Son Dakika: PKK sonuç bildirisi açıklandı: PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı

İHD’den 6 aylık ihlaller raporu

İHD’den 6 aylık ihlaller raporu

İHD Amed Şubesi, Kuzey Kürdistan’da 2013 yılı ilk 6 aynın İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı. 6 aylık süreçte hak ihlalleri rakamlarında ciddi düşüşlerin göze çarptığını belirten İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, barış süreciyle birlikte çatışmaların durmasının ihlallerde de azalmayı beraberinde getirdiğini söyledi. Ancak, bu düşüşe rağmen halen birçok alanda ciddi hak ihlallerinin yaşandığını kaydeden Çelebi, özellikle cezaevlerinde yaşanan ihlaller ile düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda birçok sorunun halen orta yerde durduğunu dile getirdi.

İHD Diyarbakır Şubesi, Kuzey Kürdistan 2013 yılı ilk 6 ay İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Şube binasında düzenlenen basın toplantısına İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Serdar Çelebi, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, ile şube yöneticisi Emin Ermin katıldı.

‘ÖCALAN’IN MESAJIYLA BİRLİKTE ÇOK ÖNEEMLİ BİR SÜRECE GİRİLDİ’

Raporla ilgili açıklamayı İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Serdar Çelebi yaptı. Çelebi sözlerine 21 Mart 2013 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Amed Newroz alanında okunan mesajıyla yeni bir sürece girildiğine dikkat çekerek başladı. 

Yaşanan bu olumlu gelişmelerin ilk yansımasını Kuzey Kürdistan'da insan hakları ihlallerindeki azalma olarak kendini gösterdiğini vurgulayan Çelebi, “Bugün açıklayacağımız 2013 yılı ilk 6 aylık hak ihlalleri raporunda da görüleceği üzere, özellikle yaşam hakkına yönelik ihlaller başta olmak üzere bazı alanlarda ciddi düşüşler yaşanmıştır. ‘Askeri hareketlilik barış sürecini olumsuz etkiliyor’” dedi

Çelebi, şöyle devam etti: “Kısa süre önce açıkladığımız ‘Bölge Geneli Askeri Hareketlilik ve Sınır Hattı Araştırma İnceleme Raporu’ndan da dikkat çektiğimiz üzere, bölgede çatışmasızlık süreciyle birlikte yapımına başlanan karakollar, bu güvensizliği yaratan en önemli unsurdur. Yapımı devam eden güvenlik barajları, zaman zaman yürütülen askeri operasyonlar ve hareketlilik, yeni korucu kadrolarının açılarak korucuların alınması, bölge halkına yönelik bazı uygulamalar, mayınlı arazilerin halen orta yerde duruyor olması, güvensizliği artırmakta ve barış süreci ile bağdaşmamaktadır.”

HALEN 12 EYLÜL YASALAARI VAR

Geri çekilme süreciyle bağlantılı bu hususların yanında, barış sürecini direk etkileyen ve ülkeyi bir bütün olarak ilgilendiren demokratikleşmeye dönük adımların da henüz atılmamış olmasının kaygıları artırdığını ifade eden Çelebi şunları söyledi: “Bilinmeli ki, bu ülke halen 12 Eylül askeri darbesi yasalarıyla yönetilmektedir. 12 Eylül’den kalan bu yasalardan kaynaklı düşünce ve ifade özgürlüğü halen baskı altındadır. Bunun en açık kanıtı cezaevinde bulunan gazetecilerdir. Yine KCK adı altında yürütülen operasyonlar sonrası tutuklanarak cezaevine konulan binlerce Kürt siyasetçi, insan hakları savunucusu, avukat, sendikacı, öğrenci cezaevlerinde tutulmaya devam edilmektedir. Düşüncesini ifade etmek isteyene karşı her seferinde polis şiddetiyle karşı çıkılarak, talepler baskı altına alınmaktadır. Gezi olaylarında da açığa çıktığı gibi, polis zoruyla insanlar susturulmak istenmekte, en demokratik hak arama girişimi de adeta bastırılmaktadır. Belli bir düşüş yaşansa da bölgemizde de benzer uygulamalar devam etmektedir. İşkence ve kötü muamele konusunda üzülerek belirtmek isteriz ki, halen ilerleme sağlanamamıştır. Gözaltı yerlerinde ve gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamelenin yaşandığı derneğimize yapılan başvurularla sabittir. Maalesef adli ve idari merciler de işkencecileri koruma ve kollama konusunda ciddi çaba içerisindedir. İşkence konusunda cezasızlık, işkencecileri cesaretlendirmektedir. Ülke genelinde doğa tahribatları devam etmekte, HES’ler, termik santraller, çok uluslu şirketlere peşkeş çekilen orman arazileri ve barajlarla doğa bir bütün olarak yok edilmektedir. Gerek aile içerisinde olsun, gerekse toplumsal alanda kadınların yaşam haklarına yönelik ihlaller devam ederken, çocukların yaşam hakkının korunması konusunda bir ilerleme sağlanmamıştır. Yine ekonomik ve sosyal haklarla ilgili halen gelişmiş ülkeler standartlarının çok gerisinde olduğumuzu belirtmekte yarar var.”

‘HASTA TUTSAKLAR BIRAKILMALI

“Raporumuzda da açıkça görüleceği üzere birçok alanda ihlallerde düşüş yaşanmışsa da cezaevlerine yönelik hak ihlalleri bir türlü sona ermemektedir” diyen Çelebi, cezaevlerine yönelik ihlalleri şöyle sıraladı: “İHD olarak büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğumuz cezaevlerinde ihlaller her geçen gün artmış, cezaevleri mahpuslar için adeta işkence merkezlerine dönüştürülmüştür. Sevk ve sürgünler, tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, disiplin cezaları; çoğu haksız yere ceza çekmeye mahkum edilen mahpuslar için adeta ikinci bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ancak cezaevlerinde yaşanan en önemli sorun ise, her dönem gündeme getirmeye çalıştığımız sağlık hakkı ihlali ve hasta mahpusların içinde bulunduğu durumdur. Son elde ettiğimiz verilere göre, cezaevlerinde 400’ün üzerinde ağır hasta mahpus bulunmaktadır ve bunların önemli bir bölümü ölüm sınırındadır. Bu hastaların bir an önce tahliye edilmesi gerekmektir. Aksi takdirde başta yetkililer olmak üzere tüm kamuoyu bu vebalin altında kalacaktır.”

‘ÖCALAN’A TECRİT BARIŞ SÜRECİNİN RUHUNA TERSTİR’

Cezaevlerindeki durumla bağlantılı olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 14 yıldan bu yana İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecrit altında tutulmaya devam edildiğini vurgulayan Serdar Çelebi, “Bu ağırlaştırılmış tecrit, kendisinin de şikâyet ettiği üzere sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Öcalan’ın koşullarının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini tekrardan belirtmek istiyoruz” diye konuştu.

Çelebinin konuşmasının ardından İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 2013 yılının ilk 6 aylık sürecinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rakamları basın mensuplarıyla paylaştı.

Raporda yer alan bazı ihlal başlıkları ve veriler ile 2013 yılının 2012 yılı verileriyle karşılaştırması şöyle;

*Çatışmalarda yaşamını yitiren-yaralanan güvenlik güçleri: 2012: 56 ölü, 119 yaralı – 2013: 1 ölü, 7 yaralı

*Çatışmalarda yaşamını yitiren-yaralanan PKK militanı: 2012: 122 ölü, 4 yaralı – 2013: 28 ölü,

*Faili meçhul cinayet, yargısız infaz, çatışmalardaki sivil ölümler: 2012: 19 ölü, 78 yaralı – 2013: 12 ölü, 29 yaralı

*Resmi hata ve ihmal sonucu ölüm/yaralanmalar: 2012: 16 ölü, 2 yaralı – 2013: 14 ölü, 4 yaralı

*Kadın intiharları 2012: 14 intihar, 4 teşebbüs – 2013: 16 intihar, 9 teşebbüs

*Erkek intiharları: 2012: 19 intihar, 8 teşebbüs – 2013: 15 intihar, 4 teşebbüs

*Çocuk intiharları: 2012: 10 intihar, 3 teşebbüs – 2013: 10 intiha

*Gözaltına alınanlar: 2012: 2675 – 2013: 639

*Tutuklananlar: 2012: 1006 – 2013: 150

*İşkence ve kötü muamele: 2012: 398 – 2013: 237

*Toplumsal olaylara müdahale: 2012: 73 müdahale, 122 yaralanma/darp – 2013: 66 müdahale, 56 yaralanma/darp

*Soruşturma, dava ve cezalara maruz kalan kişi sayısı: 2012: 1386 – 2013: 445

*Cezaevlerinde yaşanan ihlaller: 2012: 1350 – 2013: 87

*Ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlaller: 2012: 191 – 2013: 501

*Diğer ihlaller: 2012: 5258 – 2013: 1203