaşması için ete, kemiğe bürünmesi ve sonuç alması için kendi cephemizden ellimizden gelen her şeyi yapacağız.”  

Hozat, o projeye destek vermenin, yanında ve arkasında olmanın müadele ve direnişi büyütmekle gerçekleşeceğini, kendileriin de böyle anladığını, böyle olması gerektiğini ifade etti.

Çözümün kendiliğinden gelişmeyeceğini, ancak böyle bir havanın oluşturulduğunu da kaydeden Hozat, “Adeta Önderliğimizin yapacağı açıklamalarla her şey çözülecek. Kürt sorununda demokratik bir sistem gelişecek ve bütün toplumsal sorunlara çözüm gücü olacak, bu ve her türlü sorun çözülecek ve gündemden kalkacakmış, gibi bir hava ve ruh hali bir kesimde gözlenen bir durumdur. Bu ancak mücadeleyle gerçekleşebilecektir. Kimsenin böyle yanılgılı bir durum yaşamaması gerekiyor. Bunun kadınlar, Kürt ve Türk halkları ve bölge açısından da böyle olduğunu” sözlerine ekledi.

‘PKK 1993’TEN BU YANA ATEŞKES İLAN EDİYOR’

Bese Hozat, demokratik bir çözümün, demokratik sistemin şekillenmesi, özgür bir yaşamın ortaya çıkmasının da ancak Kürt halkının ortaya koyduğu mücadele ve direnişle ortaya çıkacağını belirtti. “Mücadele direnişten bağımsız bir çözüm süreci gelişmeyecektir” diye devam eden Hozat şöyle konuştu: “Bu anlamda adeta Tanrıdan rahmet bekler gibi Önderliğimizden hazır bir çözüm beklememeliyiz. Önderliğimiz yıllardır İmralı’da demokratik çözümün gelişmesi ve barışçıl bir sürecin başlaması için çok ciddi bir mücadele veriyor. İmralı’nın işkence koşullarında bu mücadeleyi veriyor. Bu gelişen süreci de Önderliğimize bırakarak, bekleyerek ve seyrederek karşılayamayız. Bu süreç böyle ele alınmamalıdır. Alınacağını da çok düşünmüyoruz. Çünkü halkımızın geçmiş süreçlerden, kırk yıllık mücadele tarihinden ve ateşkeslerden çıkardığı çok önemli sonuçlar ve dersler var. Bu anlamda önemli bir kesimde ve halkımızda da bu sürece dönük devletin ve AKP’nin yaklaşımları konusunda bir kaygı, önyargı ve güvensizlik durumu var.”

Kürt Özgürlük Hareketi’nin 1993 yılından bu yana belli aralıklarla tek taraflı ateşkesler ilan ettiğini ve büyük fedakarlıklar gösterdiğinin altını çizen Hozat, “Bu konuda devletin samimi, dürüst ve gerçekten bu sorunu çözmeye dönük bir yaklaşımları olmadı ve şimdiye kadar çözüme dönük ciddi bir adım atmadılar” dedi.

Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü konusunda bir proje, planlı bir konseptin söz konusu olmadığının da altını çizen Hozat şöyle devam etti: “Her ateşkes ilanı sonrası provokasyonlar yaşandı. İmha ve inkar politikalarıyla, katliamcı ve soykırımcı bir siyaset izlendi. Topyekün bir savaş gündeme girdi. Çok büyük kayıplar ve şahadetler yaşandı. Bu açıdan halkımızda da sürece dönük çeşitli kaygılar var. Fakat hareket ve halk olarak ve bir bütünen kadınlar olarak da Önderliğimizin çözüm iradesine, gücüne inanıyoruz ve güveniyoruz.”

‘ÖNDERLİĞE GÜVENİYOR VE İNANIYORUZ’

Öcalan’ın Ortadoğu ve Türkiye siyasetini, dengelerini, bölge üzerinde yürütülen politikaları, yaşanan savaşı ve bu savaşın amacının ortaya çıkaracağı sonuçları çok güçlü tahlil, analiz ettiğini, gördüğünü ve bunun üzerinden çözüm politikası çıkardığına da inandıklarını sözlerine ekledi. “Bu anlamda Önderliğimizin düşünce, analiz ve öngörü gücüne güvendiğimiz için biz onun en doğru çözüm projesini ve yaklaşımını ortaya koyduğuna inanıyoruz. Önderliğimizin yanında yer alıyoruz” diye konuşmasına devam eden Hozat, devlet ve AKP konusunda halk ve kadınlar olarak ciddi kaygılarının olduğunu da sözlerine ekledi.

Hozat, sürecin kamu nezdinde yoğun bir şekilde tartışıldığını, kendileri açısından atılan somut adımların olduğunu belirtti. Buna örnek olarak da esir kamu görevlilerinin serbest bırakılması ile başlayan süreç konusunda yapılan açıklamaların, Paris katliamı ardından Türkiye’ye gitirilen cenazlerin karşılanması konusunda Kürt halkının sergilediği sağduyulu yaklaşımı gösterdi.

‘KİŞİNİN AYNASI PRATİĞİDİR’

Newroz kutlamalarının başladığını hatırlatan Hozat, Kürt halkının ortaya koyduğu yaklaşım ve direnişin, sürecin desteklenmesine dönük bir tutum olduğunu vurguladı. “Halkımız bu mesajı vermiştir” diyen Hozat, ancak devlet cephesinde bunu destekleyen ve bu konuda güven arttıran, demokratik barışçıl çözüm konusunda samimi, dürüst bir tutum ve projesini ortaya koyan bir yaklaşım, güven arttırıcı bir ortam oluşmadığını da belirtti.

Yaklaşık onbin insanın ‘KCK’ adı altında tutuklanarak cezaevinde olduğunu belirten Hozat, “Önderlik avukatlarının görüşmesine halen izin verilmiyor. Bu süreci başlatan Önderliktir. Önderliğin avukatlarının halen tutukluluk hallerinin devam ediyor” diye konuşan Hozat şunları belirtti: “Siyasi soykırım operasyonları devam ediyor. Sınırda ciddi bir yığınak var. Batıdan Kürdistan’a konvoylarla geçiyorlar. Karakol ve baraj yapımları Kürdistan’da yoğun bir şekilde devam ediyor. Koruculuk sistemi gözden geçiriliyor ve yeniden yapılandırılıyor. Kadın üzerinde de kırım devam ediyor. Kuşkusuz bu halkımızda ve kadınlar da ciddi bir kaygıya neden oluyor.”

Başlatılan demokratik çözüm adına barışçıl çözüm adına ortada hiçbir şeyin olmadığını belirten Hozat, “Açıklamalar ve söylemler dışında somut bir adım yoktur” dedi. Somut bir projenin ortaya çıkması gerektiğini de Hozat şöyle dile getirdi: “Derler ya kişinin aynası işi, yani pratiğidir. AKP’nin samimiyetini ortaya çıkaracak olan bu konuda onun somut projesidir. Bunun ortaya çıkması lazımdır.”

‘BÜYÜK MESAJ NEWROZ’DA’

Kürt kadın hareketi olarak beklentilerinin bu Newroz ile birlikte Kürt halkının bir bütünen yediden yetmişe sokaklara akarak, bugünü büyük bir mücadele ve büyük bir direniş günü yapması olduğunu söyleyen Hozat, “Barışçıl ve demokratik çözüm sürecini, Önderliğimizin ortaya koyduğu yol haritasını sahiplenme olarak halkımız algılamalı ve buna cevap olmalıdırlar. Newroz günü de bunu doruğa çıkaracaklardır. Tıpkı 8 Mart’ta olduğu gibi” dedi.

Hozat, Kürtlerin 21 Mart günü görkemli serhildanlarla, direnişlerle, yürüyüşlerle Öcalan’ın çözüm projesinin yanında yer aldığını ve onu sahiplendiğini, desteklediğini ortaya çıkaracağını da sözlerine ekledi. Bunun en büyük mesajının tüm dünyaya verileceğini de vurgulayan Hozat, “Halkımız bu tutumu geliştirecektir” dedi.

‘SOMUT ADIMLARIN ATILMASI GEREKİYOR’

Türk devletinin somut adımlar atması gerektiğinin de altını çizen Hozat, “Önderliğimiz üzerindeki ağır tecrit uygulamalarının kaldırılması ve Önderliğimizin bu süreci rahat bir şekilde gözüdebilmesi, katılması için her türlü güvenlik, sağlık, özgürlük koşullarının hiçbir sınır tanınmadan geliştirilmesi gerekiyor” dedi.

Kürt halkının, Öcalan’ın özgürlük koşulları oluşturulmadan asla barış sürecinin gelişmeyeceğinin bilincinde olduğunun altını çizen Hozat, “Barış sürecinin ve demokratik çözüm sürecinin gelişmesi, halkımızın, hareketimizin sloganlaştırdığı demokratik kurtuluş ve özgür yaşamın sağlanabilinmesi için her şeyden önce Önderliğimizin özgürlük koşullarının sağlanması gerekiyor. Önderliğimiz demokratik ve barışçıl çözümde, barışçıl sürecin gelişmesinde kilit bir role sahiptir”  diye kaydetti.

Newroz’a böyle bir anlam biçtiklerini de vurgulayan Hozat, şöyle devam etti: “Newroz Önderliğimizi özgürleştirme, demokratik sistemi geliştirme ve kurma Newroz’udur. Bu mesajı ve tutumu Newroz’da halkımız ortaya koyacak. Önderliğimiz fili olarak bu sürece katılmalıdır. Önderliğimizin ortaya koyduğu yol haritası ve projesinin gelişmesi için bunun koşulları oluşturulmalıdır. Halkımızın bu Newroz’da Önderliğimizin ortaya koyduğu yol haritasının ve projesini en güçlü şekilde sahiplenme temelinde yediden yetmişe herkesin sokakta olmasını bekliyoruz. Halkımızı her zamankinden daha fazla bir mücadele ve daha fazla bir direniş süreci olarak ele alması gerektiğini düşünüyoruz ve böylede anlam vermesini istiyoruz ve bekliyoruz. Bu anlamda halkımızı mücadelelerini yükseltmeye çağırıyoruz.”

KJB Koordinasyon üyesi Besê Hozat, son olarak Öcalan, Kürt halkının Newrozunu kutlayarak şöyle dedi.
“Bu Newroz Özgür Önderlik, onurlu barış, özgür yaşam ve demokratik sistemle taçlandırılmalıdır. Bunu da halkımızın mücadelesi, direnişi, ortaya koyacağı tutum belirleyecektir. Önderliğimizin ve halkımızın yeni Newroz’larını kutluyorum.”