Med Nuçe yayını 29 Eylül’deki durdurma kararı ardından, 3 Ekim günü saat 10.00’da kesildi. Bu karar, Türkiye’de AKP rejimi tarafından 20’yi aşkın televizyon kanalı ve radyonun kapatıldığı güne denk geldi. Toplumsal alanda mücadele yürüten dernek ve sendikalar, karara sert tepki göstererek, Med Nuçe’nin neden önemli olduğunu ve sesinin kısılmak istendiğini değerlendirdi.
İHD: KAPİTALİZM AVRUPA HUKUKUNUN ÖNÜNE GEÇTİ
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: Med Nûçe'nin kapatılması diğer televizyonların kapatılmasıyla aynı döneme denk geldi. Bu da aynı sürecin hem Türkiye'de, hem de Avrupa'da yaşandığını gösteriyor.
Ancak, Med Nûçe'nin yayın yaptığı ve Avrupa Birliği hukukuna tabii bir ülkede böyle bir kapatma kararının olması ayrıca sorgulanmalıdır. Çünkü bir kanalın kapatılması sadece mahkeme kararına istinaden mümkün olabilir. Bu yönde bir mahkeme kararı olmadığı için de burada bir hak ihlali olduğu aşikârdır.
Burada kapitalizmin Avrupa hukukunun önüne geçmiş durumda. Bu da Avrupalı hukukçular için sorgulanması gereken bir şeydir. Med Nûçe'nin bu şekilde kapatılması hukuk sisteminin her türlü istismara açık olduğunu da gösteriyor. Avrupalı ülkeler yüzyılı aşkın süredir süregelen Kürt sorununun bir role sahipler. Bu ülkeler bu meselenin çözülmesini istemiyor. Alınan bu karar da bu eğilimlerinin ve rollerinin sürdüğünü gösteriyor.”
Türkiye ve Kürdistan kentlerinde süren savaşı görme imkânımız vardı. Yine buralarda yaşanan hak ihlalleri de Med Nûçe tarafından ekranlara taşınıyordu. Kürdistan'da süren savaşın iki tarafından biri olan PKK'nin ne düşündüğünü, açıklamalarını Med Nûçe sayesinde öğrenebiliyorduk. Med Nûçe bunu yapan neredeyse tek kanaldı.
LAMİ ÖZGEN: SESİMİZE DOKUNANLARA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ
KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen: Türkiye'de muhalif ve özgür basına yönelik büyük bir baskı var. Çok sayıda TV ve radyo kapatıldı. Halkların sesi ve gözü olan özgür basına yönelik baskılar sınırları aştı. Farklı ve kirli uluslararası ilişkiler devreye konularak haksız ve hukuksuz bir şekilde Med Nûçe TV'nin yayınları durduruldu. Med Nûçe Tv kurulduğu günden bu yana halkların ve emekçilerin sesi oldu. OHAL bahanesiyle başlatılan cadı avı içerde ve dışarda devam ediyor. Zulüm ve zorbalığın hedefinde olan Med Nûçe TV'nin yanındayız.
Başta kamu emekçileri ve işçiler olmak üzere emek talepli tüm etkinliklerimiz Med Nûçe tarafından yayınlandı. Ayrıca Demokrasi talepli eylem ve etkinliklerimiz de her zaman Med Nûçe ekranlarındaydı. İktidarın hukuksuzluklarını öne çıkardı. Med Nûçe kurulduğu günden bu yana sesimiz ve sözümüz oldu. Med Nûçe ve diğer TV’lerin kapatılmasını kınıyorum. Sesimize dokunanlara karşı sesimizi yükselteceğiz ve ortak mücadeleyi büyüteceğiz.
KANİ BEKO: MARŞ SÖYLEMEDEN ÖLMEK BİZE YAKIŞMAZ
DİSK Genel Başkanı Kani Beko: Türkiye'de çok sayıda radyo ve televizyon kapatıldı. Kapatmalara herhangi bir gerekçe yok, tebligat yok. Bu yayın organları ülkenin aykırı sesiydi. İşçinin, köylünün, emekçinin, gencin Kürt halkının sesi olan TV’ler karartıldı. Ülke KHK'larla yönetiliyor. Daha önce KHK'larla 100 bin eğitim emekçisi görevden alındı, belediyelere kayyım atandı. Şimdi de hedefte özgür basın var. Hukuk ve demokrasi ayaklar altında. İktidara biat etmeyen her kes hedefleniyor. Büyük bir baskı rejimi kuruldu. Özgür basına yönelik baskılar hiç bir TV tarafından haber yapılmıyor. Gerçeklerden korkuyorlar. OHAL derhal kaldırılsın. KHK ile yapılan hukuksuzluklar düzeltilsin. DİSK olarak kapatılan TV ve radyoların yanındayız. Dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz.
Geçen hafta Kürt illerindeydim. İşçiler gidişattan çok endişeli. Belediye başkanlarıyla görüştüm onlar da aynı durumda. Med Nûçe işçilerin sesiydi. Türkiye'de yaşanan iş sağlığı, güvencesiz işçilik sorunlarını sizin aracılığınızla kamuoyuna ulaştırdık. İş cinayetlerini sizin sayenizde duyurduk. DİSK'in önemsediği üç temel konuda önemli yayınlar yaptınız. Kölelik yasasına karşı yürüttüğümüz mücadelenin sesi oldunuz. Kıdem tazminatı ve bireysel emeklilik fonu, taşeron işçilik konularında defalarca yayın yaptınız. İnşaatlarda yanan işçi kardeşlerimizi siz ekranlara taşırdınız. Siz bu toprakların gerçekten demokratik olmasını istiyorsunuz. Son dönemde yaptığınız yayınlar çok önemliydi.
12 Eylül Faşist cuntasında DİSK başkanı Abdullah Baştürk idamla yargılandı, yöneticilerimiz 4,5 yıl cezaevinde kaldı. 500 bin sendika üyemiz zorla başka sendikalara gönderildi. Ama yılmadık ve küllerimizden yeniden doğduk. Şimdi de kapatmalar oluyor, baskılar var ama ortak mücadele ile bunlar aşılacak. Faşist diktatörlüğe karşı ortak mücadele büyüyecek. Son söz olarak şairin dediği gibi; "Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz"...
ROBOSKİ DERNEĞİ: SESİMİZİ DUYURAN MED NUÇE’YE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Roboski Derneği Başkanı Veli Encü: Med Nûçe TV’nin kapatılmasını protesto ediyorum. Roboski katliamı gerçekleştiğinde merkez medya üç maymunları oynadı. Ama Kürt medyası katliamın deşifre edilmesinde tarihi bir rol oynadı. Gerçekler karatılamadı. Yürütmüş olduğumuz adalet mücadelesinde Med Nûçe TV hep yanımızdaydı. Bizim sesimiz ve soluğumuz oldu. Med Nûçe biraz da bu yüzden hedef oldu.
(Roboskili) aileler çok üzgün. Adalet mücadelelerine bir saldırı olarak değerlendiriyorlar. Ama sessiz kalmayacağız. Sesimizi duyuran Med Nûçe'ye sahip çıkıyoruz. Bu baskılar bizi mücadelemizden alıkoymayacak. Perşembe günü Roboski mezarlığına büyük bir yürüyüş yapacağız. Bu yürüyüşle başta Med Nûçe olmak üzere sesimizi dünyaya duyuran televizyonlarla dayanışma içinde olacağız.